Anne Saçılık: Veli için adak adadım

ANKARA - Yüksel Caddesi'nde 'işimi geri istiyorum' eylemini sürdüren Sosyolog Veli Saçılık'ın annesi Kezban Saçılık, hakkında açılan soruşturma kapsamında savcılığa ifade verdi.

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği gerekçesiyle suçlanan Kezban Saçılık’a. "Polisi darp etmişsin, hakaret etmişsin. Pankartın arkasındaki sen misin?" soruları yöneltildi.

Anne Saçılık o anları şöyle anlattı: "Savcının karşısına çıktım 'polisi darp etmişsin, hakaret etmişsin' dedi. Beni yerde sürüklediklerini ise hiç söylemiyor. Pankartın arkasında siyahlı bir resim gösterdi ve 'bu sen misin' dedi. Ben de pankartın arkasında olmadığımı, kenarda yerde sürüklenen, sonrasında kolu çıkan kişi olduğumu söyledim. 'Oğluna destek vermişsin' dedi. Ben oğluma tabii destek veririm, benim oğlum haklı, ekmeğini istiyor, işini istiyor. Her zaman da onun arkasındayım. Oğlum ne kadarsa ben de oğlum kadarım. Ekmeğinin peşinden giden suçlu mu olur? Gazı onlar sıktı, işkenceyi onlar yaptı. Nasıl olduysa sanık biz olduk."

'BABASI DA YAŞASAYDI OĞLUNUN YANINDA OLURDU'

Yaz aylarını köydeki evinde tek başına geçiren Kezban Saçılık havaların soğumasıyla birlikte Ankara'ya döndü. Oğlu Veli Saçılık işine iade edilene kadar Yüksel Caddesi'ndeki eylemlere katılmaya devam edeceğini söyleyen Kezban Saçılık oğluna zarar geleceğinden çok korktuğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Oğlum için korkarım kendim için hiç korkmam. Veli de öyle. Oğluma bir zarar gelecek diye korkuyorum. Veli'yi hırpaladıklarında tansiyonum yükseliyor, kendi kendime ağlıyorum. Devamlı Veli ile yatıp Veli ile kalkıyorum. Eşim iki yıl önce hayatını kaybetti. Onun acısını bile hissedemedim. Eşim öldü, Veli diye ağladım. Eşimin kabrine gidiyorum, orada da Veli diye ağlıyorum. Babası da yaşasaydı oğlunun yanında olurdu."

Kezban Saçılık, oğluna destek verdiği için yerde sürüklenip, kolu çıkarıldığı halde, 'polisi darp ettiği' iddiasıyla savcıya ifade verdi.

'AYAĞINA ZİNCİR VURMUŞLAR, ÖNÜNE YEMEK KOYMUŞLAR'

'Hayata Dönüş Operasyonu' kapsamında Burdur Cezaevi'nde, 5 Temmuz 2000'de mahkûmlara yönelik operasyon sırasında kolu koparılan oğlunun 17 yaşında suçsuz yere cezaevine girdiğini söyleyen Kezban Saçılık, oğlunun kolunun koptuğu gün yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Benim oğlum bir türlü bunlardan kurtulamadı. 17 yaşında daha çocukken yardım yataklıktan içeriye atıp, kolunu kopardılar. Veli'nin kolunu kopardıkları gün tek başıma hastane bahçesinde kaldım ve ilk gün göstermediler. Zor bela ikinci gün gördüm oğlumu. Başında 20 asker vardı. Ayağına zincir vurmuşlar, önüne yemek koymuşlar. Beş dakikadan fazla durdurmadılar yanında. Elini tutamadım, saçlarını okşayamadım. Beni bugün yerlerde sürükleyenler o zaman da vardı."

NURİYE DE SEMİH DE BENİM ÇOCUKLARIM

Kezban Saçılık sadece oğlunun değil, oğluyla birlikte işlerini isteyen diğer arkadaşlarının da hep yanında olmaya çalışıyor. Açlık grevindeki Semih Özakça'yı tahliye olmasının ardından evinde ziyaret eden Kezban Saçılık, Nuriye Gülmen için ise hastane bahçesinde nöbet tutuyor. Semih ve Nuriye'ye çok üzüldüğünü söyleyen Kezban Saçılık “Onlar da benim çocuklarım oldu. Bu devlet onları da görmezden geliyor" dilodb

İŞE DÖNDÜKLERİNDE KURBAN KESECEĞİM

Yüksel Caddesi'nde eylem yapanların işlerine geri döndüğünde çok mutlu olacağını anlatan Saçılık şunları söyledi:

"Oğlum ve arkadaşları işe alındığında çok mutlu olacağım. Veli için adak adadım. İşine dönsün kurban keseceğim. Veli'nin tüm arkadaşlarını, yoldaşlarını çağıracağım. Eziyet çeken herkesi davet edeceğim.  Hayalim bu."