Dink cinayetini yürüten eski savcıya 58 yıl hapis istemi
Hrant Dink cinayeti ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten eski savcı Muammer Akkaş hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. Yurt dışında olduğu öğrenilen Akkaş hakkında 58 buçuk yıl hapis isteniyor.
DUVAR - Hrant Dink cinayeti ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten, eski savcı Muammer Akkaş hakkında Dink cinayeti soruşturması kapsamında, 58 buçuk yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Hakkında yakalama kararı olan Akkaş hakkında Dink cinayeti soruşturması kapsamında, 'resmi belgede sahtecilik' ve 'silahlı terör örgütü yönetici olmak' suçlamalarıyla iddianame hazırlandı.
Bianet'te yer alan habere göre, Dink cinayeti soruşturmasının eski savcılarından, Fethullah Gülen cemaatiyle ilişkili olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski savcı Muammer Akkaş hakkındaki 8 sayfalık iddianamede, Arat Dink, Delal Dink, Hasrof Dink, Rahil Dink, Sera Dink müşteki olarak yer alırken Akkaş şüpheli olarak yer aldı. Hazırlanan iddianamede, Akkaş'ın 27 yıl 6 aydan 58 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca cinayete ilişkin açılan davalara ve sanıkların isimlerine yer verilen iddianamede, bazı kamu görevlilerinin cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları, görev, yetki ve konumları gereği cinayeti önleme yükümlülüğü bulunan kamu görevlilerinin görevlerinin gereğini yerine getirmedikleri kaydedildi.
İddianamede, 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten Akkaş'ın “FETÖ/PDY'nin Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirme amaçlı kumpas operasyonu"nu yönettiği, daha sonra görevlendirildiği Tekirdağ Cumhuriyet savcısı iken meslekten çıkarıldığı ve hakkındaki soruşturmalardan kurtulmak için yurt dışına gittiği ifade edildi.
TANIK İFADELERİNDE YER VERİLDİ...
Akkaş'ın ''FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticisi” olduğunu iddia edilen iddianamede, Akkaş hakkında ifade vermek için müracaat eden tanıklar Hacı Ali Hamurcu, Ümit Denktaş ve Murat Ateş'in ifadelerine yer verildi. İddianamede, tanıklar Hamurcu ve Denktaş'ın, Akkaş'ın yönlendirmesi sonucu Ergenekon davasının sanıkları aleyhine ifade vermek zorunda kaldıkları aktarıldı. Eski savcı Akkaş hakkındaki bu iddialar nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından soruşturma yürütüldüğü belirtildi.
Şüpheli Akkaş'ın eylemleri konusunda kovuşturma yapılmasının Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından gerekli görüldüğü ve HSK'nin 10 Ocak 2018 tarihli yazıyla kovuşturma izninin verildiği belirtilen iddianamede, şüpheli Akkaş'ın bir dönem soruşturmaya konu cinayet dosyasına baktığı hatırlatıldı.
'FETÖCÜLERİ KORUDU'
İddianamede, "Akkaş'ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ederek, şu an hakkında dava açılan ve yargılamaları devam eden örgütün yöneticileri ve üyeleri olduğu belirlenen bir kısım kamu görevlileri ile ilgili hiçbir işlem yapmadığı tespit edilmiştir" denildi. İddianamede, şüpheli Akkaş'ın bu şekilde Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer gibi FETÖ mensubu istihbaratçı kamu görevlilerini korumaya ve aklamaya çalıştığı belirtildi.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, birleştirilmesi talebiyle Dink cinayeti davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede, soruşturma makamına, şüpheli Muammer Akkaş hakkında ifade vermek için başvuran tanıkların ifadesine yer verildi. Tanık Hacı Ali Hamurcu ifadesinde, Ergenekon soruşturmaları savcısı olduğunu öğrendiği Muammer Akkaş'a tutuklu bulunduğu cezaevinden bir cinayetle ilgili ifade vermek için dilekçe gönderdiğini, akabinde 14 Mart 2012'de Beşiktaş adliyesine getirildiğini söyledi.
Tanık Hamurcu ifadesinde şunları anlattı: "(İfade sırasında) Muammer Akkaş beni odasına aldı, jandarma görevlilerini dışarıya çıkardı. Akkaş, bana bir HTS raporu göstererek, 'Fuat Turgut, Yaşar Ağsu, Kemal Kerinçsiz, Yusuf Erikel ile bir ofiste buluştuğumuzu' söyledi. Ben de böyle bir toplantı olmadığını söyledim. Bunun üzerine Akkaş, 'O dönemde Yusuf Erikel ile irtibatlı olan tek kişi sensin, Ramazan Akyürek vatana da faydalı insandır, kurtarılması gerekiyor.' dedi. Doğu Perinçek'in ajandasında 'Erhan Tuncel konuşacak, Doğu Bey tedbir alın.' diye bir not gördüğü şeklinde ifade vermemi istedi. Erikel'in odasında isimlerini Akkaş'ın saydığı kişileri gördüğüm, konuşmalarına şahit olduğum, bu kişilerin kendi aralarında 'Doğu Bey tezgah hazırladı, ihale Ramazan Akyürek'e kalacak.' şeklinde konuşmalar yaptığına dair ifade vermem istendi."
İtirafçılıktan yararlandırılacağı ve hayatının kurtarılacağı vaadiyle Akkaş tarafından yazdırılan ifade suretini imzaladığını anlatan tanık Hamurcu ifadesinde, Dink cinayetiyle ilgili bilgisi bulunmadığını beyan etti.
Tanık Murat Ateş'in 18 Şubat 2018'de alınan ifadesinde, Dink cinayeti hakkında ifade vermek üzere Silivri cezaevine sevk edildiğini, buraya Akkaş'ın görevlendirdiği iki kolluk görevlisinin geldiğini ve bu şahıslarla görüştüğünü anlatarak, kolluk görevlilerinin Dink soruşturmasında ve Ergenekon konusunda yardımcı olmasını istediğini, "Ne kadar yardımcı olursa o kadar çabuk dışarıya çıkacaksın, 30 yıl cezan var" diyerek tehdit edildiğini anlattı.
'AKKAŞ, NE YAPACAĞIMIZI BİLİRİZ DEDİ'
Tanık Ümit Denktaş, Akkaş'a ifade verdiği sırada, ''Savcı Akkaş'a 'Erhan Tuncel'in 2006'da İstanbul'da olduğunu kanıtlayamadınız, benim ifademle kanıtlamış olacaksınız. Bu da Erhan Tuncel'i zan altında bırakacak. Erhan da istediğiniz şeyleri söyleyecek değil mi savcı bey?' dediğimde Akkaş da gülerek, 'Biz ne yapacağımızı biliriz.' dedi. İfademden yaklaşık 1 ay sonra Tuncel'in, Dink cinayeti nedeniyle gözaltına alındığı televizyondan öğrendim'' diye konuştu.
Tuncel'i Dink cinayeti nedeniyle çıkan haberlerde gördüğünü, Akkaş'a verdiği ifadesinin doğru olmadığını anlatan tanık Denktaş, Muammer Akkaş ve Murat Ateş'in yönlendirmesiyle ifade verdiğini öne sürdü.