Kelimelerin argo anlamlarına ne yapılmalı?
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın açtığı dava ile 'kadını aşağılayan ve küçük düşüren' kelimelerin TDK sözlüğünden çıkarılması yeni bir tartışma da başlattı: Argo da olsa sözcüklerin anlamları mahkeme kararı ile dilden çıkarılabilir mi? Konuyu dilbilimci Necmiye Alpay ve yazar Ayşe Düzkan'a sorduk.
DUVAR - Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde yer alan bazı sözcükler için verilen anlamların, 'kadını aşağıladığı ve küçük düşürdüğü' için açtığı davayı kazanması yeni bir tartışma başlattı. Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin, ‘oynak’, ‘taze’, ‘müsait’, ‘yollu’ gibi kelimelerin argo anlamlarının sözlüğünden çıkarılması kararı verirken argo anlamların tamamen yok sayılmasına itirazlar da geldi. Kararı yerinde bulanlar olduğu gibi TDK gibi bir uzmanlık kurumunun sözlüğüne yargının müdahale etmesini eleştirenler oldu.
ALPAY: ARGO ANLAMLAR İŞARETLENMELİ
Dilbilimci Necmiye Alpay, ayrımcılık ifade eden sözcüklere karşı tepkinin olumlu olduğunu ifade ederken dilin söz varlığını mahkeme kararıyla kaldırılıp atılamayacağına da dikkat çekiyor. Alpay'ın değerlendirmesi şöyle: "Bu tür tartışmalar daha önce de gündeme gelmişti. Hatırladığım kadarıyla çingene kelimesiyle ilgili de olmuştu. Bu ayrımcılık meselesini gündeme getirmek son derece iyi ve bana kalırsa toplumun bilinç düzeyini yükseltmek için de faydalı bir durum. Konuya dil açısından bakarsak, bu kelimelerin genel sözlüklerde yer almasının iyi olmadığını söylemeliyiz. Çünkü o bir meşrulaştırma oluyor. Veyahut kelimeleri yeniden üretme oluyor. Buna karşılık illa yayınlanacaksa da bunların argo sözcükler olduğunu belirtecek işaretler konularak yayınlanmalı. Çünkü dilin söz varlığı herhangi bir şekilde kimsenin kaldırıp atabileceği bir şey de değil. Sonuç olarak dil, ayrımcıların bile kullandığı ortak bir varlık. Sonuç olarak argo sözcükler ayırıcı kavram olduğu belirtilerek, yanında bir işaretle kullanılmalı."
DÜZKAN: İFFETLİ İFFETSİZ AYIRMA HAKLARINI SAVUNUYORLAR
Feminist yazar Ayşe Düzkan ise TDK'nin kararını savunarak kararı eleştirenlere şunları söylüyor: "Dilşat'ın çabasıyla TDK'nın aldığı bu kararı büyük haksızlık olarak görenler var. Yani kadınları iffetli ve iffetsiz olarak ayırma haklarını savunuyorlar! Eğer buna bir hak diyebilirsek 'kadının adı yok' denir ama cinsellikle kabul edilenden daha fazla ilgilenen kadın için onlarca isim var. Cinsellikle ilgili çok şey yapabilecek erkeklere bir isim verme gereği ise görülmemiş. Çünkü 'olağan' erkeklik addediliyor. Buna karşılık cinselliğe ulaşmak için çok şey yapmaya gerek duymayan erkekler de isim takılmayacak kadar az sayıda."
Çevirmen Kılıç: Büyük sözlük denen türde yer almalı
Mahkemenin verdiği bu karardan sonra argo sözcüklerin TDK'den çıkarılıp çıkarılmaması konusunda sosyal medyada fikir açıklayanlar oldu. Karara karşı çıkanlardan çevirmen Savaş Kılıç'ın yorumu şöyle, "Top benim sevdiğim alana gelmiş, fikrimi söyleyeyim: Muhalefetin amacı sözlüğün ideolojik aygıt olarak bir o yana bir bu yana çekiştirilmesine katkıda bulunmak değil, sözlüğün ideolojik aygıt olarak kullanılmasına karşı çıkmak olmalı(ydı). 'Büyük sözlük' denen türde bütün kelimelere yer vardır: hakaretlere, argoya, küfüre, örtmecelere, vs."