CHP'li Çakırözer: NATO'da PYD konusunda görüş birliği yok
NATO-PA toplantısına katılan CHP Milletvekili Utku Çakırözer, ittifaka üye ülkeler arasında YPG konusunda görüş birliği olmadığını söyledi. Çakırözer, Suriye'nin NATO için öncelikli konular arasında yer almadığını da ifade etti.
DUVAR - Brüksel’de yapılan NATO-PA toplantısında Türkiye’yi temsil eden heyette yer alan CHP’li Utku Çakırözer, NATO’nun tehdit algılamasında IŞİD ve El Kaidenin öncelikli yerlerini koruduğunu söyledi. Çakırözer, PYD/YPG konusunda ise NATO’da görüş birliği olmadığını vurguladı.
NATO Parlamenter Asamblesi (NATO-PA) Ortak Komite Toplantıları geçen hafta Brüksel’de gerçekleştirildi. Toplantıda Türkiye’yi NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı AK Partili Ahmet Berat Çonkar’ın başkanlığındaki heyet temsil etti.
'AFGANİSTAN ÖNCELİKLİ YER ALIYOR'
Heyette yer alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Sputnik’ten Yurdagül Şimşek'e toplantıya ilişkin açıklamalarda bulundu. “Benim gözlemlediğim NATO’nun güvenlik algılamasında, tehdit algılamasında Afganistan öncelikli yer alıyor" diyen Çakırözer, şöyle devam etti:
"Benzer şekilde IŞİD ve El Kaide gibi radikal terör örgütleri, her ne kadar mücadeleyle biraz geriletilmiş olsa da yine tehdit değerlendirmesini koruyor. NATO’nun barışı, istikrarı koruma anlamında yürüttüğü Balkanlar da önemli misyonlar var, onların öneminden bahsedildi. Yine deniz gücü olarak NATO’nun yürüttüğü operasyonlar var onlardan bahsedildi. Ve yeni tehditler üzerine değerlendirmeler yapıldı bu toplantılarda.”
'IŞİD'İN BİTTİĞİ ALGISI YANLIŞ'
NATO’da IŞİD’e karşı mücadelenin sürekli değerlendirildiğini ifade eden Çakırözer, NATO’da yapılan değerlendirmelerde 'IŞİD’ın bittiği' algısının yanlış olduğunun ifade edildiğini söyledi. Çakırözer, NATO yetkililerinden “IŞİD’in bitmediği, eylemlerinde azalma olmakla birlikte küresel olarak yani bütün dünyada en fazla terör eylemi yapan örgüt niteliğinin devam ettiği” şeklinde değerlendirmeler dinlediklerini kaydetti.
Çakırözer, "Türkiye’nin Afrin operasyonu Brüksel’deki NATO PA toplantısında gündeme geldi mi? PYD/YPG’ye müttefik ülkeler nasıl bakıyor?" sorusuna “Suriye konusu genel olarak NATO’nun öncelikleri arasında alt sıralarda. Bu benim gözlemim” dedi.
'SURİYE NATO'NUN ÖNCELİĞİ DEĞİL'
NATO’nun IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun parçası olduğunu ifade eden Çakırözer, buna rağmen YPG, Suriye’deki günlük gelişmeler gibi konuların NATO’nun çok önceliği olduğu yönünde bir izlenim almadığını kaydetti. Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü:
'“YPG’nin bir 'terör örgütü olduğu' konusunda ittifak içinde görüş birliği olmadığını gözlemledik. Sorulduğu taktirde tabi ki Türkiye’nin Suriye’den kaynaklı tehditler karşısında güvenlik kaygıları yani hepimizi rahatsız eden Türkiye’nin güvenlik riskleri konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmelerde Türkiye’nin sınırlarının güvenliği konusundaki kaygıları da anladıklarını ve Türkiye’nin yanında olduklarını belirtiyorlar. Ancak bunun, birlikte hareket etme anlamı taşıyacak bir NATO kararına dönüştüğünü ben görmedim. Öyle bir şey de zaten mümkün gözükmüyor."
'RUSYA ÇATLAK YARATMAK İSTİYOR' DİYE DÜŞÜNÜYORLAR
Çakırözer, "Türkiye-Rusya ilişkileri de Brüksel’deki bu toplantıda gündeme geldi mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:
“Gördüğümüz kadarıyla NATO’nun askeri ve sivil yönetiminde şöyle bir algılama var. Rusya’nın Türkiye ile NATO arasında ya da Türkiye ile NATO’nun önemli başta gelen ülkelerinden ABD arasında bir çatlak oluşması için çaba gösterdiği şeklinde genel bir algıma olduğunu gözlemledik. Şunu düşünüyorlar; Rusya her imkanı her fırsatı eline geleni kullanıyor. Yani Rusya’nın Suriye’de Türkiye’ye yakın duruşunun ve işbirliğinin tek amacının Ankara ile Washington ve de Ankara ile NATO arasında bir çatlak yaratmak olduğu düşüncesi NATO’daki karargahtaki asker ve sivil yöneticilerde hakim. Bu yüzden de Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerden ve YPG’ye ABD yönetimi tarafından verilen destekten duyduğu rahatsızlığın ve güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiği kanaatini bizlerle paylaştılar. Ama bu konularda ittifak üyesi ülkeler arasında tam bir görüş birliğinin de olmadığını gözlemledik.”
'