Sağlık örgütlerinden tepki: OHAL sağlık hizmetlerini aksatıyor
Sağlıkçılar ortak açıklıma yaptı: OHAL uygulamaları sağlık hizmetlerini aksatıyor.
ANKARA - OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) yarattığı sorunlara bir tepki de sağlıkçılardan geldi. Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Merkezi'nde bir araya gelen sağlık meslek örgütleri yaptıkları açıklamada mezunların gecikmiş atamalarının, uzayan güvenlik soruşturmalarının ve asistan sağlık çalışanlarının eğitim haklarının engellenmesinin OHAL dönemindeki mağduriyetler olduğu belirtildi.
Halkın nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için istihdam açığının bir an önce kapatılmasının gerekli olduğu vurgulanan açıklamada, yaptıkları iş nedeniyle güvenlik soruşturması uygulamasının gerekli olmadığı sağlık çalışanlarının haklarının verilmesi çağrısı yapıldı.
Türk Tabipler Birliği Genel Merkezi'nde yapılan, TTB'nin yanı sıra Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği'nin imza attığı açıklamanın satır başları şu şekilde:
ATAMASI YAPILANLAR GÖREVE BAŞLAMADI: 2016 yılının ikinci yarısından itibaren sağlık emekçileri başta olmak üzere okullarından yeni mezun pek çok kişi atamaları yapıldığı halde görevine başlamak için beklemektedir. Devlet memurluğuna başlamak için tebligat bekleyenler uzunca bir süre sorularına yanıt bulamamakta, söz konusu bekleyişin ne zaman sona ereceğini öğrenebilecekleri herhangi bir kurum bulunmamaktadır. İlgili bakanlığa ulaşabilenler açısından ise aldıkları tek yanıt güvenlik soruşturmalarının devam ettiği yönünde olmaktadır.
İŞ YÜKÜ ARTTI: Hemen her fırsatta yetkililer ülkemizde sağlık personeli açığı olduğunu söylemektedirler. Buna rağmen, hastalar hizmet beklerken sağlık çalışanlarının atandıkları görevlere başlayamaması anlaşılır bir durum değildir. Mevcut çalışanlar, göreve başlayamayan sağlık çalışanlarının yükünü de üstlenmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, artmış iş yükü ve güvensiz çalışma koşulları nedeni ile hasta güvenliğini tehlikeye atmakta ve toplum sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA GÜVENLİK SORUŞTURMASI: Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda çalıştırılmak üzere atanacak sağlık çalışanları yönünden güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasını haklı kılacak bir neden bulunmamaktadır. Çünkü sağlık çalışanları sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışmakta, hasta görmekte, tanı, tedavi, bakım, ilaç sunumu işlevlerini sürdürmekte, eğitim-öğretim çalışmalarına katılmaktadırlar. Sağlık çalışanlarının ulaşabileceği bilgi ve belgeler de, yürüttükleri bu çalışmalara ilişkin bilgi ve belgeler ile sınırlıdır. Oysa 676 sayılı KHK ile eklenen 8. fıkra ile, “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” koşulu gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin olduğu görevler için uygulanabilecektir.
ÖNCEKİ BAKAN DA RAHATSIZDI: Önceki Sağlık Bakanı Recep Akdağ konu hakkında Şubat ayında yaptığı açıklamada, bu durumdan kendisinin de rahatsız olduğunu, güvenlik soruşturması nedeniyle sağlık emekçilerinin aylarca göreve başlatılmamasının doğru olmadığını belirtmiş ve "Bunu hem Emniyet Genel Müdürümüz hem de İçişleri Bakanımız ile görüştük; aslında mesele çözüldü. Başlangıçta güvenlik soruşturması dediğimiz daha geniş kapsamlı bir şey bekliyorduk. Bundan vazgeçtik; arşiv araştırması dediğimiz sadece kayıtlara bakılan bir yönteme döndük. Güvenlik soruşturması onun peşinden devam edecek. Yani arşiv araştırmasında bir olumsuzluğu olmayan kişileri biz atayacağız; peşinden güvenlik soruşturmamızda sorun çıkarsa ona göre muamele yapacağız.” diyerek bu konunun yasaya aykırı biçimde uygulandığını ifade etmiştir. Ancak, aradan aylar geçmesine rağmen halen herhangi bir adım atılmamış, geçmiş dönemlerde mezun olan arkadaşlarımız işe başlatılmadığı gibi yeni dönem mezunlarımız da aynı şekilde bekleme sürecine girmişlerdir. (DUVAR)