TÜBİTAK’tan deprem hendeğine onay
Depremin zamanlamasına ilişkin tahmin olanağı sağlayan ‘hendek’ projesine TÜBİTAK’tan onay çıktı. Projeye, İzmir Fayı’ndan başlanacak.
DUVAR - Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi’nin (DAUM), beklenen depremin zamanlamasına ilişkin tahmin yürütmesine olanak sağlayacak ‘hendek’ projesine TÜBİTAK’tan onay çıktı. 350 bin liralık projenin finansmanı da TÜBİTAK tarafından sağlanacak. İlk kazma eylül ayında vurulacak ve çalışma 2 yıl sürecek.
Öte yandan kentteki en tehlikeli 5 fay hattında en az 10 hendeğin kazılacağı projeye, yıkım potansiyeli en fazla olan İzmir Fayı’ndan başlanacak. İlk aşamada Güzelbahçe’den başlayıp Pınarbaşı’na kadar uzanan 40 kilometrelik İzmir Fayı üzerinde 4 metre derinliğinde iki hendek açılacak. Depremin ne zaman olacağına dair ilk bilgiler de 2018’in ilk aylarında ortaya çıkacak.
Gazete Habertürk'ten Murat Ervin'in haberine göre Türkiye’de eski depremler konusunda uzmanlaşmış 10 paleosismologtan biri olan DAUM Müdürü Prof. Hasan Sözbilir, projenin imar planlarına da işlenmesi ve fay hattına inşaat yapımının önüne geçilmesini hedeflediklerini söyledi. "Bu hat üzerine yerleştirilecek ve deprem öncesinde oluşan değişimleri algılayan cihazlar yardımıyla depremi günler öncesinden tahmin edebileceğiz” diyen Sözbilir projeyi şöyle anlattı: “Öncelikle fayların geçiş güzergâhını harita üzerinde işaretleyip hangi noktalarda hendek açılabileceğini belirleyeceğiz. Zira, hendeğin açılacağı alan boş ve yakınında hiçbir yapının olmadığı kazılmamış bir yer olmalı. Ardından her fay hattında en az 2 hendek açacağız. Örneğin İzmir Fayı için başta Güzelbahçe ve Balçova taraflarında iki hendek düşünüyoruz. Ardından iş makineleri gelip yaklaşık 4 metre derinliğinde ve 3 metre genişliğinde hendekleri açarak bize 2 duvar oluşturacak."
BÜTÜNLEŞİK SİSTEM GEREKLİ
"Katmanlar arasındaki geçişleri inceleyeceğiz" diyen Prof. Sözbilir, sistemi şöyle anlattı: "Her depremde bloklar arası malzeme taşınır. Taşmaların arasındaki süre belirlenecek. Daha kaç yıl vaktimizin olduğunu bu yöntemle hesaplayacağız. Her faya 12 radon ölçüm cihazı gömülecek, gaz değişimleri ölçülecek. Ne kadarlık gaz değişiminin ne büyüklükte depreme karşılık geldiğini belirledikten sonra değişimler sürekli izlenecek. Ancak havadan, taş ve sudan ölçümler yapan bütünleşik sensör sistemi kurulabilirse çok daha iyi sonuçlar alabiliriz.”