LGBTİ örgütleri: Valilik yasağı ayrımcılık
Ankara Valiliği'nin 18 Kasım 2017 itibariyle tüm LGBTİ etkinliklerini süresiz yasaklayan kararına, Pembe Hayat ve Kaos GL'den tepki geldi. Valiliğin açıklamasındaki ifadelerin 'apaçık ayrımcılık' olduğunu söyleyen dernekler, 'anayasaya aykırı' dedikleri açıklama için yasal süreç başlatacak.
ANKARA - Ankara Valiliği’nin şehirdeki LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasının ardından, ocak ayı içinde yapacakları festivalin hazırlıklarını sürdüren Ankara’daki LGBTİ dernekleri Pembe Hayat ve Kaos GL ortak açıklama yayınladı. Pembe Hayat ve Kaos GL, Valilik yasağının hukuka aykırı, ayrımcı ve keyfî olduğunu belirtti, yasal süreç başlatacaklarını duyurdu.
Ankara Valiliği geçtiğimiz hafta Almanya Büyükelçiliği'nin de katkısıyla yapılan "Alman LBGTİ Film Günleri"ni yasaklamıştı. Valiliğin son yaptığı ve her türlü LGBTİ etkinliğinin süresiz yasaklandığını belirttiği kararı ise Pembe Hayat ve Kaos Gl'nin önümüzdeki ocak ayında 7'ncisini yapacakları Pembe Hayat KuirFest'in hazırlıkları sürerken geldi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Ankara Valiliği’nin “18 Kasım 2017 tarihinden itibaren süresiz olarak LGBTT_LGBTİ vb. örgütler tarafından ilimizin muhtelif yerlerinde birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren sinema, sinevizyon, tiyatro, panel, söyleşi, sergi vb. etkinlikleri” yasakladığını valiliğin internet sitesinden öğrendik.
Valiliğin bu hukuka aykırı, ayrımcı ve keyfî yasak kararının yasal takibini yapacağız. Böylesi toptan ve hakkın özüne dokunan yasaklama kararının hiçbir meşru ve yasal gerekçesi olamaz.
Torba bir yasak ile kapsamı son derece geniş, LGBTİ varoluşunun kendisini kriminalize eden, geniş yorumlamaya ve hak ihlallerine açık, muğlak bir durumla karşı karşıyayız. LGBTİ sivil toplum örgütleri eşit yurttaşlık için ayrımcılığa ve nefrete karşı senelerdir mücadele eden saygın kuruluşlardır. Bu kuruluşların faaliyet alanlarını daraltmanın dahi ötesine geçen, çalışamaz hale getiren yasaklar demokratik bir toplumda asla ve asla kabul edilemez.
Ankara Valiliği’nin bu torba yasağa gerekçe gösterdiği “genel sağlık ve ahlakın korunması”, “toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar”, “kamu güvenliği” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” ifadeleri apaçık ayrımcılıktır. Bu karar ile LGBTİ’lere yönelik hak ihlalleri ve ayrımcılık meşrulaştırılmaktadır.
Bu karar ve bu karara gerekçe gösterilen hukuka aykırı ve muğlak kavramlar ile çok temel bir hak olan ifade ve örgütlenme özgürlüğü ve diğer temel hak ve özgürlüklerimiz ihlal edilmektedir. Bu karar ile temel hakların özüne ayrımcı saikle müdahale edilmiştir.
Ankara Valiliği’nin yasak kararı Anayasa’mızın eşitliği düzenleyen 10. maddesine yine düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini düzenleyen 26. maddesine; Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Bu açıklama ile aynı zamanda yerel mülki idare; kamu güvenliğini sağlama görevini icra etmek yerine kamunun önemli bir parçası olan LGBTİ’ler ve sivil toplum kuruluşlarını hedef haline getirerek kamu güvenliğini de tehlikeye atmaktadır.
Bu kararın en kısa sürede yeniden düşünülmesini ve geri alınmasını bekliyoruz. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık ve nefretin bu kadar yoğun olduğu ülkemizde ulusal ve yerel idarelere düşen bu ayrımcılık ve nefrete karşı mücadele etmektir."
Sanatçı Füsun Demirel de, yasak kararına, Twitter'dan paylaştığı şu mesajla tepki gösterdi:
GENEL AHLAK? AYDA 40 KADIN ÖLDÜRÜLÜRKEN,SAYISIZ TECAVÜZ VE TACİZLER YAŞANIRKEN,BU ÜLKEDE ÇOCUKLAR İSTİSMAR EDİLİRKEN BİR ŞEY YAPMAYANLAR HANGİ GENEL AHLAK?
— füsun demirel (@fusundemirel) November 19, 2017
YASAKLAYABİLİRSİNİZ...AMA YÜZ BİNLERİN BEYNİNDEKİ VE YÜREĞİNDEKİ RENKLERİ ASLA YOK EDEMEZSİNİZ.
GÖKKUŞAĞINA ERİŞEMEZSİNİZ. https://t.co/oiEnwPLxxN