'Cezaevlerinde rahatsızlık diz boyu'
CHP Milletvekili Kazım Arslan, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhuriyet ve Sözcü çalışanlarını ziyaret etti. Arslan, cezaevlerinde haksızlığın diz boyu olduğunu söyledi.
DUVAR - CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Silivri Cezaevi'nde ziyaret ettiği gazetecilerden mesaj getirdi. 'Cezaevlerinde haksızlığın diz boyu' olduğunu söyleyen Arslan, uzun tutukluluk sürelerinin infaza dönüştüğünü söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adalet Mitingi'nde açıkladığı 10 maddelik 'adalet çağrısı'nı da gazetecilerle paylaştığını belirten Arslan "Adalet Yürüyüşümüz ve 10 maddelik adalet çağrımız, ömrünü darbelerle ve terörle mücadeleye adamış, muhalif kimlikleri nedeniyle adaletten yoksun bırakılmış gazetecilerde olumlu karşılık buluyor. Darbeyle ve terörle asla yan yana gelemeyecek muhalif gazetecilerin adalet çığlığı Silivri zindanını aşıyor. Biz, nasıl ki Ergenekon, Balyoz, Casusluk, OdaTv kumpas davalarında FETÖ-AKP işbirliğine karşı hak-hukuk-adaleti, adil yargılanmayı savunduysak, bugün de 'adalet' diyoruz. Adalet kutup yıldızıdır, yerinde durur, her şey onun etrafında döner. Adaleti dümen sanıp her yeni rotaya göre o dümeni kıranlar da gün gelecek bu mahkemelerde adil yargılanmayı bekleyecek. Gazeteciler içeride somut delil olmadan, davalar ve mahkeme yolu açılmadan kalemlerinden aylardır yoksun tutuluyorsa Adalet Yürüyüşü sadece bir hak değil, görevdi ve biz bunun için yürüdük" dedi.
CHP'li vekil Arslan, görüştüğü gazetecilerden getirdiği mesajları da paylaştı:
KADRİ GÜRSEL: Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bunun sonucunda, Türkiye demokrasi tarihinin en kalabalık kitle eylemi olan Adalet Mitingi gerçekleştirildi. Yüzbinlerce insanı Maltepe'ye sevk eden enerjiyi Türkiye'deki yaygın adaletsizlik doğurmuştur. Unutulmasınlar ki, o taşan bardağı dolduran damlaların arasında biz Cumhuriyet gazetesi tutukluları da varız. İktidara düşen görev, sokağa dökülen adaletsizlik öfkesini büyütmek yerine, adaletsizlikle doldurduğu bardağı boşaltmak, yani halkın acil adalet talebini karşılamaktır.
MUSA KART: Bir hukuk devletinde insanlar yargılanmadan cezalandırılamazlar. Ama bizde tam tersi oldu. Dokuz aydan beri sürdürülen tutukluluk hali peşin cezaya dönüşmüştür. Evet bu ağır bir mağduriyettir ancak ülkemizde daha büyük mağduriyetler yaşanıyor. Genç yaşta teröre kurban edilmiş genç bir babanın mezarı başında 'Anne burası cennet mi? Babam niye cevap vermiyor?' diyen 4 yaşındaki kız çocuğun mağduriyeti için ne diyeceğiz? Bunları nasıl gidereceğiz? Ama bütün bu mağduriyetler yaşanmasın diye duygu ve düşüncelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken yine mizaha ve yine karikatüre yaslanacağız.
MURAT SABUNCU: Başımız dik, şimdiye kadar hiç eğilmedik. Hiçbir suçumuz yok, haksız yere tutuklandık. Biz gazeteciyiz, ayın 24'deki duruşmada gazeteciliği savunacağız.
YUSUF EMRE İPER: Bizdeki adalet duygusuyla bir yere gelenler, adaleti çiğneyerek bizi susturmaya ve yok etmeye çalışıyorlar.
GÖKMEN ULU: Bu tutuklamalar basın özgürlüğünü yok eden, muhalifleri susturmaya yönelik uygulamalardır. Biz meslek hayatımız boyunca FETO'nun ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu, devleti ele geçirmek için çalıştıklarını hep söyledik. Anlamayanlar yüzünden 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Ne yazık ki bedeli de çok ağır oldu, 249 yurttaşımızın şehit olmasına, 2500'e yakın yurttaşımızın da yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Hepimiz o gece demokrasimizi yaşatmak için tek yürek olduk. FETÖ'nün belini hep birlikte kırdık ama şimdi de yeniden demokrasimizi kurtarmak ve yaşatmak için çalışıyoruz. Bizler bunun bedelini ödüyoruz.
(HABER MERKEZİ)