Valilik, LGBT Film Festivali’ni yasakladı

ANKARA - Almanya Büyükelçiliği, KuirFest ve Büyülü Fener Sinemaları iş birliğiyle 16-17 Kasım 2017 tarihlerinde Ankara’da düzenlenmesi planlanan Alman LGBTİ Film Günleri, sosyal medyada '#LGBTfilmgünleriiptaledilsin' ve '#İstiklalimizeKaraLeke' başlığıyla gerçekleştirilen nefret saldırılarının ardından Ankara Valiliği tarafından yasaklandı.

VALİLİK: PROVOKASYONLARA NEDEN OLABİLECEĞİ…

Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Çeşitli sosyal medya ve birtakım yazılı ve görsel medya organlarından Alman LGBT Film Günleri adıyla birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren film gösterimi organizasyonu yapılacağı şeklinde bilgiler elde edildiği” ifade edilerek şöyle denildi:

“Söz konusu paylaşımlarla, halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ve bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimin aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edeceği, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkabileceği, ayrıca terör örgütlerinin karşıt görüşlü gruplara yönelik eylem arayışı içerisinde olduğu yönündeki istihbarî bilgiler göz önünde bulundurulduğunda, yapılmak istenen film gösterimi etkinliğinin, organizasyona katılacak olan grup ve şahıslara yönelik olarak birtakım toplumsal duyarlılıklar nedeniyle bazı kesimler tarafından tepki gösterilebileceği ve provokasyonlara neden olabileceği değerlendirilmektedir.”

Yasaklama kararı OHAL Kanunu’nun 11’inci maddesinin “f” bendine dayandırıldı. O madde, ‘kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla alınacak tedbirlere ek olarak söz, yazı, resim, film, plak, ses ve görüntü bantlarını, sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamayı’ düzenliyor.

‘VALİLİĞİN GÖREVİ YASAKLAMAK DEĞİL, GÜVENLİĞİ SAĞLAMAKTIR’

Pembe Hayat KuirFest yasaklama kararına karşı yaptığı açıklamasında, “Son yıllarda keyfi ve hukuksuz bir biçimde yasaklanan onur yürüyüşlerinde de olduğu gibi bu film gösterimlerinde de terör ve provokasyon tehdidinin öne sürülmesi, varlığımızı tehdit olarak gören ve bizlere dair nefret söylemi üreten kişi ve kurumları meşrulaştırmakta ve anayasal haklarımızdan bizleri ‘koruma’ adı altında mahrum etmektedir. Valiliğin görevi yürüyüşleri ya da etkinlikleri yasaklamak değil onların güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır.

Etkinliğin yasaklanması için basın açıklaması yapan İHH (İnsani Yardım Vakfı) basın metnini ‘tüm insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı’ bir dünya temennisiyle bitiriyor. Göstermeyi planladığımız Kabuğunu Kırmak, Romeolar, Adı Konmamış ve Dördümüzün Çocuğu Oluyor adlı filmler, benzer gerekçelerle yasaklanan onur yürüyüşlerinin de amaçladığı gibi eşit, bir arada ve onurlu bir yaşamı savunmaktadır. Bizler de tüm bunların yanında Marie ve Sarah’nın aşklarını özgürce yaşayabildikleri, 17 yaşındaki Milan’ın ailesine ve kendine karşı açık olabildiği, Kalle ve Jens’in çocuklarını mutlu bir şekilde yetiştirebildiği, Fabio’nun transfobiye maruz kalmadığı bir dünya istiyoruz” dedi.

DEMİRKOL: BUGÜNE KADAR GÜVENLİK SORUNUYLA KARŞILAŞMADIK

Valiliğin yasak kararı eş zamanlı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Şubesi tarafından Büyülü Fener Sineması yönetimine de iletildi. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Büyülü Fener Sinemaları’nın sahibi İrfan Demirkol, 7 yıldır Pembe Hayat Derneği tarafından düzenlenen Kuir Festivaline dikkat çekerken, “Festivallerin açılışı diplomatik misyon temsilcilerinin de katılımıyla yapılır. Bugüne kadar da hiçbir güvenlik sorunuyla karşılaşmadık. Açılış resepsiyonlarında ABD ve Avrupa başkentlerinin büyükelçileri de yer alırlar. Bugün başlayacak festivali de Almanya Büyükelçiliği organize etmişti ve gösterimler sinemamızda olacaktı. Yasaklama kararı karşısında biz de şaşırdık. Festivale katılmak üzere Almanya’dan yönetmen, yapımcı ve senaristler de dün akşam saatlerinde Ankara’da olacaktı” diye konuştu.

BARIŞ PİRHASAN: UTANÇ VERİCİ BİR UYGULAMA

Çalışmalarını Berlin’de sürdüren yönetmen Barış Pirhasan yasak kararını yorumlarken “Gülünç, ama aynı zamanda utanç verici bir uygulama ama şaşırtıcı da gelmedi. Azınlıklara, ‘öteki’ gördükleri insanlara yaklaşımı belli bir iktidar var. Protesto etmenin bir yararı yok belli ki. En iyisi Almanya'da, Türk LGBTİ filmleriyle birlikte bir film haftası düzenlemek olmalı” değerlendirmesinde bulundu.

Yasaklanan festivaldeki filmler şunlardı: http://www.pembehayatkuirfest.org/2097/alman-lgbti-film-gunleri-ankarada-seyircisiyle-bulusuyor/

Ankara Valiliği, 'Alman LGBT Film Günleri'ni yasakladı