Başsavcı'nın Şahin'i aklama gerekçesi: FETÖ'cü olamaz çünkü muhalefetin sesini kıstı

Eski TRT Genel Müdürü Şahin hakkında başlatılan FETÖ soruşturmasında 'takipsizlik' kararı veren Başsavcı Yavuz, şu gerekçeyi gösterdi: "Şüpheli seçim dönemlerinde Cumhurbaşkanımız'a daha gazla süre verim muhalefete süre vermemekle suçlanmıştır."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz’un yürüttüğü FETÖ soruşturmasında eski TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin hakkında verilen 'takipsizlik' kararının gerekçeleri ortaya çıktı.

Eski TRT Müdürü İbrahim Şahin daha sonra atandığı Samsun Valiliği'nden merkeze çekilmişti. Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Şahin hakkında 'silahlı terör örgütü üyeliği' iddiasıyla başlatılan soruşturmayı yürütmüştü. Başsavcı Yavuz, geçen 17 Ekim 2017’de takipsizlik kararı vererek soruşturmayı kapatmıştı.

ŞAMİL TAYYAR'IN İDDİALARI DOSYADA

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre Başsavcı Yavuz, 14 sayfalık takipsizlik kararında Şahin hakkındaki soruşturmanın eski TRT çalışanı Abdurrahman Keskin’in 26 Ağustos 2016’da yaptığı şikâyet üzerine başladığı bilgisine yer verdi. Dosyada  AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın “TRT’deki FETÖ yapılanmasının mimarının İbrahim Şahin olduğu, eşinin de cemaat ablası olduğu” yönündeki açıklamaları da girdi. Köşesinde İbrahim Şahin’in ByLock’u olduğunu yazan Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın da ifadesine kararda yer verildi.

Takipsizlik kararında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şahin hakkında açılan FETÖ soruşturmasını 'yetkisizlik' gerekçesiyle  Samsun’a gönderdiği de belirtildi.

'MUHALEFETİN BEYANLARINI FETÖ MEDYASI DESTEKLEDİ'

Başsavcı Ahmet Yavuz, İbrahim Şahin hakkında 'terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmasını gerektirir yeterlilikte, kesin, somut, şüpheden uzak, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği' gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verirken şunları da gerekçe olarak gösterdi:

“Şüpheli, seçim dönemlerinde TRT’de yapılan seçim yayınları ve propaganda konuşmalarında iktidardaki AKParti’ye ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a daha fazla süre verip muhalefete süre vermediği suçlamalarına muhatap oldu. O dönem başta HDP Genel Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün muhalefetin çok yoğun, ağır eleştiri ve saldırılarına maruz kaldı. Muhalefetin bu konudaki beyanları FETÖ medyasında yoğun şekilde desteklenerek haberleştirildi. Şüpheli Samsun Valiliği döneminde ise Halkın Kurtuluş Partisi isimli aşırı sol parti tarafından, TÜRGEV, KADEM ve TÜGVA isimli vakıflara Samsun’da bedelsiz yer tahsis ettirdiği, bu vakıflara haksız menfaat sağladığı iddiasıyla şikâyet edildi...”