Şırnaklı anne adayını telefon trafiği öldürmüş

DUVAR - Şırnak’ın Cizre ilçesinde doktor olmadığı için müdahale edilmeyen ve karnındaki bebeğiyle beraber hayatını kaybeden 8 aylık hamile, 29 yaşındaki Feyruz Pulat’ı bürokratik sürecin öldürdüğü ortaya çıktı. Türk Tabibler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Şehmus Gökalp, yaşanan olayda Sağlık Bakanlığı'nın gerekli tedbirleri almadığını ve koşulları oluşturmadığını belirtirken “Gerekli tahliller yapılıp Diyarbakır’a sevk edilseydi hasta ölmezdi” dedi.

Evrensel'in haberine göre 27 Ağustos’ta Cizre Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybeden Feyruz Pulat ve bebeğinin ölümüyle ilgili soruşturma dosyasında, 112 görüşmelerinde ve sağlık çalışanlarının ifadelerinde Silopi ve Şırnak’taki kadın doğum uzmanlarının hastayı kabul etmedikleri açık bir şekilde belirtiliyor.

112 görüşmelerine göre Cizre Devlet Hastanesi'nde görevli pratisyen Doktor Fırat Aktar 05:59’da Şırnak 112 Kriz Koordinasyon Merkezini (KKM) arayarak gebe hastasının olduğunu belirtip sevk işlemi için ambulans talebinde bulunuyor. KKM personeli 112 ekibinin hazır bulunmadığını, en yakın bölgeden ambulans isteyeceğini söyleyerek bir süre beklemeleri gerektiğini ifade ediyor. Doktor Aktar, Pulat’ın durumunun aciliyetini anlatarak hastanın Diyarbakır gibi bir merkeze sevkinin yapılmasını istiyor. KKM’de görevli hekime de durumu anlatarak bir kez daha sevkini isteyen Doktor Aktar’a, hastanın kadın doğum uzmanın bulunduğu Silopi ilçesine sevkini yapmasını ve Silopi’deki uzman doktorun şehir dışına sevkini yapacağı belirtiliyor.

BİTMEYEN TELEFON TRAFİĞİ

Şırnak KKM’de görevli doktor, Silopi Devlet Hastanesi'nde görevli olan kadın doğum uzmanı doktora yaklaşık yarım saat telefonla ulaşmaya çalışıyor. Ardından telefonuna cevap veren kadın doğum uzmanı Silopi Devlet Hastanesi'nin yoğum bakım servisinin yetersiz olduğunu belirterek, tam teşekküllü bir hastaneye götürülmesini istiyor. Bunun üzerine kadın doğum uzmanı, Cizre Devlet Hastanesi'nde hastaya müdahale eden Doktor Aktar’dan hastanın kan değerlerini istedikten sonra hastayı belki kabul edilebileceğini ve Diyarbakır’a sevkinin yapılacağını ifade ediyor. KKM ve doktorlar arasında yapılan görüşmenin ardından hamile kadının gerekli testlerinin yapılmasından sonra Silopi’ye gönderilmesine ve oradan da büyük ihtimalle Diyarbakır’a sevk edileceği için bir ambulansın bekletilmesine karar veriliyor. KKM hasta hakkında Cizre Devlet Hastanesi'nden uzun süre bilgi alamayınca 09.28’de tekrar Doktor Aktar’ı arayıp hasta hakkında bilgi isteyip ambulansı beklettiğini ifade ediyor.

Feyruz Pulat’a ilk müdahaleyi yapan ve kadın doğum uzmanı olan bir hastaneye sevkini yapmak isteyen Doktor Fırat Aktar karakolda verdiği ifadede, danışmak için Şırnak Devlet Hastanesi'nde görevli kadın doğum uzmanı doktor ile görüştüğünü ifade ederek yaptığı görüşme sonucunda hastayı kadın doğum uzmanın görmesi gerektiğini söylemesine rağmen Şırnak’taki doktorun hastayı kabul etmediğini belirtti. Silopi’de görevli uzman doktor ile yaptığı görüşmede gerekli kan tahlillerinin yapılmasını isteyip ardından hastayı kabul ederek Diyarbakır’a sevkinin yapılacağını söyleyen Aktar, sonuçlar beklenirken durumu ağırlaşan Pulat’ın yapılan tüm müdahalelere rağmen bebeğiyle beraber kurtarılamadığını ifade etti.

‘DİYARBAKIR’A SEVK EDİLSEYDİ HASTA ÖLMEZDİ’

Konuyu değerlendiren Türk Tabibler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Şehmus Gökalp, Cizre’ye 5 kadın doğum doktorunun atandığını 4’ünün mecburi hizmeti bitince ayrıldığını belirtti. Gökalp şunları söyledi: “Cizre’de kalan 1 tane kadın doğum doktoru uzun süre tek başına çalışınca yıllık izne ayrılıyor. Yıllık izne gidince Şırnak il Sağlık Müdürlü oraya hekim atamayıp Silopi’den icapçı hekim atıyor. Normalde acil sistem içerisinde hekime hastayı takdim ediyorsun hekim de koşullarımız uygun değil diyebilir. Buna hakkı var. 112 acil servisinde yapılan konuşma kayıtları olması gereken bürokratik süreçtir. Diyelim ki Cizre’de kadın doğum uzmanı var ve o kadın doğum uzmanı hastaya bakar bakmaz tahlillerini yapıp çok hızlı bir şekilde Diyarbakır’a sevk etseydi hasta ölmezdi.”

OHAL kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle 100'ün üzerinde kadın doğum uzmanının da ihraç edildiğine dikkat çeken Gökalp "Kadın doğum hekiminin ihraç edildiği bir ülkede Cizre’de kadın doğum hekimi olmadığı için bebeğiyle birlikte hayatını kaybeden anneler var." dedi.

Sağlık Bakanlığı'nın Doğu'ya hekimlerin gitmesini teşvik etmediği, orada kalmalarının koşullarını yaratmadığını belirten Gökalp bakanlık müsteşarının olaydan sonra "Söz veriyoruz biz buraya kadın doğum ve çocuk hastanesi kuracağız" dediğini ifade ederken, "Bu sözü 2-3 yıl önce gerçekleştirselerdi kimse ölmezdi. 120 bin nüfusu olan, doğurganlık hızı yüksek olan bir ilçede kadın doğum hekiminin olmaması, bakanlığın oradaki eksikliği tamamlaması ölümle sonuçlanan bu sürece neden olmuştur. Hekim yıllık izne gittiyse başka hekimler yollayabilirdi Bakanlık, hekimin hatası demek doğru değil” dedi.