Bülent Arınç: Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım
Bülent Arınç, AK Parti kurucular listesinden çıkarılması hakkında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Siz kurucusunuz, bu sıfatınız devam ediyor" dediğini aktaran Arınç, "Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım" diye konuştu.
DUVAR - AK Parti kurucularından, eski TBMM başkanlarından Bülent Arınç, canlı yayında açıklamalarda bulundu. Fetullah Gülen cemaatinin, silahlı bir yapı olduğunu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra anladığını söyleyen Arınç, "Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir" iddiasında bulundu.
“Sizi neden ve kim kurucu listesinden çıkardı” sorusu yöneltilen Arınç, "Hepsi malum belli kişiler. Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım" şeklinde konuştu.
Bülent Arınç, Habertürk TV canlı yayınında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. "FETÖ'ye karşı net ve kararlı bir tutum takınmadığı için siyasetin dışına düştü" şeklindeki yorumlara cevap veren Arınç, "Ben 2007’de siyaseti bırakmayı düşünmüştüm, Meclis Başkanlığı'ndan ayrılırken. 367 saçmalığı sonrası ahdettiğim için bırakamadım. 2011’de bırakayım dedim, bu kez de Erdoğan, 'İhtiyaç var' diyerek müsaade etmedi" dedi.
"15 Temmuz’dan neredeyse 5 yıl önce bu işleri bırakmıştım" diyen Arınç, "O zaman da ne FETÖ’cülük vardı ne de Fetullah Gülen sempatizanlığı vardı" diye konuştu.
'80 DIŞINDA HERKES GÜLEN'E SEMPATİ BESLEDİ'
Arınç, 15 Temmuz darbe girişiminden önce, Türkiye'de 80 kişi dışında herkesin Fetullah Gülen'e sempati duyduğunu iddia etti. Arınç, "Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir. Ama o 80 kişi hariç, hiç kimse 15 Temmuz gibi bir ihaneti düşünmemiştir" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz'dan önce bütün siyasi liderlerin Gülen'i öven açıklamaları olduğunu öne süren Arınç, şöyle devam etti:
"15 Temmuz’dan önceki süreçte Gülen cemaatini öven açıklamalardan dolayı FETÖ’cülük suçlaması yapılıyorsa, başımızdaki Cumhurbaşkanımızdan siyasi parti liderlerine varıncaya kadar, devlet bürokrasinin en üst noktasından en alt noktasına kadar bunlar hakkında olumlu sözler sarf etmiş olan herkesi bu kefenin içine koymak lazım. Bana FETÖ’cü diyecek bir akılsız varsa bu ülkede, lütfen bunu genel manada düşünsün ki, 'Bunları yüreklendirecek bir açıklama yapmıştır' sorusunun kimler karşılığı olabilir, bunları da bir aklına getirsin."
'HERKES BENİ İTİBARLI BİRİ OLARAK GÖRÜYOR'
Arınç'ın 17-25 Aralık soruşturmasının ardından sonra yaptığı “Biz cemaate kategorik olarak karşı değiliz, iyi niyetli faaliyetler yürüttüklerine inanıyoruz” sözlerini hatırlatan Kübra Par, "Bu açıklamalarınızla, FETÖ’yü cesaretlendirmiş olabilir misiniz ve bu anlamda özü ve özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu yönetti.
"Bunların hiçbirine ihtiyacım yok" diyen Arınç, Gülen cemaatinin silahlı bir örgüt olduğunu 15 Temmuz'dan sonra anladığını belirtti. Arınç, "Ben bu yapının silahlı terör örgütü olduğunu 15 Temmuz’da anladım. 15 Temmuz öncesinde bu cemaatin, bir silahlı terör örgütü olabileceğini düşünmemiştim" dedi.
Herkesin kendisini itibarlı bir insan olarak gördüğünü söyleyen Bülent Arınç, “Bana kalkıp da kimse, ‘Sen FETÖ’cülere güç verdin’ demiyor. Bu özellikle troll ve troliçelerin bir insanı linç ederken kullandıkları yöntemler. Ben bunların kirli emellerine alet olacak ne bir söz söyledim ne de şu veya bu imkanı tanıdım. Bir tek gün oy istemedim, bir tek gün de desteklemedim" şeklinde konuştu.
'BENİM ÜZERİMDEN BİRİLERİ OPERASYON YAPMIŞ OLABİLİR'
2009'da Bülent Arınç'a suikast yapılacağı iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında Seferberlik Tetkik Kurulu'daki Kozmik Oda'da arama yapılmıştı. Soruşturmada takipsizlik kararı verilmiş ve dosyadaki delillerin sahte olduğu ortaya çıkmıştı.
Kozmik Oda'daki aramayı hatırlatan Kübra Par, "Bu, devletin en mahrem bilgilerine ulaşmak için bir bahane miydi?" diye sordu. Arınç, “Ben olayın mağduruyum, benim üzerimden birileri operasyon yapmış olabilir, nitekim ortaya çıkan da budur. Ben hiçbir zaman suikast girişimidir demedim” cevabını verdi.
