Uluslararası hekim örgütlerinin yöneticilerinden Erdoğan'a mektup

Uluslararası hekim örgütlerinin yöneticileri, TTB Merkez Konseyi üyelerinin bir an önce serbest bırakılmalarını talep eden bir mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdi. Mektup aynı zamanda Başbakanlık, Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları başta olmak üzere Türkiye'deki ilgili birimlere gönderildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dünya Tabipler Birliği (WMA), İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (PHR), Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME), Avrupa Tabip Birlikleri Forumu (EFMA) ve Uluslararası İşkence Mağdurları Rehabilitasyon Konseyi (IRCT) yöneticileri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin 30 Ocak 2018 tarihinde gözaltına alınmalarını kınayan ve bir an önce serbest bırakılmalarını talep eden bir mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdi.

Birgün'de yer alan habere göre, mektupta imzası olan kuruluşların tüm dünyada milyonlarca hekimi temsil ettiğine ve tüm üyelerinin tıp etiğine, insan haklarına ve barışa bağlılık içinde olduğuna dikkat çekilen mektupta, "Şiddeti kınama, hükümetlerimizi ve diğer karar vericileri savaşın ve silahlı çatışmaların sağlık üzerindeki kısa ve uzun dönemli ağır sonuçlarına karşı uyarma, Türkiyeli meslektaşlarımız gibi, temsil ettiğimiz tüm hekimlerin görevidir" denildi.

'İNSAN HAKLARININ AĞIR İHLALİ'

TTB'nin insan haklarını ve barışı destekleyen görüşünü açıklamak dışında başka bir şey yapmadığına ve bunun da suç oluşturmadığına yer verilen mektupta, böyle bir durumdan dolayı TTB yöneticileri hakkında soruşturma başlatılmış olmasının Türkiye tarafından 2003 yılında onaylanan, dolayısıyla hükümetler tarafından bağlayıcılığı kabul edilmiş olan Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi'nde belirtildiği gibi insan haklarının ağır ihlali niteliğinde olduğu vurgulandı.

Mektupta, Türk Tabipleri Birliği yöneticilerinin hemen serbest bırakılması, yargı alanındakiler dahil, Türk Tabipleri Birliği'ne yönelik her tür taciz edici ve sindirmeye yönelik fiillere derhal son verilmesi ve Türkiye tarafından da benimsenen uluslararası insan hakları standartları ve belgelerine uygun olarak insan haklarına ve temel özgürlüklere her durum ve koşulda saygının sağlanması istendi.