Kavala davasına tepki: Utanç verici
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden iş insanı Osman Kavala'nın tutuklanmasına eleştiri: Bu dava, Türkiye'de hükümet yanlısı medya üzerinden yapılan hesaplı itibarsızlaştırma kampanyalarından sonra alınan siyasi yargı kararlarının utanç verici bir örneği.
DUVAR - İnsan Hakları İzleme Örgütü, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala'nın 15 Temmuz darbe girişimine destek verdiği iddiasıyla tutuklanmasına tepki gösterdi. Açıklamada, tutuklama kararı 'Türkiye'de adalet sisteminin siyasi ve keyfi doğasının bir örneği' olarak eleştirildi.
Örgütün Avrupa ve Orta Asya direktörü Hugh Williamson, "Osman Kavala'ya açılan dava, Türkiye'de hükümet yanlısı medya üzerinden yapılan hesaplı itibarsızlaştırma kampanyalarından sonra alınan siyasi yargı kararlarının utanç verici bir örneği" dedi. Wlliamson, "Savcıların kanıtı olmayan tuhaf iddialarda bulunduğu ve mahkemelerin buna uyduğu bir şablona tanıklık ediyoruz. Bu durum, Türkiye'nin adalet sisteminin siyasetçilere nasıl hizmet ettiğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
'ADALET SİSTEMİ, ADALETSİZLİĞİN AYGITI'
Wiliamson, Kavala'nın Büyükada'da tutuklanan insan hakları savunucusunun bırakılmasından sadece birkaç gün sonra gözaltına alındığına dikkat çekerek, şöyle dedi: "Kavala'nın 10 insan hakları savunucusunun serbest bırakılmasından sadece günler sonra tutuklanması, hükümetin insan hakları savunucuları ve sivil topluma baskı konusunda kararlı olduğunu gösteriyor. Kavala davası, Türkiye'nin adalet sisteminin derin bir adaletsizliğin aygıtı haline geldiğini gösteriyor."
Kavala'nın 'kültürel diyalog, barış ve uzlaşma üzerine çok sayıda girişimi desteklediği hatırlatılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Kavala'ya açılan dava Türkiye'de, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü güçlendiren, çoğulculuk ve hoşgörüyü öne çıkaran girişimler konusunda çalışan bütün gruplar açısından yeni bir dramatik gerileme teşkil ediyor."
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kavala'ya yöneltilen 'Gezi Parkı eylemlerinin organizatörü olma, darbe girişiminin organizatörleri ile sıradışı biçimde yoğun temas kurma' iddialarının inandırıcı kanıtlarla desteklenmediğini belirterek, "Mahkemenin kararı, medyada Kavala hakkında yayımlanan benzer haberlerin ve itibarsızlaştırma kampanyalarının bir tekrarı" denildi. (Dış Haberler)