Tutuklu gazeteciler için el ele yürüdüler
Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması talebiyle, Kadıköy’de buluştu. Ayvalıtaş Meydanı’nda başlayan yürüyüşte, “Adalet için gel, özgürlük için gel, el ele gel” sloganları atıldı.
DUVAR - 'Dışarıdaki Gazeteciler' ve basın özgürlüğü savunucuları, Cumhuriyet gazetesi davasının dördüncü duruşması öncesi Kadıköy’de bir araya gelerek yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte Cumhuriyet davası tutuklularından gazeteci Ahmet Şık'ın 300 gündür özgürlüğünden mahrum olduğu hatırlatıldı.
Mehmet Ayvalıtaş Meydanı'nda bir araya gelen 'Dışarıdaki Gazeteciler', cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılması için Kadıköy Boğa heykelinde doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe birçok gazetecinin yanında, CHP İstanbul Milletvekilleri Ali Şeker, Barış Yarkadaş, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay, EMEP MYK Üyesi Abdullah Levent Tüzel, Tiyatrocu Gülriz Sururi de katıldı.
EL ELE YÜRÜYÜŞ...
Birçok siyasetçi ve gazeteci el ele yürüyerek; "Susma haykır özgür basın vardır. İnan çıkacak yine yazacak. Ahmet çıkacak yine yazacak. Hemen şimdi adalet, hemen şimdi özgürlük" sloganlarıyla yürüyüşe geçti.
Yürüyüş boyunca sık sık "Mahir çıkacak yine yazacak. Tunca çıkacak yine yazacak. İsiminaz çıkacak yine yazacak. Havva çıkacak yine yazacak' sloganları atıldı.
'TAHAMMÜL SINIRLARI ÇOKTAN AŞILDI'
Yürüyüş Boğa heykelinde son buldu. Burada 'Dışardaki Gazeteciler' adına konuşan Gülşah Karadağ; "Çünkü gazetecilerin tutsak edilmesi, muktedirin çevirdiği organize işleri gözden kaçırmak içindir. Yolsuzlukların hesabının sorulmaması, memleketin kilerine dadanmış kravatlı farelerin rahatça kemirebilmesi ve soyguncuların yüzündeki maskenin düşmemesi içindir.
Gazetecilerin tutsak edilmesi, gerçeğin gizlenmesi ve yalanların ortaya çıkmaması içindir. Hakkın, hukukun, adaletin ayaklar altına alınıp çiğnenmesi içindir. İşkencecilere yol vermek, evlatlarımızın neden katledildiklerini unutturmak, katillerden hesap sormamak içindir" dedi.
Cumhuriyet davasına çağrı yapan Karadağ konuşmasını şu sözlerle tamamladı; " Mesela 31 Ekim’de görülecek olan Cumhuriyet ve Özgür Gündem davalarına, hep birlikte tanıklık edebiliriz. Buraya nasıl el ele geldiysek, Çağlayan Adliyesi’ne de gidebilir, her sabah Silivri zindanında uyanmak zorunda bırakılan İnan Kızılkaya’nın, Kemal Sancılı’nın Ahmet Şık’ın, Akın Atalay’ın, Murat Sabuncu’nun, Emre İper’in ve onlarca tutuklu gazetecinin özgürlüklerinin iade edilmesi talebini avaz avaz haykırabiliriz.
Açıklamanın ardından gazeteciler ve siyasetçiler birbirine sarılarak eylemi sonlandırdı.