Tutuklu gazetecilerden mesaj: Tek tip giymeyiz

TGC ile Kasın Konseyi'nin Silivri'de tutuklu gazetecilerle görüşmek için aylardır beklediği izin bugün çıktı. Silivri'de tutuklu Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarıyla yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi veren Basın Konseyi Başkanı Türenç, gazetecilere "Tek tip elbise giyer misiniz" diye sorduğunu söyledi. Türenç gazetecilerin “Asla giymeyiz. Bedeline katlanırız ama asla giymeyiz” yanıtı verdiğini aktardı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi, Silivri Cezaevi'nde Cumhuriyet gazetesi davasından tutuklu bulunan Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay ve Murat Sabuncu'yu ziyaret etti.

TGC heyetinde Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreteri Sibel Güneş, Genel Saymanı Gülseren Ergezer ile Yönetim Kurulu üyesi Oğuz Güven yer aldı.

'BAKAN DEĞİŞİKLİĞİNDEN SONRA İZİN ÇIKTI'

Ziyaretin ardına açıklama yapan Turgay Olcayto, görüşmelerin ayrı ayrı olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: “Biz bu görüşme için çok uğraştık. Defalarca Adalet Bakanlığı'na dilek verdik. Hepsi 'bakanın önünde imzada' diye reddedildi. İlk defa bakan değişikliğinden sonra izin çıktı. Arkadaşlarımızı görmekten çok mutluyuz. Onları sağlıklı ve dinç durumda görmekten de çok mutluyuz. Şu anda en büyük temennimiz saat 11.00'da ki duruşmadan sonra arkadaşlarımızın serbest kalması."

'ÇOK BÜYÜK BİR ŞİKAYETLERİ YOK'

Olcayto, görüşmede neler konuştuklarına dair ise şunları kaydetti: “Konuştuklarımızın bir kısmı özel, bir kısmı belli. Çok büyük bir şikayetleri yok. Genellikle söyledikleri 'biz bir bedel ödüyoruz, bu bedelden de gocunmuyoruz. Bizi içeriye koydular, bunlar zor durumda dedirtmedik hiçbir zaman, dedirtmeyeceğiz. Biz burada elimizden geleni yapıyoruz, yine okuyoruz, yine yazıyoruz, çıkınca mesleğimizi yapacağız' şeklinde. Bu uzun tutukluluklar kalksın, tutuksuz yargılansınlar. Suçlu bulunurlarsa cezalarını çekerler."

Turgay Olcayto, gazetecilerin aileleri ile görüşmelerinde sıkıntı olduğunu ancak bunun ortadan kalktığını ifade ederek, “Ümidimiz diğer gazetecilerin de hatta diğer tutukluların da aynı muameleye tabi tutulması, avukatlarıyla rahatça görüşebilmeleri. Savunma hakkının sağlanması çok önemli tabi. Bunun da bütün tutuklu, hükümlülere uygulanmasını istiyoruz"

BASIN KONSEYİ: AYLARDIR BEKLEDİĞİMİZ İZİN NİHAYET ÇIKTI

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, tutuklu bazı gazetecilerle Silivri Cezaevi'nde görüştü. Görüşmelerle ilgili açıklama Basın Konseyi tarafından yapıldı. Açıklamada "Aylardır gazetecilerle yüz yüze görüşebilmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin isteyen Basın Konseyi’ne bakanlık nihayet bu hafta izin verdi" denildi.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'in önce Silivri Cezaevi'nde Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayın Danışmanı ve yazar Kadri Gürsel ve gazeteci Ahmet Şık ile Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu’yu ziyaret ettiği belirtildi. Türenç sonra da Bakırköy Kadın Cezaevi’ne giderek Sözcü Gazetesi’nden Mediha Olgun’la bir araya geldiği belirtildi.

KADRİ GÜRSEL. BURADA TEMEL KURAL İYİ OLMAKTIR

Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde gazetecilerle tek tek açık görüşen Pınar Türenç, aralarında geçen konuşmalara alişkin şu bilgileri verdi

“Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu bana, '9,5 ay sonra ilk kez bir gazeteciyle konuşmanın ve kucaklaşmanın mutluluğunu yaşıyorum; 9,5 ay sonra bir meslektaşımla ilk kez görüşebilmenin çok büyük bir değer olduğunun farkındayım’ deyince çok duygulandım. Cumhuriyet gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, 'burada temel kural iyi olmaktır' diyerek, sağlığına dikkat etmeye çalıştığını aktardı. 'Avukat yasağının kalkmasına ve yaşadığımız tecritin hafiflemesine memnun olduk. Çok ağır tecrit koşulları altındaydık. Ancak yaşayan bilir’ dedi. Kendisine 11 Eylül duruşmasını sordum, hiçbir öngörüsü olmadığını, çünkü bunun bir siyasi dava olduğunu söyledi.

AHMET ŞIK’IN ÇAĞRISI

Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Ahmet Şık, hem olmayan suça delil üretilmeye çalışıldığını söyledi hem de 11 Eylül’deki Cumhuriyet davası duruşması ile ilgili çağrı yaptı. ‘Başta meslektaşlarımız olmak üzere, basın meslek örgütlerinin, STK’ların, avukatların, okurların, hukuktan ve demokrasiden yana yurttaşların dayanışma ruhunu 11 Eylül’deki Silivri duruşmasında bir kez daha, daha güçlü biçimde göstermesini bekliyorum’ dedi. 'Cumhuriyet davası, örgüt davası değildir, Cumhuriyet’i yargılama davasıdır. Bu davada, Cumhuriyet gazetesi ve rejim yargılanmaktadır. Bir avuç direnen insana hiza vermek istiyorlar. Sessiz çoğunluğa seslenmek istiyorum; korkunun ecele faydası yok. Korkmadan hareket etmemiz lazım. Zulme karşı korkmamalıyız. Ortak paydada birleşmeliyiz" dedi.

'İDDİANAME HAZIRLANAMIYOR ÇÜNKÜ ORTADA SUÇ YOK'

Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu ile yaptığımız görüşmede, kendisinin yarı tecrit koşullarında olduğunu öğrendim. Tek başına kalıyor. 'Sadece haber yaptım, o gün yaptığım haber dünyanın her yerinde haberdir. Hedefte Sözcü gazetesi ve sahibi Burak Akbay var. O haberi bahane ederek gazeteyi ele geçirmeyi ve susturmayı amaçladılar. Gazeteye gözdağı veriyorlar. Bizi bunun için tutukladılar. 19 Mayıs’tan beri iddianame yazılamıyor. Çünkü ortada suç yok. Suç yoksa biz niye tutukluyuz?' diye sordu. Serbest bırakılmaları gerektiğini yineledi.

TEK TİP ELBİSE SORUSU

Pınar Türenç, Silivri’de tutuklu gazetecilere tek tip elbise kararından söz ettiğini ve “Giyer misiniz?” diye sorduğunu, ancak gazetecilerin dördünün de, “Asla giymeyiz. Bedeline katlanırız ama asla giymeyiz” yanıtını verdiklerini söyledi. Türenç, daha sonra Mediha Olgun ile aynı gün, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne geçti. Olgun’la da yüzyüze bir görüşme gerçekleştirdi. (İSTANBUL/DHA)