'Bize 'kaçmayın demiştim' deyip vurdu'
16 yaşındaki Ömer Barış Topkara'yı elleri kelepçeli halde yerde yatarken vuran polis memuru H.D.S'nin yargılanmasına başlandı. Topkara'nın olay anında yanında bulunan E.S. "Bize ’Size kaçmayın demiştim’ diyordu. Biz 'Tamam teslim olduk' diye arkamızı döner dönmez Ömer’in ensesine silahı doğrulttu, silah ateş aldı" dedi.
DUVAR - Esenyurt'ta 16 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Barış Topkara'nın polis kurşunuyla hayatını kaybetmesine ilişkin hakkında "Çocuğu veya kendini savunamayacak kişiyi olası kastla öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istenen tutuklu polis memuru H.D.S.'nin yargılanmasına başlandı. Polis memuru H.D.S. savunmasında, hırsızlık olayıyla ilgili gözaltına alınan Topkara ve arkadaşının olay günü kaçtıklarını anlatarak, "Şahıslara 'Yere yat' diye bağırdım. Şahısların yere yatmadıklarını gördüm. Ben de şahıslar yere yatmadıkları ve benim de tek kişi olmam sebebiyle bana karşı mukavemet edip tekrar kaçacaklarını düşündüğümden şahısları yere yatırıp muhafaza altına almak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen silahım ateş aldı" dedi. Olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
'OĞLUMUN UMUTLARINI ÇALDI'
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada söz alan Seyfettin Topkara ise sanığın oğlunun ölümüne neden olduğunu belirterek, "Çocukların teslim olduğunu gördüğü halde vurmaya teşebbüs etmiştir. Oğlumun umutlarını çaldı. Oğlum ile bizi de öldürdü. Oğlum daha çok gençti. Hayalleri vardı. Oğlumun sabıkası yoktu. Sanık GBT de yapmış, AVM'de oğlumun arkadaşının söylediklerine göre dövmüşler. Oğlumu aşağılamışlar. 'Kız kılıklısınız' deyip tekmelemişler. O yüzden oğlum ve arkadaşı oradan kaçmışlar. Şikayetçiyim" dedi. Topkara'nın kız kardeşi Neslihan Aydın da "Sonuçta o silahın ateş alacağını tahmin etmesi lazımdı. Kasten olduğunu düşünüyorum. Kamera kayıtlarını da izledik. Sanık orada sinirle hareket ediyor. Vuruyor, şikayetçiyim" diye konuştu.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Tanık E.S. de Ömer Barış Topkara ile arkadaş olduklarını, AVM'ye gittiklerini yemek yediklerini ve AVM'yi gezmeye başladıklarını ve bir mağazaya girdiklerini söyledi. E.S., "Biz oradan aldığımız şeylerle dışarı çıkarken alarm öttü. Bizim alışveriş yaptığımız yerde hırsızlık malı montu bizim üzerimize attılar. Bizi hırsızlık iddiasıyla güvenlikçiler depoya aldılar. Polisler geldi ve bizim üst başımızla dalga geçtiler. Bize 'Sevgili misiniz? Bu pantolonlar ne?' dediler, hakaret ettiler" şeklinde konuştu.
"Polisler maktülle ikimizi kelepçeledi" diyen Tanık E.S. ifadesine şöyle devam etti: "Sanık olan polis bize 'kaçarsanız tetikteyim' dedi. Silahın şarjörünü gösterdi. Oradan polis arabasına bindik hastaneye gittik. Ömer ile beraber kaçmak için anlaştık. 3 deyince koşmaya başladık. Arkamızdan 2 el ateş edildi. Bir miktar 100 metre kadar falan ilerledik. Ömer sağ tarafa ben sol tarafa hareket edince kelepçeler birleşti biz arabaya çarptık. Sanık da bize yaklaşmıştı. Tam kuyumcunun yanına geldiğimizde 'Tamam teslim oluyoruz' dedik. Sanık da kendi ayakları üzerinde tepiniyordu. Bize 'Size kaçmayın demiştim' diyordu. Biz 'Tamam teslim olduk' diye arkamızı döner dönmez Ömer'in ensesine silahı doğrulttu, silah ateş aldı. Sonra Ömer çok sert bir şekilde yere düştü. Ben hemen Ömer'in kalbine sarıldım. İlk 5-10 dakika kalbi atıyordu. Ambulans gecikti. Sanık da oradaki bir kadının başörtüsünü alıp Ömer'e tampon yaptı. Ömer yerdeyken Ömer'in boynunu tuttuk. Kanama devam etmesin incinmesin diye tutuk. Polisler ve ambulans geldi. Beni başka bir polis otosuna bindirdiler. Bana 'Bu polisin başı yanarsa senin de başın yanar' deyip vurdular. Ambulans da 15 dakika geç kaldı. Sonra polis merkezine gittik. Orada sabaha kadar kaldım ve ertesi gün mahkemeye çıkardılar. Polisler ilk başta kimliğimizi sordular, üzerimizde kimlik yoktu. Vatandaşlık numarasını orada değil hastanede sordular. Ben hastanede TC kimlik numaramı söyledim. Bize AVM'de yakalanınca oradaki görevliler kaç yaşındasınız deyince 16 yaşındayız dedik. Polisler sormadılar. Kimlik numaramı da hastanede sordular, AVM' de sormadılar" diye konuştu.
KEŞİF YAPILACAK
Suçtan zarar görme ihtimaline binaen şikayetçiler Seyfettin Topkara, Aslı Ünal, Neslihan Aydın ve Yunus Emre Topkara'nın davaya taraf olarak katılmasına karar veren mahkeme heyeti, olay gününe ait kamera kayıtlarındaki konuşmalara ilişkin dudak okuma şeklinde döküm yapılması bakımından dosyanın uzman teknik bir bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verdi. Olay mahallinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti; sanık polis H.D.S.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
BABA: İNŞALLAH ADALET YERİNİ BULACAK
Duruşmanın ardından Topkara'nın Ailesi'nin avukatı Fatih Köse duruşmada yaşananları anlatarak, sanığın adil bir şekilde yargılanmasını ve hak ettiği cezayı almasını istediklerini belirtti. Baba Seyfettin Topkara da "İnşallah adalet yerini bulacak. Çocuğumuz gitti, hepimizi öldürdü" diye konuştu. Neslihan Aydın da "Adalet yerini bulsun, şikayetçiyiz" dedi.
(İSTANBUL-DHA)