Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Ünal darbe gecesini anlattı: Çılgınlar gibi ateş ederek içeriye girdiler

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal darbe girişimi davasında müşteki sıfatıyla beyanda bulundu. 15 Temmuz akşamı İstanbul Moda'daki düğünden nasıl kaçırıldıklarını anlatan Ünal, Ankara'daki Akıncı Üssü'nde karşılaştığı, Akın Öztürk ile yaptığı konuşmalara ilişkin de bilgi verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, 15 temmuz darbe girişimiyle ilgili 'Genelkurmay çatı davası'nda 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasında Ünal, darbe gecesi ve sonrasında yaşadıklarını anlattı.

'AKARL'A GÖRÜŞMEK İSTEDİM AMA ULAŞAMADIM'

15 Temmuz akşamı Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğünü için İstanbul Moda'daki Deniz Kulübü'nde olduğunu belirten Ünal, saat 19.00 sıralarında hava araçlarının faaliyetlerinin yasaklandığına dair haber geldiğini, bunu astlarına ilettiğini kaydetti. Daha sonra düğünün olduğu salona girdiğini, bundan sonra uçuş yasağının kapsamının zorunlu uçuşlara yönelik gevşetildiğini söyleyen Ünal, saat 20.30'da da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüşüp durumu bildirmek istediğini ancak kendisiyle görüşemediğini söyledi.

Emekli edilen komutanlar 15 Temmuz'da ne yaptı?Emekli edilen komutanlar 15 Temmuz'da ne yaptı?

Bunun üzerine olanlar hakkında bilgi almak için eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı'yı aradığını belirten Ünal, Ankara üzerinde savaş uçaklarının uçmaya başladığını öğrendiğini söyledi. Bu haberi alınca darbe girişimi olabileceğini düşündüğünü belirten Ünal, bu durumu, düğün salonundaki generalleri toplayarak aktardığını söyledi.

'HAKAN EVRİM 'UÇAKLARI İNDİREMEM HAYATIMIZ TEKLİKEDE' DEDİ'

Ünal, daha sonra darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü komutanı olan tutuklu sanık Hakan Evrim ile telefon görüşmesi yaptığını belirtti. Ünal, şöyle devam etti:

''Hakan Evrim'e 'Bu uçaklar senin mi?' diye sordum. 'Benim' cevabını verince hemen indirmesini söyledim. Evrim, 'İndiremem, benim hayatım da sizin hayatınız da tehlikede' dedi. Bundan sonra salondaki generalleri topladım ve 'Birliğinden uçak kalkan divanı harpliktir, engelleyin' dedim. Daha sonra Ümit Dündar ile görüştüm, bana emniyetli bir yerde beklememi söyledi."

Hava Kuvvetleri Komutanı: Gömülü uçaklar asparagasHava Kuvvetleri Komutanı: Gömülü uçaklar asparagas

Ankara'daki Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'nin (HKHM) emirleri üzerine farklı birliklerden yapılabilecek uçuşları engellemek için harekete geçtiğini belirten Ünal, bu amaçla 4 astını Eskişehir Birleşik Hava Harekat Merkezi'ne gönderdiğini söyledi. Ünal, bu 4 generale darbe girişimini engellemeleri emrini verdiğini ve "Gerekirse Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ni mezar haline getirin" dediğini ifade etti.

'DARBEYE KARŞI İLK EMRİ SAAT 00.08'DE YAYIMLADIK'

15 Temmuz akşamı, darbe girişiminin 1 numaralı ismi olduğu öne sürelen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'le görüştüğünü belirten Abidin Ünal, kendisine darbecileri vazgeçirmesini söylediğini belirtti. Ünal, daha sonra Eskişehir'deki Birleşik Hava Harekat Merkezi vasıtasıyla Hava Kuvvetleri'ne bağlı birliklere darbeye karşı ilk emri, 16 Temmuz 2016 saat 00.08'de yayımladıklarını kaydetti. Ünal, söz konusu emirlerde, şu ifadelerin yer aldığını söyledi: "Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi tarafından kanunsuz emirler verildiği tespit edilmiştir. HKHM'nin emirleri yerine getirilmeyecek. Hava Kuvvetleri Komutanının emirleri, Eskişehir vasıtasıyla yayınlanacak, uymayanlar cezalandırılacak."

İstanbul Moda'da düğünün yapıldığı salonda bulunan generallerle bir kriz masası oluşturduklarını belirten  Ünal, bu sırada darbecilerin elinde bulunan Ankara'daki HKHM'nin Diyarbakır'daki üstten darbeci general Semih Terzi'ye 2 uçak tahsis edilmesi talebinde bulunulduğunu öğrendiğini kaydetti.

