HDP'den göçmen raporuna muhalefet şerhi: 393 bin Suriyeli çocuk okulsuz
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun hazırladığı "Göç ve Uyum Raporu"na HDP milletvekili Sibel Yiğitalp muhalefet şerhi düştü. Göçmenlerin sosyal hayatta ve çalışma yaşamında yaşadığı sorunları verilerle aktaran Yiğitalp, koşulların iyileştirilmesini talep etti.
ANKARA - HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalap, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde hazırlanan “Göç ve Uyum Raporu”na muhalefet şerhi düştü. Mültecilere yönelik ayrımcı ve ötekileştirici dilin mültecilerin yaşadığı sorunların kaynağı olduğunu belirten Yiğitalp, komisyonun hazırladığı rapora ilişkin eleştirilerini ve itirazlarını dile getirdi.
Türkiye'de yaşayan mültecilere ilişkin verilere de muhalefet şerhinde yer veren Yiğitalp, 1 milyon Suriyeli’nin kayıt dışı çalıştığını, 2013-2016 yılları arasında 238 göçmen işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, mültecilerle ilgili koşulların iyileştirilmesini talep etti.
'MİSAFİR TANIMI SURİYELİLERİ STATÜSÜZLEŞTİRİYOR'
Türkiye'de 4.3 milyon mülteci olduğunu ve bunların 3 milyon 424 bin 237'sini Suriyelilerin oluşturduğunu hatırlatan Yiğitalp, Türkiye'deki kamu otoritelerinin Suriyeli mültecileri "misafir" olarak tanımladığını belirterek, "Bu yaklaşımla mülteciler statüsüzleştirilmekte ve sözleşmelerin Türkiye’ye yüklediği sorumluluklar yok sayılmakta, hukuki sorumluluklar göz ardı edilmektedir. Siyasi iktidar, uluslararası sözleşmelere Türkiye'nin koyduğu çekinceleri kaldırma konusunda adım atmamakta, ayrıca AB ile mülteciler üzerinden ahlaka ve hukuka aykırı bir pazarlık yaparak uluslararası hukuku ve insan hakları hukukunu çiğneyen birçok uygulamayı hayata geçirmektedir" dedi.
'TÜRKİYE'DEKİ 393 BİN SURİYELİ ÇOCUK OKULSUZ'
Türkiye'de 2017 yılı verilerine göre eğitim çağındaki Suriyeli çocuk sayısının 946 bin 200 olduğunu aktaran Yiğitalp, bu çocukların, 348 bin 964’ünün devlet okullarına, 225 bin 581’inin geçici barınma merkezindeki eğitim merkezlerine, 8 bin 597 öğrencinin ise açık öğretim okullarına gittiğini belirtti. Eğitim çağındaki 393 bin 58 Suriyeli çocuk ise hiçbir eğitim kurumuna yerleştirilmedi.
Kalan çocukların da hızlı bir biçimde okullaştırılması gerektiğini ifade eden Yiğitalp, Suriyeli mültecilerle ilgili devletin yaptığı bir araştırma sonucunu paylaştı.
"Suriyeli çocukların yüzde 60’ından fazlası okul dışı sistemde yer almaktadır. Çocukların devlet okullarına gitme konusundaki en büyük engellerinden biri dil sorunudur. Bu nedenle anadilinde eğitim hem haktır hem de şarttır. Kalıcı olması gereken ve büyük operasyonlarla gerçekleştirilecek olan bu eğitim projelerinde yer alması gereken temel unsurlardan birisi, iki dilli eğitim verilmesidir."
