AYM kararı: Devlet kolu kırılan Gezi eylemcisine tazminat ödeyecek
Anayasa Mahkemesi, İzmir'deki Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan Süleyman Göksel Yerdut'un karakolda kolunun kırılmasının işkence olduğuna hükmetti. Devlet, ters kelepçe takılarak gözaltına alınan Yardut'a tazminat ödeyecek. Savcılığın kapattığı, polisler hakkındaki soruşturma dosyası da yeniden açılacak.
DUVAR - Anayasa Mahkemesi (AYM), İzmir'deki Gezi Parkı protestolarında ters kelepçe takılarak gözaltına alınan Süleyman Göksel Yerdut'un karakolda kolunun kırılmasının işkence olduğuna hükmetti. Devlet, Yerdut'a 15 bin lira manevi tazminat ödeyecek. AYM'nin kararıyla polislerin yargılanmasının da önü açıldı.
POLİS HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Süleyman Göksel Yerdut 2013 yılında İzmir'deki Gezi eylemleri sırasında gözaltına alınmış ve karakolda kolu kırılmıştı. Çıkarıldığı mahkemece tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen Yerdut, gözaltı sırasında kolu kırıldığı için polis hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ancak savcılık "İşkence kanıtı olsun diye kendi kolunu kırdı" iddiasıyla Yerdut'un suç duyurusunu geri çevirmişti. Yerdut, savcının iddiasının aksine, kolunun gözaltına alındığı sırada polis tarafından atılan tekme nedeniyle kırıldığını belirterek savcının takipsizlik kararına itiraz etmişti. Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı reddedince Yerdut, avukatı aracılığıyla konuyu Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptı.
'SAĞLIK RAPORU ALINDIKTAN SONRA ŞİDDET UYGULANDI'
Sözcü'den Deniz Ayas'ın haberine göre Yerdut, başvuru dilekçesinde gözaltına alınmasına kadar hiçbir sağlık probleminin bulunmadığını, gözaltına alındığı sırada kendisine ters kelepçe uygulandığını söyledi. Yerdut, gözaltındayken sağlık raporu alındıktan sonra bir polis memuru tarafından koluna tekme atıldığını söyledi.
Yerdut ayrıca bir başka polisin ayaklarına tekme attığını, zor kullanılarak parmak izinin alındığını, gördüğü kötü muamele sonucu kolunun kırıldığını belirtti. Yerdut, hapishanede kaldığı sürede tedavisinin gereği gibi yaptırılmaması nedeniyle kolunun iyileşmediğini ve tahliye olduktan sonra ameliyat olmak zorunda kaldığını da belirterek şikayetçi oldu.
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ
Anayasa'nın 17'nci maddesinin üçüncü fıkrasında koruma altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı ile Anayasa'nın 36. maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri süren Yerdut, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu.
Dosyayı karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumunda gerekli tedavinin yapılmaması nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı ‘kabul edilemez' budu. AYM, "gözaltı işlemleri sırasında insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye maruz kalındığına ilişkin iddianın" 'kabul edilebilir olduğuna' yani şahsın kolunun işkence ile kırıldığına hükmetti.
YENİDEN SORUŞTURMA VE YARGILAMA YAPILACAK
Mahkeme, yine Anayasa'nın 17'nci maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı yönünden usul yükümlülüğünün de ihlal edildiğine hükmetti.
AYM, söz konusu dosyayı yeniden soruşturma ve yargılama yapılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Süleyman Göksel Yerdut'a da 15 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Oy çokluğuyla alınan karar sonrası, o dönem Yerdut'un karakolda kolunu kıran polislerin yargılanmasının da önü açılmış oldu.