'Bu haberle mağdur ikinci kez mağdur oldu'
Avukat Eren Keskin, cinsel saldırıya maruz kalan müvekkilinin haberinin izni olmadan basında kullanılmasına tepki gösterdi. Psikolog Neşe Direk ise 'bireyin kimliğini ortaya çıkaracak tarzda haber yapılmasının kişinin güvenliğini tehdit ettiğini' belirtti.
İZMİR - H.B.G.'nin cinsel istismara uğradığı haberleri kendi bilgisi dışında basına yansıdı. Haberde cinsel istismara 'iddia' olarak yer verilirken, 'kadının alkol aldığı, rızasının olduğu, ruh sağlığının bozuk olduğu' gibi ifadeler kullanıldı. Haberde aynı zamanda yine izni olmadan cinsel saldırı mağdurunun mozaikli fotoğrafları ve geçmişi de teşhir edildi.
Haberin üstelik bir kadın gazeteci tarafından cinsiyetçi bir dille verilmesine tepki gösteren mağdur avukatı Eren Keskin "Bu haberle birlikte mağdur ikinci kez mağduriyete uğradı" diyor.
'HABER SALDIRI FAİLİNİN DİLİYLE YAZILMIŞ'
Şiddet mağduru kadınların kendi izinleri ve onayları olursa kamuoyuna yansımasından yana olduklarını ifade eden Avukat Eren Keskin "Dün Hürriyet gazetesinde bir haber okuduk. Cinsel saldırıya maruz kalan bir kadınla ilgili. Bu kadın kesinlikle yaşadıklarının medyaya yansımasını istemedi. Kaldı ki bu haberin nereden alındığını bilmiyoruz. Bu bilgi Hürriyet gazetesine ya kalemden verilmiş, ya da karşı tarafın avukatı tarafından. Habere baktığımızda tamamen saldırı failinin dili ile yazılmış olduğunu görebiliriz. Yani adeta onu mağdur gösteren, sanki onun başına kötü bir şey gelmiş gibi yazılmış bir haber. Bu haberin bir kadın tarafından, bir kadın gazeteci tarafından yapılmış olması da asıl korkunç yanını oluşturuyor. Bu kadın gazeteci böyle bir haber yapmak istiyorsa mağduru da araması gerekirdi" yorumunda bulundu.
'İddianamenin çıkmasının ardından harekete geçeceklerini' söyleyen Keskin "İddianame yazılmış ancak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından henüz onaylanmamış. Yani iddianame Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Ve üstelik saldırı faili tutuklu. Demek ki bu durumda hem savcı tutuklanmasını istiyor hem hakim tutukluyor" bilgisi verdi.
'CİNSEL SALDIRI MEŞRULAŞTIRILAMAZ'
Bireyin kimliğini ortaya çıkaracak tarzda yayın yapılmış olmasının kişinin güvenliği açısından tehdit içerdiğini ifade eden Psikolog Neşe Direk ise şunları söylüyor "Cinsel saldırı herhangi bir nedenle meşrulaştırılamaz. Ancak saldırganların eylemlerini bireyin dini, mezhebi, cinsel yönelimi, cinsel kimliği, etnik kökeni, yaşam biçimi gibi argümanları kullanarak meşrulaştırdıklarına sıkça şahit oluruz. Haberin saldırganın diliyle sunulmasından ötürü benzer bir meşrulaştırmaya hizmet etmesi kaçınılmazdır’’
'BU TARZ HABERLER TOPLUMA ZARAR VERİR'
Cinsel saldırı sonrası travmatik bir süreç geçirildiğini vurgulayan Direk "Bu sürecin sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için destekleyici yönde toplumsal tepki, destek sistemlerinin varlığı ve adaletin sağlanması çok önemlidir. Bu, hemen tüm travmatik olaylar için geçerlidir. Ancak toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumların kadın açısından dezavantajlı olduğu toplumlarda, 'Bunu yaşamak için ne yapmış olabilir?’ sorusunu gündeme getirebilir. Cinsel saldırı mağduru birey kendisine inanılmama ve yok sayılma durumuyla sürekli mücadele etmek zorunda kalır. Hal böyleyken sorumsuzca yapılan bu tarz haberler bireye ve topluma çok büyük zararlar verebilme riski taşımaktadır" diye konuştu.