Adnan Serdaroğlu: Hükümet enflasyonu hazırlarken yanıltıyor
Metal sanayisindeki 140 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi için Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ve işçi sendikaları arasındaki görüşme süreci başladı. Görüşmeler, Türk Metal Sendikası, Birleşik Metal İş Sendikası ve Çelik-İş Sendikası ile yürütülüyor. Türk Metal ve Çelik-İş'in görüşmelere ortak bir zeminde katılmamasını değerlendiren Birleşik Metal İş Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Serdaroğlu "Hükümet desteğini çektiği anda bu iki sendika kapıya kilit vurur. Ücret ve sosyal haklar konusunda bir araya gelemiyorsak, işçilerin menfaatlerini nasıl sağlayacağız?" diye soruyor. Serdaroğlu görüşmelerde "ilk 6 ay için yüzde 30 ücret zammı istiyoruz" diyor.
DUVAR - Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’te örgütlü yaklaşık 140 bin metal işçisini kapsayan MESS grup sözleşmelerinde görüşmeler başladı.
MESS grup sözleşmesi kapsamında ilk görüşme Türk Metal’le yapıldı. İlk görüşmede idari maddelerden 16’sı aynı şekilde kabul edilirken, bir sonraki toplantının 12 Ekim’de yapılması bekleniyor.
Birleşik Metal-İş ve MESS arasındaki görüşmeler işçi sınıfı açısından büyük önem taşıyor: Eğer bu sözleşmede işçi sınıfı hak ettiği ücret ve sosyal haklarda ilerleme sağlarsa, bu kazanımlar hizmet, tekstil, maden, tarım gibi sektörlere ışık tutacak.
Birleşik Metal İş Sendikası Sapanca Sosyal Tesisleri'nde, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meslek Hastalıkları, Grup Toplu İş Sözleşme Görüşmeleri'ni konu alan söyleşiler gerçekleştirdi. Burada Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Serdaroğlu ile görüştük. Hükümetin vergi dilimlerini yükseltme düşüncesi olduğunu söyleyen Serdaroğlu, "Maaşlar artınca vergi dilimi de yükseliyor. Hükümet çalışanların vergi dilimini yüzde 15 ile sınırlasın. Yapmıyorsa, yüzde 15’den yukarısını patronlar kendi cebinden ödesin" diyor.
MESS ile metal sektöründe 140 bin işçiyi kapsayan grup Toplu İş Sözleşme görüşmeleri başladı. Sözleşme kaç maddeden oluşuyor, kaç yıllık süreyi kapsayacak?
Sözleşme toplam 77 sabit, 15 geçici, beş ek maddeden oluşuyor. Görüştüğümüz maddeler değişiklik önerilmeyen maddeler. Burada geçmiş dönemden gelen sıkıntılarımız var. Geçen sene bu sıkıntıyı yaşadık. Biz, Birleşik Metal İş Sendikası olarak sözleşmenin 2 yıllık olmasını yani 2017-19 yılları kapsamını öneriyoruz. Patron sendikası MESS ise sözleşmenin üç yıllık olmasında ısrar ediyor.
Metal sektörü işçiler açısından ağır- yıpratıcı, patronlar açısındansa en kârlı sektörlerin başında geliyor. Ücretler ne durumda?
Değişiklik gösterse de asgari ücret artı yüzde 10 sendika zammı ile birlikte bin 700 lira. En yüksek ücret ortalama ise 2 bin lira civarında. Bizim sözleşme imzaladığımız iş yerlerinde saat ücreti 10.60 kuruş, Türk Metal ve Çelik İş ise 9.60 kuruş arasında değişiyor.
Türk Metal, Birleşik Metal, Çelik İş görüşmelere katılıyor. Üç sendika uyum içinde mi hareket ediyorsunuz?
Üç sendikanın aynı iş kolunda sözleşme görüşmelerine oturması, işverenin tek olması Birleşik Metal İş Sendikası için handikap. Türk Metal MESS’e, patronlara yakın sendika. Bir de hükümete yakın olan Çelik-İş sendikası var. Geçmiş dönemde Türk Metal, Çelik İş, işveren sendikası MESS ile sözleşmeyi imzalıyor daha sonra bizim önümüze getiriyorlardı 'imzala' diye. Bu kez de böyle olacağının ipuçlarını görüyorum. Geçen dönem çok sıkıntılar yaşandı. Her iki sendikanın imzaladığı sözleşmeyi kabul etmedik. İşverenlerle ayrı ayrı görüştük. Ek ücret ve sosyal hak zammı istedik ve aldık.
Konsensüs sağlamak için siz girişimde bulundunuz mu?
Türk Metal ve Çelik İş ile taban tabana zıt sendikayız. Biz sözleşme öncesi, hiç olmasa Toplu İş Sözleşme görüşmelerinde konsensüs sağlayalım, ortak hareket etmek için diye samimi söylüyorum çırpındık. Mektup yazdık, görüşme teklif ettik. Müspet cevap alamadık iki sendikadan. Ücret ve sosyal haklar konusunda bir araya gelemiyorsak, işçilerin menfaatlerini nasıl sağlayacağız? Patron sendikası dağınık işçi sınıfı hareketi karşısında çok rahat ediyor. Türk Metal, Çelik İş Sendikası gerçekten 150 bin işçinin hak ve menfaatlerini koruyup yaşam standardını yükseltmek istiyorlarsa böyle niyetleri varsa konsensüs gerekir. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Bu iki sendikanın böyle bir düşüncesi yok. Uyumlu hareket etmiyorlar. Onların misyonu belli. Fabrikalarda tabanda işçi desteği olmadığı için Türk Metal patron sendikasına, Çelik İş ise hükümete yaslanıyor. Türk Metal’den MESS, Çelik-İş'ten hükümet desteğini çektiği anda bu iki sendika kapıya kilit vurur.