Hava Kuvvetleri Komutanı darbeyi eşinden öğrenmiş!Hava Kuvvetleri Komutanı darbeyi eşinden öğrenmiş!

Söz konusu 2 uçakla Terzi'nin daha kalabalık bir ekiple Ankara'ya gelerek, darbeye destek vermeyi amaçladığını ve bunu engellediklerini anlatan Ünal, bir süre sonra düğün salonuna kamuflajlı ve tam teçhizatlı askerlerin geldiğini ifade etti.

'ÇILGINLAR GİBİ ATEŞ AÇARAK İÇERİ GİRDİLER'

Eski Hava kuvvetleri komutanı Ünal, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: "Düğün salonuna Arama Kurtarma İhtisas Personelleri (AKİP) geldi. 'Burada ne arıyorsunuz?' dedim. 'Sizin güvenliğinizi almaya geldik' dediler. 'Böyle bir emir vermedim, size kim emir veriyor?' dedim. 'Bilmiyoruz.' dediler. Daha sonra 'Dışarı çıkın' dedim, biraz uzaklaştılar. Bir süre sonra dışarıdan gelen 8-10 kişi çılgınlar gibi ateş ederek, içeriye girdiler. Sadece bağırıyorlardı ve bir ikisinin elinde plastik kelepçe gördüm. Başlarındaki binbaşıya, 'Sakin olun, bu yaptığınız suç.' dedim ama beni dinlemiyordu. Beni dışarıya çıkarmaya çalışıyorlardı. Beni götürmeye geldiklerini anladığımdan Mehmet Şanver'e benden sonra emir komutanın kendisinde olduğunu söyledim. Helikopterle Sabiha Gökçen'e indik. Oradan da 01.40'ta Akıncı Üssü'ne indik."

'SİZİN AYARINIZ BOZULMUŞ ALLAH AKIL FİKİR VERSİN'

Akıncı Üssü'nde 141'inci Filo'ya götürüldüğünü ve rehin tutulduğunu belirten Abidin Ünal, burada bulunan harekat komutanı Ahmet Özçetin'in kendisine "Bozulan ayarları düzeltiyoruz" dediğini, kendisinin de "Sizin ayarlarınız bozulmuş. Allah akıl fikir versin, Allah sizi ıslah etsin" dediğini beyan etti.

Akıncı Üssü'nde sabah saatlerine kadar rehin tutulduğunu ve uçakların gece boyunca uçuş yaptıklarını dile getiren Ünal, sabah saatlerinde pistin bombalandığını, bunun üzerine Eskişehir'deki Birleşik Hava Harekat Merkezi'nin darbeye karşı harekat yaptığını anladığını söyledi.

'KAPI AÇILDI, AKIN ÖZTÜRK İÇERİ GİRDİ'

Öğlene doğru daya tutuklu sanık eski Orgeneral Akın Öztürk'ün geldiğini bildiren Ünal, sonrasına ilişkin şunları söyledi "Kapı açıldı, Öztürk içeri girdi. 'Sen burada mısın?' dedi. Gece boyunca Genelkurmay Başkanının talimatıyla darbecileri vazgeçirmeye çalıştığını, darbecilerin sivil savcıya değil askeri savcıya teslim edilmesini konuştuklarını, Orgeneral Akar'ın sabah saatlerinde Akıncı'dan ayrıldığını, kendisine de burada kalması emrini verdiğini söyledi. Bana Yaşar Güler'in yanına beraber gitmeyi teklif etti ama ben kabul etmeyince, 'Zaten şu an güvenli değil.' diyerek yanımdan ayrıldı. Bir süre sonra AKİP ekibinden bir astsubay geldi. 'Komutanım biz vatan haini değiliz, 2 yıldır bizi korkutuyorlar sizin kafanızı koparacaklar diye. Bizi affedin' dedi. Ben, 'Ancak devlet affeder' dedim."

Kızının düğününde kaçırılan Korgeneral Şanver gözaltına alındıKızının düğününde kaçırılan Korgeneral Şanver gözaltına alındı

Saat 16.00 civarında Akın Öztürk'ün tekrar yanına geldiğini ve olay tarihinde Genelkurmay 2. Başkanı olan Orgeneral Yaşar Güler ile karşılaştıklarını kaydeden Ünal, Akıncı'dan ayrıldıktan sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gittiğini ve emir komutayı devraldığını anlattı.

