Çavuşoğlu: Darbe girişiminden sonra yeterli destek görmedik
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile yaşanan sorunların aşılması için görüşmeler yürüttükleri söyledi. Çavuşoğlu, "AB ile birçok konuda işbirliğimiz giderek artıyor" dedi. Bazı gazetecilerin casusluk yaptığımı iddia eden Çavuşoğlu, "İki gazeteciyi sınır dışı ettik, ikisi de casusluk yapmaktan yakalandı. Son zamanda moda bu: Gazetecileri ajan olarak kullan" ifadelerini kullandı.
DUVAR - Avrupa Birliği (AB) ile yapılan toplantının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik, AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn açıklama yaptı.
AB ile diyalog ve işbirliğinin devam etmesini istediklerini belirten Çavuşoğlu, "AB ile birçok konuda işbirliğimiz giderek artıyor. Müzakerelerin yanı sıra, iki taraf için de önemli olan Gümrük Birliği Anlaşması, enerji, terörle mücadele gibi konuları da ele aldık. Kritik bölgesel konularda, Liby,a Irak gibi konularda görüş alışverişinde bulunduk. Suriye'de ateşkesin sağlanması, daha önemlisi siyasi istikrar sağlanması konusunu görüştük" dedi.
'AB İLE UYUMLU BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ'
Göç anlaşmasının da gündeme geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, "İşbirliğimiz netice vermiştir. Kaçak göçmen sayısında yüzde 99 azalma olmuştur" diye konuştu.
Türkiye'de gazetecilerin tutuklanmasına da değinen Çavuşoğlu, "İşini düzgün yapan gazeteci ile teröre destek veren gazetecilerin bir tutulması doğru değil. Gazeteci olmak her türlü suçu işlemeyi meşru göstermez. Her türlü bilgiyi AB'ye vermeye hazırız. Avrupa Konseyi'nin tavsiyelerini yerine getiriyoruz. OHAL komisyonu kurduk. AB ile uyumlu bir şekilde çalışmak istiyoruz" dedi.
AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, üye devletlerin Türkiye ile iyi ilişkiler kurmasının önemli olduğunu dile getirdi. Mogherini, şunları söyledi:
"Türkiye ve AB'nin ortak öncelikleri var. Özellikle Suriye meselesinde yakın işbirliği içindeyiz. Astana ve Cenevre süreçlerini izliyoruz. Kudüs konusunu da konuştuk ve iki devletli çözüme verdiğimiz desteği tekrar teyit ettik."
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, görüşmenin temel konusunun üyelik müzakereleri olduğu dile getirdi. Çelik, "İlişkilerin omurgası katılım müzakereleri konusunda ilerleme kaydetmek zorundayız. 23 ve 24'üncü fasılların açılması gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Gümrük Birliği'nin yenilenmesinin önemli olduğu söyleyen Çelik, "Terörle mücadele konusu da ortak geleceğimizi ilgilendiriyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin askerlerini öldüren teröristlerin fotoğraflarının Avrupa Parlamentosu'nda gösterilmesini doğru bulmuyoruz. DEAŞ'a hangi muamele yapılıyorsa FETÖ ve PKK'ya aynı muamele yapılmalıdır" dedi.
'15 TEMMUZ'DAN SONRA DESTEK GÖRMEDİK'
Bir gazeteci, "Bugün sizin hukukun üstünlüğünün erozyona uğraması konusunda sizi telkin edecek Türk tarafından bir açıklama duydunuz mu? Vize serbestisi konusunda bir mesaj verildi mi?" şeklinde soru yöneltti.
AB Yüksek Temsilcisi Mogherini, "Hukukun üstünlüğünde olumlu bir gelişme görmek istediğimizi söyledik. Basın özgürlüğü gibi konularda kaygılarımızı ilettik. Pozitif bir diyalog" dedi.
AB üyeliği kapsamında çıkarılın yasaların geri adım olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladı. "Bir darbe girişimine maruz kaldık, AB'den yeterli destek görmedik" diyen Çavuşoğlu, bir yıl sonra destek görebildiklerini söyledi.
'OHAL KARARI FRANSA'DAKİ GİBİ ALINDI'
OHAL kararının demokratik yollardan alındığı belirten Çavuşoğlu, "OHAL kararı tıpkı Fransa'da olduğu gibi alındı. O yüzden Türkiye'de hukukun üstünlüğü yok demek doğru değil" şeklinde konuştu. Darbe girişime karşı atılan adımların hukuk içinde gerçekleştiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Hata varsa da düzeltiyoruz. OHAL tıpkı Fransa'da olduğu gibi AB'ye uygun gerçekleştirildi" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananlar nedeniyle kaygıların arttığını söyleyen AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, "Üye devletler de yeni başlıkların açılması olası değil demişlerdi. Artık ileriye bakmamız lazım. Bunu yaparken de üye devletlerin kararlarını yok sayamayız" diye konuştu.
'DİYALOG OLMASI FİKİR BİRLİĞİ ANLAMINA GELMEZ'
Bunu üzerine Ömer Çelik, "Avrupa Parlamentosu ya da başka bir makamın referandum sonucunda verdiği kararı değiştirme gibi bir yaklaşımı ilkesel olmaz. Referandumda Türk halkı kararını vermiştir, iradesi tecelli etmiştir" karşılığını verdi.
Referandum sürecinde uçuş izninin iptal edildiğini hatırlatan Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Diyaloğun olması her konuda fikir birliği içinde olduğumuz anlamına gelmez. Referandum zamanında benim uçuş iznim, otel rezervasyonum iptal edildi. Bunu hangi Avrupa değerleriyle bağdaştırıyorsunuz? Biz neden çifte standart diyoruz? İki gazeteciyi sınır dışı ettik, ikisi de casusluk yapmaktan yakalandı. O ülkeler rica edince iade ettik. Son zamanda moda bu: Gazetecileri ajan olarak kullan. Yakalanınca da kıyameti kopar. Hem Alman hem Türk vatandaşı olan bir kişi casusluk yaptığı için tutuklandı. Uluslararası Af Örgütü, saygın bir kuruluştur. Ama onun Türkiye yönetici Taner Kılıç, FETÖ haberleşme programı olan ByLock'u kullandığı tespit edildi. Bu Af Örgütü'ne karşı olduğumuz anlamına gelmez."