Furkan ve Muhammet kardeşlerin davası başlıyor: Bu acıyı çocuklarımı öldüren bile yaşamasın
Evlerinde uykudayken zırhlı polis aracının bir evin duvarını yıkarak ölümlerine sebebiyet verdiği Furkan ve Muhammet kardeşlerin davası salı günü başlıyor. Davadan bir gün önce ise Furkan'ın doğum günü... Muhammet ve Furkan kardeşlerin babası Mesut Yıldırım “Bu acıyı çocuklarımı öldüren kişinin bile yaşamasını istemiyorum. Tek istediğim caydırıcı cezalar almaları” diyor.
DUVAR- Şırnak'ın Silopi ilçesinde evde uykudayken panzerin altında kalarak can veren 7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım'ın ölümüne neden iki polis salı günü (17 Ekim salı) hakim karşısına çıkıyor. Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından hazırlanan iddianamede zırhlı aracın sürücüsü tutuklu polis memuru Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 15'er yıl hapis cezasıyla yargılanacak.
Furkan ve Muhammet'in babası Mesut Yıldırım, çocuklarının ölümünün ardından çok kötü bir süreç yaşadıklarını söyleyerek; “Bu 4 ayda hiç yaşamadığımız kadar acılar yaşadık. Bu olayı her gün yaşıyoruz” diyor. Yıldırım ailesinin avukatı Rojhat Dilsiz ise, “Bu dava' Taksirle adam öldürme' suçundan dolayı bir polis memurunun yargılandığı bir dosya değil” dedi.
'NEREYE BAKARSAK ÇOCUKLARI GÖRÜYORUZ'
Yıldırım ailesi Mesut ve Furkan'ın ölümüne sebebiyet verenlerin adil bir şekilde yargılanıp ceza almasını istiyor. “Bizim başımıza geldi, başkasının başına gelmesin” diyen baba Yıldırım çocuklarının ölümünün ardından yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bazen eve dahi gitmek istemiyorum. Bu süreçten sonra annem, abim ve çocuklarımın anneannesi anjiyo oldu. Evin içerisinde nereye bakarsak çocukları görüyoruz. Eşim ise sürekli ağlıyor. Eşim 4 aydır eşim bizimle doğru düzgün konuşmuyor. Tek isteğim bunu yapanlar hakkında caydırıcı cezalar alsınlar. Bizim yaşadıklarımızı kimse yaşamasın. Mesela eskiden haftada iki defa maça giderdim, kafeye gider arkadaşlarla sohbet ederdim. Şu an eve gittiğim zaman evdekiler sürekli çocuklardan bahsediyor, resimlerine bakıyor.”
'DAVADAN BİR GÜN ÖNCE FURKAN'IN DOĞUM GÜNÜ'
Yıldırım çocuklarının ardından hayata olan bakış açısının değiştiğini belirterek Furkan ve Muhammet'i ise şöyle anlatıyor: “Muhammed biraz çekingendi ama çok akıllıydı. Türkçe bilmemesine rağmen televizyondan Türkçe öğreniyordu. Furkan biraz daha aktifti. Kendisi aksiyon filmleri severdi. Haftada bir kez kendisiyle film izlerdik. Furkan ve Muhammet bu sene birlikte ilkokula başlayacaklardı. Çocuklarıma bir gün büyüyünce ne olacaklarını sormuştum. Onlar da polis olmak istediklerini söylemişti. Bir yandan şaşırdım bir yandan da normal görmüştüm. Çünkü okulda, evde, caddede her yerde polisleri görüyorlardı. Annem bana Furkan ve Muhammet'in polisleri gördüğü zaman kendilerine el salladıklarını söyledi. Nerede bilebilirler ki bir gün polis tarafından katledileceklerini. Davadan bir gün önce Furkan'ın doğum günü. Ben bu acıyı o suçlunun dahi görmesini istemiyorum.”
'BU DAVA BİR POLİS MEMURUNUN YARGILANDIĞI DOSYA DEĞİL...'
Avukat Rojhat Dilsiz ise bu davanın öneminden bahsederken, “Bu dava sadece 'Taksirle adam öldürme' suçundan dolayı bir polis memurunun yargılandığı bir dosya değil” diyor: “Bu dava esas olarak son dönemlerde bölgemizde yaşanan olaylarda faili kolluk olan çocuk ölümlerinde yargının aldığı tutuma da gözler önüne serecek. Dosya içeriğinde bölgenin dar sokaklarında günde defalarca devriye gezen polis memurlarının zırhlı araç kullanma eğitimi almadığı ortaya çıkmıştır. Sadece bu olaya has değil, geçmişte meydana gelen benzer olaylarda da aynı durumun meydana geldiği anlaşılıyor. Bu anlamda bu olayın meydana gelmesinde sebebiyet veren, çocuklarımızın aramızdan ayrılmasında kusuru bulunan görevlilerin yargılanması için elimizden geleni yapacağız ve bu dosyanın takipçisi olacağız.”