Karargaha girişte HKHM'yi işgal eden Kemal Mutlum, Sami Özatak ve Aydemir Taşçı'yı gördüğünü bildiren Ünal, "Allah size akıl fikir versin" diyerek makamına girdiğini söyledi.

'26 SORTİLİK UÇUŞ 48 SORTİ İLE ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI'

Darbe girişimi sırasında emirlerini Eskişehir Birleşik Hava Harekat Merkezi vasıtasıyla ilettiğini ve darbeye karşı koymaya çalıştığını söyleyen Ünal, darbecilerin gece boyunca 26 sortilik uçuşuna 48 sorti ile engellenmeye çalışıldığını kaydetti.

Olaylar esnasında, darbe teşebbüsüne karşı ilk direktifin Hava Kuvvetlerin'ce yazıldığını belirten Üna, şunları anlattı: "Darbeci Semih Terzi'nin 2 uçak ile Ankara'ya daha kalabalık bir ekiple gelmesi, Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunanlara destek verilmesi ve İmralı Adası civarındaki kontrolsüz uçuş yapan helikopterlerin engellenmesi gibi faaliyetleri başarıyla gerçekleştirildi."

Ünal, sanıklardan şikayetçi olarak davaya müdahillik talebinde bulundu. Talebi değerlendiren Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Ünal'ın davaya müdahil olarak katılmasına karar verdi.

'BUNUN ADI KURTARMAKSA O KURTARDI'

Ünal'ın beyanlarından sonra avukatlar ve sanıklar Ünal'a bazı sorular yöneltti.

Akın Öztürk'ün avukatının Ünal'ı rehin tutulduğu yerden müvekkilinin kurtardığını belirtmesi üzerine müşteki Ünal, "Akın Öztürk beni kurtardığını söylüyor ama sabaha kadar benim bulunduğum odanın önünde nöbetçiler var. Sabah saatlerinde Öztürk geldi, 'Hadi gidiyoruz' dedi. Bunun adı kurtarma ise o kurtardı" şeklinde konuştu.

Başbakanlık Avukatı Süleyman Ayhan'ın 16 Temmuz sabahı Akın Öztürk'ün, "Zaten adamı da kaçırmışlar" ifadesini kullandığının söylendiğini, bunun doğru olup olmadığını sorması üzerine Ünal, şu yanıtı verdi: "Öztürk, bu sözü söyledi ama ne amaçla söylediğini bilmediğimden savcılıktaki ifademde bunu söylemedim. Akar kaçırıldığı için söylediğini değerlendirdim ancak Öztürk bu sözü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar için mi yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için mi söyledi bilmiyorum."

15 Temmuz davaları: 1 yılda neler oldu?15 Temmuz davaları: 1 yılda neler oldu?

AKIN ÖZTÜRK: ZATEN ADAMI KAÇIRMIŞLAR DEMEDİM

Daha sonra söz alan Akın Öztürk, olay akşamı görüştüğü Ünal'ın kendisine Akıncı Üssü'ndeki uçuşların engellenmesini söylediğini ancak darbe girişimine ilişkin beyanda bulunmadığını ve 16 Temmuz'da da "Zaten adamı da kaçırmışlar" sözlerini sarf etmediğini savundu.

Ünal'ın savcılık ifadesinde, "Akın Öztürk'ün darbe girişiminin içinde olduğunu değerlendiriyorum" sözlerini kullandığını belirten Öztürk, emekli Orgeneralin bu kanaate nasıl vardığını sordu.

Darbe girişimi gecesi Akın Öztürk'ün kendisinin telefonlarına ilk başta cevap vermediğini kaydeden Ünal, şunları kaydetti: "Akıncı'da darbenin en aktif elemanlarına bakıyorum. Geçmişte Öztürk'ün genel sekreteri olan Ahmet Özçetin ve Mustafa Azimetli. Dolayısıyla bütün bunlar Akın Paşa'nın ekibi, beni derdest edenler Akın Paşa'dan bana kalan ekip. Benim telefonlarıma cevap vermedi. Belki de o esnada telefonu yanında değildi bilmiyorum ama Mehmet Şanver'in telefonuna cevap verdi. Ben Öztürk ile Şanver'in telefonu vasıtasıyla görüştüm. Bana 'bir olay olmadı' diyorsunuz izinsiz uçuşlar var. Benim dışımda insanlarla irtibata geçiyorsunuz ama benimle iletişime geçmiyorsunuz. Bunlar benim için yeterli." (HABER MERKEZİ)