26 KHK şekil yönünden AYM'ye taşındı
CHP, Meclis’te görüşülerek kabul edilen 26 Kanun Hükmünde Kararnameyi Anayasa Mahkemesine taşıdı. Şekil yönünden yapılan ilk başvuruda on binlerce KHK ihracı da yer aldı.
ANKARA - CHP, Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı verdiği 26 Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili çalışmasını sürdürüyor. İlk başvuru “şekil” yönünden yapıldı. Başvuru ile ihraçlar da ilk kez Yüksek Mahkeme’ye taşınmış oldu.
CHP yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Anayasaya göre KHK’lar çıkarıldıktan 30 gün içinde Meclis’te görüşülmüyorsa yok hükmünde. Ayrıca OHAL ilanına gerekçe konular dışında KHK çıkarılması Anayasaya aykırı. Meclis’te bu Anayasaya aykırı duruma eylemli içtüzük ihlali ile alet edildi. İlk başvuru "şekil" ve "yokluk" yönünden ancak diğer başvuru da süresi içinde yapılacak.
CHP, OHAL sürecinde ilk çıkarılan 5 KHK’yı Anayasa Mahkemesi’ne götürürken ihraçlarla ilgili başvuru yapmıştı. 26 KHK başvurusunda ise yeni bir değerlendirme yapıldı ve ihraçların da Anayasa Mahkemesine taşınmasına karar verildi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay bu konuda şunları söyledi; “İlk ihraçlar direkt darbecilerin, Meclis’i bombalayanların ihracıydı. Şimdi burada bakıyoruz, KESK’liler, Eğitim Sen’liler var. İmza atan Akademisyenler var. Bu olacak şey değil. İhraç edilen bazı kişilere bakıyorsunuz adam sokakta geziyor. Suçlu ise içeri al, yargıla. Yargılama yapmıyor ama ihraç ediyor. Burada derdimiz insan haklarıdır. Darbecilerle hesaplaşılmasını istiyoruz. Bunu hükumete defalarca söyledik. Ama burada KESK üyesi öğretmeni, akademisyeni, herkesin çok iyi tanıdığı Anayasa hukukçusu İbrahim Kaboğlu’nu ihraç edersen, burada bir gariplik var. Biz darbe hukukuna karşıyız. İhraçları da bu çerçevede AYM’ye götüreceğiz. Bireylerle ilgili işlemler de kanun konusu olamaz. Bu idare konusudur.”
'KHK İLE İHRAÇ OLMAZ'
"OHAL rejimi bir hukuksuzluk ve keyfilik rejimi olmamalıdır " diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise bu konuda şunları söyledi; "Açıkça hukuka aykırılıklar var. Biz hukuk devletini savunmalıyız. OHAL süreci tam bir hukuksuzluk ve keyfilik sürecine dönüştü. OHAL KHK'ları Anayasa ve İçtüzüğün emrettiği şekilde 30 gün içinde Meclis'te görüşülüp karar bağlanmadı. OHAL'in sebepleri dışında birçok düzenleme yapıldı. Birçok düzenleme Anayasaya, kanunlara aykırı şekilde yapıldı. Örneğin üniversite görevlilerini üniversitenin yetkili organları üniversiteden ihraç edebilir. Bu KHK ile yapılamaz. Tamamen bu süreç muhalefeti tasfiyeye dönüştü. Kimin FETÖ ile iltisakı olup olmadığına kimin terör örgütü üyesi olup olmadığına yargı karar verir. Kim gerçekten terör örgütü üyesi ise FETÖ yapılanması içindeyse soruşturmalar sonucunda bu ortaya çıkar. Yoksa bu işlemler Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi denetimi de bu açıdan önemlidir. OHAL rejimi bir hukuksuzluk ve keyfilik rejimi olmamalıdır, ama bu dönem olmuştur. MGK OHAL ilanı tavsiye kararında demokrasi ve hukuk devleti vurgusu yapmıştır. Eğer demokrasi ve hukuk devletini koruyacaksak hukuka uygun hareket etmek zorundayız. Bu açıdan Anayasa Mahkemesi denetimi önemli."