Sezgin Tanrıkulu: AKP, dozer ve TOMA iktidarına dönüştü
Bayram öncesi Diyarbakır'a gelen Sezgin Tanrıkulu, sürgün edilen öğretmenler ve Sur ilçesinde evleri için yıkım kararı alınan aileleri ziyaret etti. Sur'da açıklama yapan Tanrkulu, "AKP iktidarı dozer ve TOMA iktidarına dönüşmüştür. Dozer ile iş makineleriyle insanların evini başlarına yıkıyorlar, TOMA'larla da insanların demokratik tepkilerini ortaya koymalarını engelliyorlar" dedi.
DİYARBAKIR - Diyarbakır'ı ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İl Başkanlığında son 8 ayda gerçekleşen hak ihlalleri raporunu açıkladı. Buradan Eğitim Sen'e geçen Tanrıkulu, sürgün edilen öğretmenlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Öğretmenlerin kutuplaşmanın yoğun yaşandığı yerlere sürgün edildiğini söyleyen Tanrıkulu, "Sosyal medyadan sürgün edilen öğretmen arkadaşlarımızla ilgili tecrit ve linç girişimi başlamış bile. Bu öğretmenlerin yaşayacağı her olumsuz durumdan AKP hükümeti sorumludur" dedi.
Öğretmen eşlerin ayrı ayrı şehirlere sürgün edildiğine de dikkat çeken ve "Böyle zalimlik olur mu" diye soran Tanrıkulu, "Adalet ve Kalkınma Partisi ve vahim kararı geri almalıdır" şeklinde konuştu.
Tanrıkulu, parti olarak sürgün edilen öğretmenlerin yanında olacaklarını ve sorunlarını Meclis'e taşıyacaklarını söyledi.
'BİZ DE TANRI KULUYUZ AMA SUYUMUZ YOK'
Eğitim Sen'deki açıklamanın ardında Sur'a geçen Sezgin Tanrıkulu, evleri polis bariyerleriyle abluka altına alınan yurttaşlarla da görüştü.
Tanrıkulu, Sur'da yaşayan Zekiye Tanrıkulu'na kendini "Ben Sezgin Tanrıkulu" diye tanıtınca, "Biz de tanrı kuluyuz ama 20 gündür suyumuz yok" yanıtını aldı.
Sezgin Tanrıkulu'na yaşadıklarını anlatan Zekiye Tanrıkulu, evini boşaltması için baskı gördüğünü anlattı. Zekiye Tanrıkulu, "Ben evimi satmadım. Elektrik ve su paramı ödüyorum. Bu adalet midir? Suyumuz, elektriğimiz kesik. Evini yıkacağız diyorlar. Çocuklarım gitse de ben evimi terk etmeyeceğim" dedi.
'BİR TARİHİ YOK EDİYORLAR'
Görüşmelerden sonra konuşan Sezgin Tanrıkulu, Sur’un dünyanın ortak mirası olduğuna dikkat çekerek, insanların evlerinden zorla çıkarılmasının yanı sıra elektrik ve sularının kesilmesine de tepki gösterdi.
Sezgin Tanrıkulu şunları söyledi:
“Sonuçlanmamış davalar var, insanların iradesine rağmen, onların elektriğini ve suyunu keserek buradan çıkmaya zorlayamazsınız. Bunun adı hukuk devleti olmaz, bu ancak hukuk devletinin olmadığı yerlerde zorla, kaba güçle yapılan şeylerdir. Sonuçta burası tüm dünyanın ortak tarihi mirasıdır. 2015 Ağustos’undan bu yana maalesef, bütün Sur yıkıldı. Tahir Elçi’yi bu mirasa sahip çıktığı için kaybettik. Onlarca insanımızı kaybettik, hala bazı yerlere giremiyoruz, bu bölgede çatışma yaşanmadı ama buna rağmen savaştan çıkmış bir görüntü var. AKP iktidarı dozer ve TOMA iktidarına dönüşmüştür. Dozer ile iş makineleriyle insanların evini başlarına yıkıyorlar, TOMA'larla da insanların demokratik tepkilerini ortaya koymalarını engelliyorlar. Bununla toplumsal barışı, huzuru sağlayamazsınız. Sur’un dinamikleriyle, Sur’da yaşayanlarla barışık bir proje yürütebilirsiniz ama onlara rağmen yürütemezsiniz. Bu kentin STK’ları, dinamikleri, muhtarlarıyla buluşmadan nerede yapıldığı belli olmayan gizli, saklı olanlarla burayı dönüştüremezsiniz, yazıktır, günahtır. İnsanları kendi evlerinde susuz, elektriksiz bırakmak başka bir zulümdür. Bir mahkeme kararı olmadan zorla bu işlerin yapılması zalimliktir. Buradaki yaşamla alakası olmayan insanların, burada yaşamamış insanların, buraları yıkmaya, dönüştürmeye hakkı yoktur. Burada bir tarihi yok ediyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne sesleniyorum, bu yıkıp, yakma politikanızdan vazgeçin." (DUVAR)