Lice Davası’nda Başbuğ’un dinlenmesi talebi reddedildi

İzmir’de görülen Lice davasında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve tutunak tutan polislerin tanık olarak dinlenmesi talebi reddedildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir’de 11. duruşması görülen Lice Davası’nda mağdur tarafı eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve olayların yaşanmasının ardından bölgede olaya dair tutanak tutan polislerin tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme talepleri reddederek duruşmayı erteledi.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın öldürülmesinin ardından Lice'de, 16 kişinin yaşamını yitirdiği, 36 kişinin ise yaralandığı olaya ilişkin görülen Lice Davası’na İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın 11. duruşmasına da önceki duruşmalarda olduğu gibi sanık Eşref Hatipoğlu katılmazken, avukatı Mehmet Eren Turan hazır bulundu. Duruşmada bir kısım mağdur ile beraber avukat Yunus Muratakan da müşteki tarafı olarak hazır bulundu. Yapılan kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi.

İlk olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, cevapta istenen bilgi ve belgelerin dosyada olduğu aktarılmasının ardından duruşma başladı. Gelen cevapta ayrıca Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün Lice’de yaşananlar sırasında bölgede olaylara ilişkin tutanak tutan kolluk kuvvetlerinin isimleri yer aldı.

OLAY TUTANAĞI TUTAN PERSONELİN TANIK OLMASI İSTENDİ

Duruşmada ilk olarak söz alan avukat Yunus Muratakan, dosyaya gelen belgeleri incelemek için süre talebinde bulunarak, dosyada adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Muratakan savunmasını şöyle sürdürdü: “Şahap Yaralı isimli şahsın mahkemenin huzurunda dinlenmesini talep ediyoruz. Olay yakalama tutanaklarında imzaları bulunan Mustafa Küçük, İlhami Karabük, Ahmet Gümüş, Ömer Çınar ve Atakan Çebir isimli kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Bunların dışında iki olay yeri inceleme tutanağı daha vardır. Her üç olay yeri inceleme tutanağı altında imzaları bulunan kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Lice Emniyet Müdürlüğünün personel listesinde bulunan şahısların dinlenmesini talep ediyoruz.”

YANARDAĞ’IN DNA EŞLEŞMESİNİN YAPILMASI TALEP EDİLDİ

Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun 31 Ekim 1993 tarihli raporda dönemin Lice Kaymakamının örgütten duyum aldıklarını ve sürekli Lice nüfusunun düştüğünü ilişkin bir raporu bulunduğunu belirten Muratakan, “Bu raporun kim tarafından düzenlendiği noktası ile kaymakam Mustafa Ünlüsoy'un Lice'de bulunduğu gün ile daha önceki beyanlarının dikkate alınmasını talep ediyoruz. Dönemin valisi İbrahim Şahin'in de tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Komutanlığı’na yazı yazılarak kaç helikopterin o gün operasyona katıldığını ve görevde kimlerin olduğunu tespitini talep ediyoruz. Lice operasyonuna katılan personel listesinin özellikle rütbeli personelin listesinin Milli Savunma Bakanlığı’ndan istenilmesini talep ediyoruz. Kara Kuvvetleri Komutanlığına yazılarak o gün kullanılan zırhlı araçların listesinin gönderilmesinin istenmesini talep ediyoruz. Dönemin ilçe Emniyet Müdürü Mustafa Öztancı'nın dinlenilmesini talep ediyoruz. Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına yazı yazılarak 22 Ekim 1993 tarihinde dönem öncesinden planlanan askeri hareket planının evraklarının mahkemeye sunulmasını talep ediyoruz. O dönemde tutulmuş krokinin doğruluğunun tespiti bakımından ilgili olay mahallinde keşif yapılmasını talep ediyoruz. Sanığın derhal tutuklanmasını talep ediyoruz. ‘Öldü’ diye iddia edilen diğer sanık Tunay Yanardağ'ın cenazesi üzerinde DNA testinin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

BAŞBUĞ’UN TANIK OLARAK DİNLENMESİ İSTENDİ

Dönemin komutanlarından Hasan Kundakçı’nın yazdığı kitapta olayı ayrıntılı olarak anlattığını kaydeden Muratakan, “Kundakçı, yanında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un da olduğunu belirtmiştir. Her ikisinin de tanık olarak dinlenmesini istiyoruz" dedi.

İDDİA MAKAMI: 25 YIL GEÇTİ, TANIKLIKLAR HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI

Sanık Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Mehmet Eren Turan da tutuklama talebi ile keşif talebinin reddine karar verilmesini istedi. Ardından iddia makamı da olayların 1993 yılında yaşandığını belirterek, "Bugün itibariyle yaklaşık 25 yıl öncesine ait özellikle belirli mevkide bulunan kişilerin tanık olarak dinlenilmesi talep edilmişse de; bugün kaç yaşında oldukları belirli olmayan kişilerin, 25 yıl önce düzenlenmiş bir tutanakta geçen ve o gün içinde ayrıntılı olarak yazmış oldukları konularda tekrar tanıklıklarına başvurulması hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira dünyada bu kadar süre geçtikten sonra ayrıntıyı hatırlayabilecek insanların sayısı çok azdır. Bu kişilerin tanık olarak dinlenmeleri halinde dahi mahkeme huzurundaki beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Ayrıca iddianamede sanıklar Tunay Yanardağ ve Eşref Hatipoğlu'nun taammüden öldürmek, haklı isyana ve birbirlerini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak, birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürme suçlaması ile haklarında kamu davası açılmıştır. Olayın büyük boyutlu olması, mahiyetinin ne gibi sonuçlar doğurduğu ve kimlerin sanık veya tanıkların kimler olduğu konusunda araştırma yapmak mahkemenin görevi değildir. Bu nedenle hususi taleplerin reddine, başkaca tevsii tahkikat talebi olmadığı takdirde esas hakkındaki görüşümüzü bildireceğimiz mütalaa olunur” dedi.

27 MART TARİHİNE ERTELENDİ

Ardından mahkeme heyeti okunan belgelere karşı beyanlarını sunmak üzere gelecek celseye kadar müşteki avukatlarına süre verilmesine, kovuşturmanın genişletilmesine ve tutuklamaya yönelik taleplerinin daha önce değerlendiren talepler ile yeniden sıralanan taleplerin reddine karar verdi.

Mahkeme duruşmayı 27 Mart tarihine erteledi.