'BU PARTİ MİLLETİN PARTİSİDİR'
Abdullah Gül, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi isimlerle birlikte yeni bir siyasi hareket kuracakları iddiası sorulan Arınç, “Bunların hepsi safsatadır. Bunlar, bizi yıpratmak için görevlendirilmiş bazı kişilerin uydurmasıdır. Biz muhalif değiliz. Benim için Recep Tayyip Erdoğan çok önemlidir ve benim adeta kardeşim mesabesinde gördüğüm birisidir” dedi.
“Eskiden bizdik, şimdi ben olduk” sözünün hatırlatılması üzerine Bülent Arınç, "Bu parti Tayyip Erdoğan’ın partisi değildir. Bu parti milletin partisidir, bir şahsın partisi olamaz. Eleştiri bende hep vardı. Erbakan Hoca’yı da eleştiriyordum. Ama hiçbir zaman bana saygısızlık yapmazdı.”
Recep Tayyip Erdoğan'a, 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olmaması gerektiğini söylediğini belirten Arınç, “Çünkü senin gibi bir başbakan bu ülkeye gelmedi, sen icracı bir başbakansın” dediğini aktardı
'PARTİYLE KURUCU BAĞIM GERİ GELDİ'
"Partiyle irtibatım kesilmişti ama şimdi yeniden aidiyetim kuruldu" açıklaması hatırlatılan Arınç'a AK Parti’ye geri dönüp dönmediği soruldu. Yaşananlar nedeniyle üzüldüğünü belirten Arınç, şunları söyledi:
"Bir dönem yapılanlar karşısında üzüldüm. Partinin üç büyük kurucusundan biri sayılan bir insanım ama partiden ayrıldıktan sonra beni kuruculuktan çıkardılar. Ve ben partinin resmi toplantılarına katılmaz oldum. Elbette kırıldım, böyle saçmalık olur mu? Bu büyük bir haksızlık. Ben bu partinin kurucusu olacağım, kendini bilmez birisi bu adam kurucu değil diyecek. Ama içime attım ve bunu gerekli yerlerde söyledim. Eksik olmasın bu konuyu bitiren Sayın Cumhurbaşkanı oldu. Küsmedim ama üzüldüm. 'Siz kurucusunuz, bu sıfatınız devam ediyor. Siz bu partide her zaman söz sahibi olacaksınız' denildiği için Afyon toplantısına da katıldım. Daha sonra da başka ziyaretlerde birlikte olduk. Ben AK Parti’ye sadece bir sempatizan değilim; gözyaşım, sevincim, aşkım ve sevdam olan bir partiyle kurucu bağım tekrar geriye geldi.”
'BENİ YOK ETMEK İSTEDİLER'
Arınç, “Sizi neden ve kim kurucu listesinden çıkardı” sorusuna ise, “Hepsi malum belli kişiler. Baş harflerini söylesem olur mu? Onlar kendilerini biliyorlar. Parti içindekiler de biliyor onların kim olduğunu. İsimlerini söylersem iyice küçülmüş olurlar. Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım” karşılığını verdi.
'DAMADIMIN AKLANACAĞINI İMANIM KADAR BİLİYORUM'
Arınç, AK Parti’yle tekrar yakınlaşmasının, damadı Ekrem Yeter’in FETÖ davasına yargılanmasıyla ilgili olduğu iddiasına tepki gösterdi. Arınç, “Bu diyenleri bilsem de, onların yüzlerine karşı 'Siz alçaksınız' diyebilsem. Damadımın tamamen bir gün aklanacağını imanım kadar biliyorum. Benim siyasi bir beklentim yok. Aktif siyasete de dönmeyi düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
'ERDOĞAN, PERİNÇEK'İN YANINA GİTMEDİ, GİDEMEZ DE'
Arınç, geçen hafta yaptığı "Hukuk siyasetin köpeğidir diyen Perinçek iradesi, 2019’da Erdoğan'sız ve AK Parti'siz siyaset dizayn etmek istiyor" açıklaması hakkında da konuştu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in "Erdoğan, bizim yanımıza geldi" sözlerine tepki gösteren Arınç, "Tayyip Erdoğan, bizim yanımıza geldi, sözlerini reddediyorum. Erdoğan, Doğu Perinçek’in yanına hiçbir zaman gitmemiştir, gidemez de, birlikte de olamaz. Konjonktür sebebiyle beraber olmak, bunlar ayrı şeyler" ifadelerini kullandı.
'BİZ MHP'LİLEŞMEYECEĞİZ'
AK Parti ve MHP'nin ortak hareket etmesini değerlendiren Bülent Arınç, "Yüzde 50+1’i gerektirecek bir çoğunluk belki ittifakla mümkün olabilir. Ama asla ve kata biz MHP’lileşmeyeceğiz. AK Parti muhafazakar demokrat kimliğinden vazgeçerse kaybeder. Benim MHP’nin anladığı manada milliyetçiliğe, MHP’nin arzu ettiği anlamda Türkçülüğe itirazım var" dedi.
'GÖKÇEK'LE ARAMIZDAKİ SORUN BİTTİ'
Arınç, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le yaşadığı tartışmasının geride kaldığını belirtti. Barışmalarının mümkün olmadığı dile getiren Arınç, "Aramızdaki sorunun artık bittiğine inanıyorum. Barışmak söz konusu değil ama artık bu konuyu tartışmaya kimsenin ihtiyacı yok. Benim için bu mevzu artık kapandı" diye konuştu.