'SURİYELİLERİN YÜZDE 99'U KAÇAK ÇALIŞIYOR'
Yasal çalışma yaş diliminde, 15-64 yaş aralığında, 2 milyon 82 mültecinin olduğunu aktaran Yiğitalp, Suriyelilerin yüzde 62'sinin çalışma ihtiyacı olduğunu hatırlattı. Mültecilerin çalışma sayılarına ilişkin kesin rakamların olmadığını söyleyen Yiğitalp, 1 milyon kişinin kayıt dışı biçimde çalıştığının tahmin edildiğini belirtti. Yiğitalp şöyle devam etti:
"Türkiye’de çalışan Suriyelilerin yüzde 43,1’i gündelik işlerde, yüzde 40,7’si düzenli işlerde, yüzde 6,2’si ise mevsimlik işlerde çalıştığını ifade edilmekte buna ek olarak yüzde 9 oranında da kendi iş yerlerini açan yatırımcı bulunmaktadır. Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik uyarınca 31.10.2016 tarihi itibarıyla geçici koruma altındaki Suriyelilerden toplam 10.267 kişiye çalışma izni verilmiştir. Suriyelilerden yaklaşık 1.000.000 kişinin kayıt dışı biçimde çalıştığı dikkate alındığında sadece yüzde 1’ine çalışma izni verildiği, yüzde 99’unun ise halen kayıt dışı olarak çalışmaya devam ettiği görülmektedir."
'İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE AYKIRI KOŞULLARDA ÇALIŞIYORLAR'
Mülteci işçilerin genelinin sağlık ve iş güvencesinden yoksun, insan hak ve özgürlüklerine aykırı koşullarda çalıştığını ifade eden Yiğitalp, "Göçmenlere, yerli işgücünün yerine getirmekten kaçındığı ve -İngilizce terimlerin baş harfleriyle- '3-D' olarak kısaltılan 'pis' (dirty), 'tehlikeli' (dangerous) ve 'nitelik gerektirmeyen' (demeaning) işlerde çalışmak düşmektedir" dedi.
Suriyeli işçiler için istihdamın devlet tarafından özendirilmesini talep eden Yiğitalp, "İşverenler için vergi indirimi yapılmalı, SGK primlerinin bir bölümü kamu tarafından üstlenilmeli" önerilerini dile getirdi.
2013-2016 ARASINDA 238 GÖÇMEN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
Muhalefet şerhinde İzmir’de yapılan bir araştırmaya da yer veren Yiğitalp, Suriyeli mültecilerin en düşük çalışma süresinin 11, en fazla ise 16 saat olduğunu aktardı.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi(İSİG)’in hazırladığı 2016 Göçmen İşçi Raporuna da değinen Yiğitalp, 2013 yılında 22, 2014 yılında 53, 2015 yılında 67 ve 2016 yılında 96 mülteci işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini açıkladı. İSİG verilerine göre 2013-2016 yılları arası 238 mülteci işçi hayatını kaybetti.
'SURİYELİ KADIN İŞÇİLER CİNSEL TACİZE MARUZ KALIYOR'
Suriyeli çocuk işçilerin triko atölyelerinde, tekstil fabrikalarında, kuru meyve fabrikalarında, ayakkabı imalat atölyelerinde, araba tamirhanelerinde ve sokakta mendil satarak çalıştırıldığını belirten HDP milletvekili Sibel Yiğitalp, Suriyeli kadınların çalışma koşullarına ilişkin şunları aktardı:
"Kadınlar, tarım başta olmak üzere, evde bakım ve diğer hizmet sektörlerinde yaygın olarak çalışmaktadır. Tüm diğer göçmen işçiler gibi Suriyeli kadın işçiler de, sık sık cinsel taciz ve istismara maruz kalmaktadır ve çoğu zaman tahammül ederek çalışmak durumundadır. Kadınlar iş yaşamında mesleki yetersizlik ve vasıfsızlık nedeniyle erkek işçilerden daha fazla emek-yoğun ve vasıfsız işleri yapmak zorunda kalmaktadır. Sadece ev dışında değil, eve iş alma sistemiyle de çalışan kadınlar olduğu görülmektedir. Örneğin, İzmir’de evlerinde parça başı dikiş işleri yaparak gelir elde etmeye çalışan kadınlar vardır."