Beştaş: Kürt'e hakaret ortak geçmiş sayılmayacak mı?
HDP Milletvekili Beştaş, TBMM İç Tüzük değişikliği hakkında açıklamalarda bulundu. Beştaş değişikliğin dört partinin uzlaşısıyla olmadığını anlattı ve 'Türk milleti' ifadesinin diğer kimlikleri reddetmek anlamına geleceğini belirtti.
DUVAR - HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Genel Kurulu'nda iç tüzük değişiklik teklifini değerlendirdi. Beştaş AKP ve MHP'nin bütün partilerin iç tüzükle ilgili uzlaştığı iddiasına karşı çıkarken iç tüzük teklifinin altında dört partinin imzası olmadığını belirtti ve bu değişikliğe ihtiyaç olmadığını anlattı.
İç tüzük değişikliğinin meclisi susturmaya yönelik bir adım olduğunu söyleyen Beştaş, 11 milletvekilinin hapishanede olduğu bir dönemde bu teklifin Türkiye'de halkı böleceğini ifade etti.
14 ve 15'inci maddeler ile "Türk milleti" ifadesinin bütün farklı kimlikleri reddetmek anlamına geleceğini anlatan Beştaş, "Her birimiz farklı bir kimlikteniz. Şimdi, gelip burada Kürt halkına hakaret edilirse ya da Ermenilere ya da Alevilere, bu, ortak geçmiş kabul edilmeyecek mi? Türkiye halkı kesinlikle 80 milyondur ve bunun böyle bilinmesi lazım" dedi.
Beştaş'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
BU DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ YOK: Son birkaç aydır MHP'yle birlikte ikili bir iktidar yürütme hali var. Anayasa değişiklik teklifiyle birlikte, istediği kanunu çıkaran bir iktidar var karşımızda. Ama bizim getirdiğimiz bütün grup önerilerini reddediliyor, soru önergelerimize yanıt verilmiyor, önergelerimiz iade ediliyor. Televizyonları kapattılar, radyoları kapattılar, gazeteleri kapattılar. Muhalefeti susturmak için KHK'lerle bir yıldır ülke yönetiliyor. Kim konuşuyorsa, kim eleştiriyorsa, kim söz söylüyorsa ertesi gün kendini hapishanede buluyor.
YASAMA YÜRÜTMENİN İŞGALİ ALTINDA: Yasama organı yürütmenin işgali altında. Şu anda yasama organı işlemiyor, yürütme kendi gündemini yürütüyor ve bize dayatıyor. Komisyonlar sadece iktidarın verdiği kanun teklif ve tasarılarını görüşüyor, bizimkileri görüşmüyor. Bir de üstüne üstlük içtüzük değişiklik teklifi 11 milletvekilinin hapishanede olduğu bir dönemde görüşülüyor, aynen anayasa değişiklik teklifinde olduğu gibi.
BU TEKLİF DİKTATÖRLÜĞÜN İNŞASINDA BİR BASAMAK: Bir cümleyle özetlersek, bu içtüzük değişiklik teklifi nereye doğru evriltiyor ülkeyi? Kesinlikle diktatörlüğün inşasında burası bir basamaktır. Burası bir basamak olarak kullanılıyor çünkü Meclisi de susturduktan sonra daha ileri adımlar gelecek.
KÜRT HALKINA HAKARET EDİLSE ORTAK GEÇMİŞ SAYILMAYACAK MI?: 15'inci ve 14'üncü maddeler var ki darbecilerin bile bunu düşünemediğini buradan bir kez daha haykırmak istiyorum. Sayın Elitaş dedi ki: "Türk milletine hakaret edersen…" Türkiye'de sadece Türk milleti yaşamıyor, Türkiye'de 80 milyon yurttaş yaşıyor; Türkiye'de Aleviler yaşıyor, Türkiye'de Kürtler yaşıyor, Türkiye'de Ermeniler yaşıyor, Türkiye'de Gürcüler yaşıyor, Türkiye'de Pomaklar yaşıyor. Bunların hepsi Türkiye yurttaşlarıdır ve Türkiye halklarıdır. Bir de üstüne üstlük, "ortak geçmiş" deniliyor. Neyin ortak geçmişi? Geçmişte ben de varım, Sayın Eseyan da var -yani gördüğüm için- siz de varsınız, Ceylan da var, Şenal Hanım da var, Mithat Hoca da var; her birimiz farklı bir kimlikteniz. Şimdi, gelip burada Kürt halkına hakaret edilirse ya da Ermenilere ya da Alevilere, bu, ortak geçmiş kabul edilmeyecek mi? Türkiye halkı kesinlikle 80 milyondur ve bunun böyle bilinmesi lazım.
ASIL BÖLÜCÜLÜK BU TEKLİFİ GETİRMEKTİR: Bizi bölücülükle suçlayanlara şunu söylemek isterim ki asıl bölücülük bu teklifi getirmektir. Bu teklifi getirmek Türkiye'de halkı bölmektir, ayrımcı bir yaklaşımdır. Siz "Türk milleti" diyerek diğer bütün farklılıkları reddederseniz, asıl siz, zaten var olan zihinde bölünmeyi fiziksel bir şeye dönüştürürsünüz. Biz birliği savunuyoruz, biz çoğulculuğu savunuyoruz, biz farklılıkların bir arada, ortak vatanda yaşamasını, kendi vatanımızda yaşamayı savunuyoruz. Siz ise bölücülüğü savunuyorsunuz. Şimdi, demin yine bir konuşmacı şunu söyledi: 'Türk milleti soykırım yaptı.' dedirtmeyiz biz size’. Türk milleti niye soykırım yapsın? Halk soykırım yapmaz ki, milletler soykırım yapmaz ki; devletler yapar, sistemler yapar.
YARGITAY'IN İZİN VERDİĞİ 'KÜRDİSTAN'A MECLİS'TE İZİN YOK: Bir diğer mesele; Kürdistan Sosyalist Partisi şu anda resmi olarak kurulmuş bir parti. Yine, Kürdistan Özgürlük Partisi 2014'te tescil edildi. Yargıtay’ın kabul ettiği bir partiyi siz nasıl Mecliste vekilin söylemesini yasaklayacaksınız? Tabii ki söyleyeceğiz. Kürdistan varsa, böyle bir coğrafya varsa, Kürt halkı varsa, dili varsa ve biz de onların bir bölümünün temsilcisiysek onların varlığını, kimliğini, dilini korumak bizim temel görevlerimizden bir tanesidir.
Biz buraya konuşmak için geldik, sorunları çözmek için geldik. Siz bize yasak koyarak bu sorunu çözebilir misiniz? Biz konuşuruz, paramızı da öderiz. 1950'li yıllarda Kürtçe konuşana para cezası veriyorlardı, şimdi vatandaşa para cezası verilmiyor ama vekiline para cezası verilmesi öneriliyor. Böyle bir utançla nasıl yaşayacağız? Türkiye böyle bir ayıbı nasıl savunacak?
Bütün milletvekillerine, Kürt milletvekillerine de ayrıca özel olarak sesleniyorum. Bu değişiklik teklifi sizin varlığınızı reddediyor. Sizin dilinizi, kimliğinizi, kültürünüzü, inancınızı reddediyor, diğer farklılıkları da reddediyor, sırf AKP’de siyaset yapıyorsunuz diye bunun arkasında durmayın, bunun vebali ağırdır. Seçim bölgenize gittiğinizde annenize, babanıza, çocuğunuza bu teklife, buna onay verdiğinizi asla anlatamazsınız.