Birleşik Metal İş Sendikası’nın ücret ve sosyal taleplerini açıklar mısın?
Bizde 70 yıllık bir gelenek var. Sınıf ve kitle sendikacılığı. Tabanın söz ve karar sahibi olması. Bu DİSK ve bizim anayasamızdır. 6 ay önceden TİS hazırlığına başladık işçileri dinledik, neler istediklerini saptadık. Enflasyon hesapları yaptık. Bilimsel kriterlerimiz vardır. Ne isteyeceğimiz hazırlarken bu kriterleri göz önünde bulundurduk. Hükümet enflasyonu hazırlarken yanıltıyor. Bunu üyelerimizle paylaştık. Açıklanan enflasyon rakamları güvenilir değil, asgari ücretlinin kaybı çok büyük. Açlık sınırı var, yoksulluk sınırı var. Bizim hesapladığımız enflasyon rakamları var. İşte bunları göz önüne alarak ilk 6 ay için yüzde 30 ücret zammı istiyoruz. Her kıdem yılı için on kuruş, sosyal haklarda yüzde 50 artış talebimiz var.
'Başbakan Binali Yıldırım'a mektup gönderdim'
Başbakan Binali Yıldırım’ın İLO toplantısında işçilere hitaben ‘Sendikalaşmaktan korkmayın’ sözleri Serdaroğlu’nu öfkelendirmiş olacak ki, Başbakan’a 'işten çıkartılan işçileri listesini içeren bir mektup gönderdi.
Mektupta şu görüşlere yer verildi:
Sayın Başbakan; Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun İstanbul’da 10. Avrupa Bölge Toplantısı açılışında yaptığınız konuşmada, örgütlenmeyi önemsediğinizi belirterek işçilere ‘Sendikalaşmadan korkmayalım’ diye seslendiniz. Bu çağrınızı önemsiyoruz, ancak ülkemizde patronların fabrikalarda hukuku hiçe sayan uygulamalarına karşı hükümetiniz işçilerden yana tavır aldığına ne yazık ki şahit olamıyoruz.
Korkmadan, en temel hakları olan sendikalaşma haklarını kullanan yüzlerce üyemiz her yıl işten çıkartılıyor. Örgütlendiğimiz her iş yerinde işten atma, istifaya zorlama, işçilerin özgür iradesini yok sayarak başka sendikaya üye olmaya zorlama rutin uygulama haline gelmiş durumda.
İşverenler bu konuda durmaksızın suç işliyor.
İşte suç rakamları: 2016 başından bu yana çeşitli fabrikalarda çalışan ve toplu iş sözleşmesi hakkı için sendikamıza üye olan işçilerden en azı 868’i işten atıldı. Çok daha fazlası işten atılma tehdidi ile sendikadan istifaya zorlandı.
Ne Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, ne yasalar ne de uluslararası sözleşmeler... İşçinin sendikalaşma hakkı söz konusu olduğunda hiçbiri işlemiyor, işverenler tarafından yok sayılıyor.
Sendikal faaliyetlerin engellenmesi cezai yaptırıma bağlanmış olmasına rağmen yasalar işletilmiyor. Sendikalaşmanın engellenmesine dönük yaptırımlar nedense devreye sokulmuyor.
Bakanlar Kurulu kararlarıyla grevleri yasaklanan, yasal grevlerini sürdüren üyeleri kolluk güçlerinin saldırısına uğrayan, demokratik eylemleri, basın açıklamaları engellenen bir sendika olarak İLO toplantısında yaptığınız konuşmanın gereğini yerine getirmenizi bekliyoruz.
1 Ocak 2016’dan beri işten çıkarma yaşanan örgütlenmelerimizin bilançosu:
Tarih Bölge İşyeri Çıkartılan İşçi
Şubat 2016 Bursa Cornaglia Otomotiv 25 işçi
Mart 2016 Bilecik Midal Kablo San. ve Tic. A.Ş: 17 işçi
Mart 2016 Bursa Oyak Renault 500 işçi
Nisan 2016 Eskişehir NSK Armatür (Roca Tr Banyo A.Ş) 2 işçi
Nisan 2016 Bursa Ewon Otomotiv 21 işçi
Nisan 2016 Yalova Nuhtel Makine 9 işçi
Temmuz 2016 Düzce Oktay Elektrik 7 işçi
Temmuz 2016 İzmir Göksan Pompa 14 işçi
Ekim 2016 Kayseri Tuğra Makina 7 işçi
Kasım 2016 İstanbul Günsan Elektrik 6 işçi
Kasım 2016 İzmir Üstünkarlı Makine 9 işçi
Kasım 2016 Kocaeli Yüksel Endüstriyel 65 işçi
Şubat 2017 Gebze Baldur Süspansiyon 9 kişi
Mart 2017 Kocaeli IRC Otomotiv 8 işçi
Haziran 2017 İzmir AKG Termoteknik 29 işçi
Haziran 2017 İstanbul Diam Vitrin 100 işçi
Haziran 2017 Manisa Karyer Isı Transfer 47 işçi