İhraç edilen 18 yıllık öğretmen arıcılık yapıyor

ANKARA - Eğitim Sen'in verilerine göre OHAL döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) 33 bin 128 öğretmen ihraç edildi. Yeni eğitim öğretim yılı öncesi sendikanın dikkat çektiği bir diğer nokta ise öğrencilerin durumu. Eğitimdeki kitlesel ihraçlar ve açığa almalardan 1.5 milyonu aşkın öğrenci etkilenirken eğitim öğretim faaliyetleri de aksadı.

OHAL döneminde çıkarılan KHK'lar ile ihraç edilen öğretmenlerden biri de Hatayi Demir. Diyarbakır'dan Tunceli Ovacık'a tayini çıktığı sırada açığa alınan ve 675 sayılı KHK ile ihraç edilen Demir, memleketine dönerek arıcılık yapmaya başladı.

'BABAMDAN GİZLEMEK ZORUNDA KALDIM'

18 yıldır sınıf öğretmenliği yapan Demir geçtiğimiz eğitim öğretim yılı başında Diyarbakır'dan Ovacık'a tayin edildi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında önce açığa alınan Demir, 29 Ekim'de yayımlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. Eğitim- Sen üyesi olan Demir ihracının ardından 1995 yılında boşaltılan Tunceli'nin Boğalı köyüne geri döndü.

Öğretmen olana kadar zor şartlarda eğitim gördüğünü ve hayvancılık ile uzun süre ilgilendiğini söyleyen Demir köyünde ağabeyiyle birlikte arıcılığa başladı. KHK'nın ardından ihracını hasta olan babasına söyleyemediğini belirten Demir şunları aktardı:

"İhraç olduğumu 80 yaşında hastalıkları olan babamdan gizlemek zorunda kaldım. Tayinim Ovacık'a çıktığı için babam benim yanımda kalmak istiyordu. Ovacık'taki öğretmenlerin kaldığı lojmandan çıkarıldığım için babama, 'kışın elektrik yok senin makinelerin burada çalışmaz' diyerek ikna ettim. 80 yaşındaki birinin büyük bir isteğini bu şekilde anlatarak geri çevirmek ihraçtan daha çok zoruma gitti."

'ARICILIK İHRACIN ARDINDAN BANA GÜÇ VERDİ'

İhracının ardından köye yerleşen Hatayi öğretmen işe arı satın alarak başladı.Hiçbir teknolojik aracın bulunmadığı köyde iki ay çadırda kaldı. Bir ağacın kökünü mutfak olarak kullanan Demir ekmek yapmayı öğrendi.

Hatayi Demir, 18 yıllık öğretmenliğin ardından ihraç edilince köyüne döndü.

"Arıcılık, ihracın ardından bana güç verdi" diyen Demir yaşadıklarını "İhraç bir çok insanı sarsacak bir şeyken ben sonrasında güçlendim. Fakat bir şanssızlığım vardı. Arıcılığa başladığımda bir iki defa arı soktu. Arıya alerjim olduğu ve tekrarlanması durumunda hayati riskin olduğunu öğrendim. İğneler ve haplar ile onu da aştım" sözleriyle anlattı.

'CİNSİYETÇİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ VARDI'

Bilimsel, demokratik, laik ve anadilde eğitimi savunduğunu belirten Demir'e göre öğretmenlik yaptığı dönemde müfredat içeriği bunlara uygun değildi. Cinsiyetçi bir eğitim sistemi içerisinde çocuklara eğitim verildiğini söyleyen Demir şöyle devam etti:

"Yeni hazırlanan müfredat iki yıl önceki tartışmaları aratır durumda. Ben ve sendikamın üyesi olan öğretmenler çocukları sorgulamaya itiyorduk. Anne ve babanın rolleri ile ilgili bir okuma parçası sonrası 'Annenin yaptıklarını baba da yapabilir mi' diye soruyorduk. Bunları yaparak demokratik tutum sergileyen öğretmenler okul idareleri tarafından zor durumda bırakılabiliyordu."

'OKUL HEYECANI YAŞAMAK İSTERDİM'

KHK'lıların itiraz yolu olan OHAL Komisyonu'na başvuran Hatayi öğretmen süreçten umutsuz. Komisyon hukuksal süreci uzatmak için oyalamak üzere oluşturuldu diyen Demir, " Her zaman umudumu yitirmem ama bugünkü Türkiye'nin içinde bulunduğu durum bana bunu düşündürüyor" dedi.

"Eğitim öğretim yılı başlarken burukluğunu yaşıyorum.Okul heyecanı yaşamak isterdim" diyen Demir yeni eğitim öğretim yılı öncesi öğrencilere şunları söyledi: "Öğrencilere en büyük önerim çok kitap okusunlar ve her fırsatta aileleri ile birlikte doğadaki canlılarla temas kursunlar. Her şey kitaptan da öğrenilmiyor doğa çok öğretici olabiliyor. Arkadaşlarını sevsinler. Sevmek de insanı çok geliştiren bir duygu."