Mavi Marmara satıldı: Adı artık 'Erdoğan Bey'
Gazze’ye yardım malzemesi götürürken İsrail ordusunun düzenlediği baskında 10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara gemisi satıldı. Artık kamyon taşıyacağı öğrenilen geminin adı da 'Erdoğan Bey' olarak değiştirilecek.
DUVAR - Gazze’ye yardım malzemesi götürürken İsrail deniz komandoları tarafından baskına uğrayan ve 10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara gemsisi artık RO-RO gemisi olarak kamyon taşıyacak. Haydarpaşa Limanı’nda 8 yıldır bekletilen 93 metre uzunluğundaki geminin yolcu salonları iptal edilerek güvertesi hangara dönüştürülecek.
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'ın haberine göre, gemiyi satın alan armatör Erdoğan Tümsek, “Mavi Marmara benim için gazi gemidir, denizle buluşmasını sağlayacağım” dedi. Müze, hastane ya da otel olacağı bile konuşulan gemi 3 ay sonra 'Erdoğan Bey' ismiyle hizmet verecek.
Mülkiyeti İHH İnsani Yardım Vakfı’na ait olan gemi 7.5 yıldır beklediği Haydarpaşa Limanı’nda satışa çıkarıldı. Mavi Marmara’yı satın alan armatör ve işadamı Erdoğan Tümsek, gemiyi RO-RO olarak adlandırılan yolcu ve araç taşımacılığı için kullanmaya karar verdi. 40 yıldır deniz lojistik sektöründe RO-RO taşımacılığı yapan Koza Deniz Nakliyat’ın sahibi Tümsek, "gemiyi Gazze’den önce tanıdığını ve Haydarpaşa’da çürümeye terk edilmesine dayanamadığını" belirtti. Armatör Tümsek, “Vapurla yanından geçerken görüyordum ve sonunun ne olacağını düşünüyordum. 8 yıldır kullanılmıyordu ve adeta çürümeye terk edilmişti. Bir geminin işlememesi, denizde olmaması onun yok olması demektir. Birkaç yıl içinde geri dönülmez sorunlarla karşılaşacaktı. Mavi Marmara benim için bir gazidir. Gazi gemiyi kurtarmanın gururunu yaşıyoruz. Sahip çıkarak yok olmasının önüne geçtik. Halkımıza başka bir ulaşım aracı olarak hizmet verecek” dedi.
Mavi Marmara gemisinin yolcu salonlarının Tuzla’daki Hidrodinamik Tersanesi’nde kesilerek çıkartılacağı öğrenildi. Geminin yolcu salonları sökülecek ve yerine oksijen ya da gaz taşıyan kamyonların girebileceği garaj güverteleri yapılacak.
Ne olmuştu?
ABD’li ve Avrupalı aktivistlerin kurduğu Gazze’ye Özgürlük Hareketi’nin organizasyonuyla insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisi, 27 Mayıs 2010’da Antalya’dan yola çıkmıştı. Abluka altındaki Gazze’ye; Almanya, İsveç, İsrail, Kuveyt gibi 30 ülkeden 700 aktivisin yanı sıra gıda, yiyecek, giyim, tıbbi ve inşaat malzemeleri taşıyan gemi, 30 Mayıs gecesi İsrail Özel Kuvvetleri’ne bağlı Shayetet 13 komandolarının baskınına uğramıştı. Helikopterlerle gemiye inen İsrailli komandolar, 10 aktivisti öldürürken 60 kişiyi de yaralamıştı. Uluslararası hukuka göre İsrail’in 12 mil olması gereken kıta sahanlığının çok dışında 73 mil uzaktayken baskına uğrayan gemi, Ağustos 2010’dan beri işletilmiyordu. Mavi Marmara davasında duruşma savcısı Hüseyin Aslan Türkiye ile İsrail arasında imzalanan anlaşmanın ile davanın yasal dayanağı kalmadığını ve anlaşmanın yargı engeli olduğunu söylemişti. İmzalanan anlaşma dolayısıyla sanıkların yargılanmasından feragat edilmiş, dava düşmüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İsrail ile anlaşma müzakereleri yapılırken gelen tepkiler üzerine, "Giderken bana mı sordunuz?" demişti.