Maçoğlu'ndan bağımsızlık referandumuna destek

Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin 25 Eylülde yapacağı bağımsızlık referandumuna destek verdi. Kendisinin tüm dünyada sınırların kalkmasını savunduğunu belirten Maçoğlu, ancak her halkın kendi kaderini tayın hakkı olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tunceli Ovacık'ın Türkiye Komünist Partili Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, Irak Kürdistan bölgesinde 25 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumunu desteklediğini söyledi. Maçoğlu, “25 Eylül’de Güney Kürdistan’ta yapılacak olan referendum, Irak ve Türkiye arasındaki ilişkileri güçlendirecektir”dedi.

Rûdaw’a açıklamalarda bulunan Ovacık Belediye Başkanı Maçoğlu, şunları söyledi: "Biz sosyalistler 1917 ‘den beri birçok ustamızın, Lenin, Marks’ın, Mao’nun ve Türkiye’de İbrahim Kaypakkaya’nın söylemleri çok önemlidir bizim açımızdan. Yolumuzun da belirleyici teorik yanıdır. Bu da ulusların kaderlerini tayin hakkı meselesidir. Ezen ezilen milletlerdeki bütün halkların yaşam alanlarında uluslaşma hakkı, oradaki yaşayan hakların karar verebileceği durumdur.

Ne emperyal güçlerin ne başka yerdeki birinin tahakkümüyle olmaz. Biz 25 Eylül’de Kürtlerin, Kürdistan coğrafyasındaki bu tür çalışmasını destekliyoruz. Çünkü önemli olan oradaki halkın bunu kabul etmesi halkın bunu irade görmesi, eğer bir halk bunu kabul ediyor ve irade olarak gösteriyorsa, bizim buna destek olmaktan başka çabamız olamaz."

'DÜNYADAKİ BÜTÜN SINIRLARIN KALKMASINI İSTİYORUZ'

Sosyalist düşünceye sahip bir insan olarak dünyadaki bütün sınırların kalkmasından yana olduğunu kaydeden Maçoğlu, şöyle devam etti:

“Biz aslında evrenselliği ve dünyadaki bütün sınırların ortadan kalkmasını istiyoruz. Ama bir halk istiyorsa bu çok değerlidir. Dünyadaki bütün halklar böyle bir şey istiyorsa, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkede olursa olsun, bir halk büyük oranda bunu istiyorsa biz onu desteklemek zorundayız. Bizim şahsi bilgimize başvurulacak bir durum değil bu.

Bir halk istiyorsa bitmiştir. Bunun için konuşmaya gerek de kalmaz. Ama şöyle bir şey var; biz devrimciler, biz aydınlar ve biz evrensel düşünenler sınırların kalkmasını ve dünyadaki tüm insanların birlikte yaşam hakkını savunuyoruz. Ama bugün Ortadoğu’da Kürt halkı ya da başka halklar eziliyor ve başka halkların yaşam hakkı bile tanınmıyor.

Orada bir halk kendini iradeleştirmek istiyorsa bu o halkın alacağı karardır, sonuna kadar destekliyoruz. 25 Eylül’de de Kürt halkı, Güney Kürdistan’da kendi kaderini oylayacak. Kabul görürse de saygı duyacağız, kabul görmese de saygı duyacağız.”

'HALKIN KENDİ KADERİNİ BELİRLEME HAKKI VAR'

Hiçbir ülkenin Kürtlerin bağımsızlık ile ilgili alacakları karara müdahale hakkının olmadığını söyleyen Maçoğlu, şunları kaydetti: “Şunu söylemek lazım; dünyada herhangi emperyal bir ülke onu hor gören ülke ya da ‘onu ben destekliyorum’ diyen ülkeye göre değil, o halkın kabulü önemlidir, bizim için. Yoksa Amerika orayı kabul etse bizim için çok mu anlamı mı var? Hayır. Hiçbir anlamı yok bizim açımızdan.

Biz sosyalistler, emperyalist güçlerin bir halkın kaderini belirleme hakkı olmadığını düşünüyoruz. Ne Amerika, ne İran, ne Türkiye ne de başka bir yer, bir başka ülke içindeki bir halkın kendini iradeleştirmesini tartıştırması ya da kabul görüp görmemesinin hiçbir anlamının olmaması lazım.

Ben Güney Kürdistan’da, 'Kuzey Irak' olarak bilinen o bölgede ben yaşamış olsaydım, benim halkım bana ben kendi kaderimi tayin etmek istiyorum, kendi bağımsızlığımı ilan etmek istiyorum diyorsa, benim sorunum Irak merkezi hükümettir. Onun dışındakiler önemli değildir. Irak merkezi hükümet ile olan mücadelesi önemlidir. Ve ben iyi olduğunu düşünüyorum.”

'TÜRKİYE VE IRAK ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRECEK'

Güney Kürdistan’da kurulacak olan bir Kürt devletinin kimseye zararı olmayacağının altını çizen Belediye Başkanı Maçoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Biz oradaki bir şeyi ülkemize tehlike olarak değil, tam tersine bu ülkeyi güçlendireceğini düşünüyoruz. Yani ilişkiler geliştirilebileceğini, Türkler ve Kürtler arasındaki samimiyet ile ilişki gelişebileceğini bu anlamda şunu söylemek lazım, onlar bir tehlike değil, tersine ilişki kurma meselesi olur. ‘Bu benim ülkem için tehlike olur’ söylemi politik bir söylemdir. Tam tersine Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin gelişmesine ve güçlenmesine neden olacaktır diye düşünüyorum.”