15 Temmuz'u yaşayanlar anlatıyor-1: O geceyi yaşayan dünyalık şeyler yapamaz
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla onbinlerce kişi sokağa çıktı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok kentte yurttaşlar sokakta darbecilerle karşı karşıya geldi. darbe girişimine karşı sokağa çıkan '15 Temmuz'da gazileri' Gazete Duvar’a konuştu.
ANKARA - 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümü nedeniyle 81 ilde anma etkinlikleri düzenleniyor. Darbe girişimi gecesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘sokağa çıkın’ çağrısının ardından on binlerce kişi soluğu sokaklarda aldı. İstanbul'da birçok noktada ve Ankara'da özellikle Genelkurmay Başkanlığı çevresinde darbeci askerlerle vatandaşlar karşı karşıya geldi. Darbe girişimi sırasında 250 kişi hayatını kaybetti. Girişimin ardından yapılan başvurular sonucu 2 bin 193 kişinin girişim sırasında gazi olduğu tespit edildi.
15 Temmuz gecesi yanı başında yakınlarını kaybeden, ölümlere tanıklık eden, saldırılar sırasında yaralananlar o anları asla unutamayacaklarını anlatırken yaşadıkları travmanın izlerini halen taşıdıklarını ifade ediyorlar. İşte gazilerin Gazete Duvar’a anlattıkları…
'EŞİM BENİ NİYE BIRAKTIN DİYE KIZIYOR'
15 Temmuz gecesi Ankara Keçiören'den yola çıkarak Genelkurmay Başkanlığı önünde darbe girişimine engellemeye çalışan Şehmün Yıldırım 47 yaşında. 15 Temmuz öncesi inşaatlarda çalışan Yıldırım darbe girişiminde şarapnel parçalarının böbreğine isabet etmesi sonucu yaralandı. Tedavisinin ardından çalışamadığını belirten Yıldırım " Moralim ve sağlığım hiçbir zaman tam anlamıyla yerine gelmedi ve iş tutamaz oldum. Zaten 15 Temmuz'u yaşayan insan dünyalık şeyler yapamaz" dedi.
Dört çocuğuyla birlikte gecekonduda yaşadığını söyleyen Şehmün Yıldırım Cumhurbaşkan'ı Erdoğan'ın çağrısı sonrası evde duramadığını belirterek şunları aktardı:
"Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını duyduğumda sokağa çıkmaya karar verdim. Ufuktepe'de oturduğum için iki oğlumla çıktım. Eşimi küçük kızımla birlikte evde bıraktım. Eşim bana hâlâ kızgın 'beni niye bıraktın?' diyor sürekli. O hali yaşamak insanın aklına hayatta gelmez çok ayrı bir heyecanı var. Elbette ölüm korkusunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Fakat oradan geri dönmek aklımızın ucundan geçmedi. Ölümü defalarca yaşattılar bize. Gecenin geç saatinde helikopter geldi üzerimize doğru hiç durmadan ateş açtı. O sırada oğlumla birlikte yaralandım. Bu kırk yıllık bir yapı ve kolay temizlenecek bir durum değil. Hâlâ çevrede bu alçaklara inanlar var. Umarım bir daha böyle bir durum yaşanmaz."
"ŞEHRİN ORTASINDA İNSANLARI EZEREK GEÇTİLER"
Darbe girişimi gecesi İstanbul'da sokağa çıkan 23 yaşındaki Yasin Yavaş da saldırı sırasında yaralananlar arasında. Milli sporcu olan Yavaş kickbox yapıyordu. Yaralandıktan sonra spora devam edemeyen Yavaş, gazi olmasının ardından İstanbul Esenler Kaymakamlığı'nda memur olarak çalışmaya başladı. Lise eğitimine açık öğretimden devam ettiğini belirten Yavaş uzun süre uyku bozukluğu yaşadığını, psikolojisinin hâlâ iyi olmadığını söyledi. Yasin Yavaş o geceyi şu sözlerle anlattı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamak için Atatürk Havalimanı’na doğru yola çıktık. Karşı taraftan ateş eder şekilde bir tank geliyordu. O sırada karşısına çıkan herkesi ezmeye başladı. Tankın arkasına dolanarak üzerine çıktım ve tankı kullanan askerle tartışmaya başladım. Bana 'Tanktan in yoksa seni de vururum!' dedi. Bunun üzerine kavga etmeye başladık. Sporcu olduğum için çok fazla karşılık veremedi. O sırada darbeci askerin çenesini ve dişlerini kırdım. İki kilometre kadar tankın üzerinde gittim. Bu sırada sağ elim çatladı ve dizimden yaralandım. Darbenin olduğunu duyduğumda bizi en fazla uyarırlar ve eve gitmemizi söylerler diye düşünmüştüm. İnsanları ezen tankı gördüğümde bir örgüt askerleri öldürdü ve tankı ele geçirdi zannettim. Şehrin ortasında insanları ezerek geçtiler."
'BU HAK SUİSTİMAL EDİLMESİN'
15 Temmuz Darbe Girişimi gecesi Taksim Meydanı'nda askerlerle karşı karşıya gelen Elvan Ağdaş saldırılar sırasında bacağından iki kurşunla yaralandı. Birçok operasyon geçiren Ağdaş yürümekte zorluk yaşadığını belirterek şunları söyledi:
"Yürümek için evden çıkıyorum. Normalde 43 numara ayakkabı giyiyordum. Bir süre yürüdükten sonra ayağım şişiyor. Artık yanımda 46 numara ayakkabı da taşıyorum. Ayağım ancak ona sığıyor."
Olayın ardından gazilik unvanını aldığını belirten Ağdaş bir konudaki sitemini de dile getirdi. Devletin kendilerini yalnız bırakmadığını fakat bazı kurumlar arasında çatışmaların olduğunu ifade eden Elvan Ağdaş, gazilik konusunun 16 Temmuz'da gündeme gelmesiyle fırsatçıların da harekete geçtiğini söyledi. Ağdaş, şöyle dedi:
"Ben Taksim Meydanında vuruldum ama elimde kanıtlarım ve raporlarım var. Bazıları, bir kişinin üzerinden sahte evraklarla gazi olmuş. 15'inde olan olaylar, kavga edenler de biz gittik burada yaralandık dediler. Devletimizin bu açıklamayı bir gün sonra yapmaması gerekiyordu. 16'sı sabahı herkes bunu kendine koz olarak kullandı. Herkes tek tek devlet tarafından sorgulansın ve bu haklar suistimal edilmesin."
YARIN: BUGÜN ÇIKMAZSAK BİR DAHA ÇIKAMAYIZ DEDİM