Güvenpark Davası'nda tepki: Biz dilenci miyiz?

Ankara'nın merkezi Kızılay'da otobüs duraklarındaki sivillere yönelik yapılan intihar saldırısının ikinci duruşması Ankara Adliyesi'nde görülüyor. Kayıp aileleri davaya ilginin az oluşuna tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Güvenpark katliamının ikinci duruşması başladı. Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 9'u tutuklu 55 sanık yargılanıyor. 13 Mart 2016 tarihinde otobüs duraklarına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı sırasında 36 sivil hayatını kaybetmişti.

HAFRİYAT ARASINDA DURUŞMA

Sıhhiye'deki Ankara Adliyesi'nde yürütülen iyileştirme çalışmaları nedeniyle duruşma salonlarında yapım onarım çalışmaları sürüyor. Katliamda hayatını kaybedenlerin ve yaralıların aileleri duruşma salonundaki duruma tepki gösterdi. Başka dava dosyalarının ve eşyaların bulunduğu salonda oturma alanı yarı yarıya azaltıldı. Duruşma salonunda hazır bulunan aileler "13 Mart'a verilen değeri görüyor musunuz? Bu koltukların üzerindeki pisliği mi hak ediyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmada 6 tutuklu sanık salonda hazır bulundurulurken 3 sanık da SEGBİS sistemiyle davaya katıldı. Duruşma katliamda hayatını kaybedenlerin ve yaralı yakınlarının ifadeleriyle başladı.

Katliamda hayatını kaybeden Yaşar Durakoğlu'nun kızı Görkem Sayın ve oğlu Saygın Durakoğlu duruşmaya katıldı. Eşi Güneydoğu'da asker olan Görkem Sayın babası ile birlikte yaşadığı sırada katliam gerçekleşti. Çocuklarına dedelerinin nasıl öldüğünü anlatamadığını söyleyen Sayın, "Bunların getirdikleri mi ecel? Benim babamın hiçbir sağlık sorunu yoktu. Bunlara hiçbir hakkımı helal etmiyorum. Sonuna kadar davacıyım ben bu insanlardan."

'İNSANLIĞI ÖLDÜRDÜNÜZ'

Katliamda hayatını kaybeden 21 yaşındaki Feyza Acısu'nun annesi Nazife Acısu davacılardan şikayetçi olarak şunları söyledi:Bizim kaybettiklerimizin hepsi cennetteler.Bu sanıkların Dünyada yandıklarını hissediyorum. Bir insanı öldürmek bütün bir insanlığı öldürmek gibidir. İnsanlığı öldürdünüz."

'BİZ DİLENCİ MİYİZ?'

Güvenpark katliamının duruşması sanıkların ifadeleriyle devam ediyor. Sanık Hazamettin Karakoç savunmasını yaptığı sırada salonda gerginlik çıktı. Sanık Karakoç savunması sırasında hayatını kaybeden kişilere rahmet diledi. Ölen kişiler adına üzüntü duyduğunu ve suçsuzluğunu kanıtladığında içeride geçirdiği zaman karşılığı alacağı tazminatı ailelere bağışlayacağını söyleyen Karakoç'a salondan tepkiler geldi. Hayatını kaybedenlerin ve yaralıların yakınları "Biz dilenci miyiz" sözleriyle tepki gösterdi. Sanık Karakoç'un savunması sırasında katliamda hayatını kaybeden Emre Çakar'ın babası, 'Oğlumu verin bana' diyerek fenalık geçirdi. Salondaki gerilimin ardından duruşmaya ara verildi.

'KAMUOYU NEDEN OLUŞMUYOR'

Verilen ara sırasında bir araya gelen aileler davaya olan ilginin az oluşuna tepki gösterdi. Kamuoyunun gerekli ilgiyi göstermediğini söyleyen ailelere göre katliamın derinlemesine tüm bağlantılarıyla incelenmesinin önüne geçilmek isteniyor. Katliamda kızını kaybeden Gülten Akkaya, "Bu ülkede televizyon, gazete yok mu? Bizim canlarımız yitmişken bu konu hakkında susulmasını anlamıyorum" ifadelerini kullandı.

'POLİS SORUMLULUĞUNU BİZE YÜKLÜYOR'

Dava katliamın kilit isimlerinden Vahit Ayçil'in kardeşi sanık Uğur Ayçil'in savunması ile devam etti. Abisinin bir gece yanında bir kadın ile birlikte evinde misafir olduğunu ve sonrasında gittiğini söyleyen Ayçil, "Biriniz evinize geldiğinde niye geldiğini sorup kimlik bilgilerini nasıl alabilirsiniz" dedi. "Polis görevini yapmamasının sorumluluğunu acılı ailelerin karşısına daha fazla kişi çıkarmak adına bize yüklüyor" diyen Ayçil tahliyesini talep etti.

ARA KARARDA BİR TAHLİYE

Güvenpark katliamının ikinci duruşması tamamlandı. Tutuklu bulunan sanık Baran Ergin'in tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Davada yargılanan diğer tutuklu 8 sanığın tutukluluk hali ise devam edecek. Güvenpark katliamının üçüncü duruşması 16 Kasım 2017 saat 09.30'a ertelendi. (DUVAR)

Güvenpark katliamı davasında ikinci duruşmaGüvenpark katliamı davasında ikinci duruşma