5 işçi böyle ölüme gönderilmiş
Kuşadası'nda tamirat için girdikleri kanalizasyonda 2013'te 3, 2015'te ise 2 işçi zehirlenerek yaşamını yitirdi. Hazırlanan raporda işçilerin talimatlara aykırı olarak kanalizasyona girdikleri öne sürülüyordu, ancak görüntüler tam tersini söylüyor...
DUVAR - Aydın Kuşadası'nda 5 işçinin ölümüyle sonuçlanan kanalizasyon tamiratına ilişkin görüntüler soruşturmanın seyrini değiştirdi. Kuşadası’nda 2013 yılında 3, 2015’te 2 işçi onarım için girdikleri kanalizasyonda zehirlenerek öldü. Yetkililere dava açılmadı. Ölen Hasan Fıstıkçı’nın emirlere aykırı rögara girdiği, arkadaşını da peşinden sürükleyip ölümüne yol açtığı yönünde rapor tutuldu. Gerçek ise olay anlarına ait güvenlik kamerası görüntüleriyle ortaya çıktı. Görüntülerde işçiler amirlerin bilgisi dâhilinde ve gözleri önünde rögara iniyor ve oradan ölüleri çıkıyor.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre 5 işçiyi ölüme götüren süreçler şöyle gelişti:
KORUYUCU EKİPMAN VERİLMEDİ
6 Temmuz 2013’te Kuşadası arıtma tesisinde arıza çıktı. Veysel Turgut, Osman Sarı ve Uğur Apaydın onarım için girdikleri rögarda hayatını kaybetti. İşçilere ekipman, eğitim, gaz maskesi ve oksijen tüpü verilmediği saptandı. 2 yıl sonra, 5 Ağustos 2015’te bir kanalizasyonda tıkanma üzerine harekete geçen ASKİ Ekip Amiri Hasan Fıstıkçı ve arkadaşları onarım için Atatürk Bulvarı’ndaki vana odasına geldi. İki yıl önceki faciada son anda kurtarılan Fıstıkçı, rögara girdi. Ardından Türkay Yağcıoğlu’dan gelmesini istedi. Nefes alamayan 2 işçi dışarıya çıktı. Fıstıkçı, amirlerinin oturduğu çay bahçesine gitti. Zehirlenmemek için ayran ve su içti.
Yağcıoğlu, ASKİ Tesis ve İşletmeler Şefi Mesut Semerci’nin geldiğini belirterek, şunları söylüyor:
‘ÜSTELEYEREK, 'ACELE EDİN’ DEDİ'
“Hadi acele edin’ dedi. Üsteleyince Fıstıkçı aşağıya indi. Ben de indim. Eldiven ve maske yoktu. ‘Kötü oluyorum, çıkalım’ dedim. Hasan abi öksürme ve kusar gibi sesler çıkardı. Arkadaşlarım beni çekti. Hasan abi suya düşmüş. Semerci panik oldu. ‘İçeriye girin ve çıkarın’ dedi. İsmail Davas inmeye mecbur kaldı. Elleriyle ‘Ne yapayım’ dercesine inmek zorunda kaldı. Kısa bir süre sonra İsmail’den de haber alınamaz oldu.”
Semerci ise Fıstıkçı’ya “Sakın girmeyin” diye uyardığını ileri sürerek, “Rögara neden, nasıl ve ne zaman girdiklerin görmedim. Ne ben ne de başkası rögara girmeleri talimatını verdik” dedi. Aydın Belediyesi Fıstıkçı’nın hem kendisinin, hem de Davas’ın ölümüne yol açtığına hükmetti. Kuşadası Başsavcılığı, bir kişinin şüpheli sıfatıyla ifadesini alırken, Semerci tanık yapıldı. Fıstıkçı Ailesi tazminat davası açtı. ASKİ, öldüğü gün Fıstıkçı’ya tebliğ edildiği ileri sürülen bir evrakın fotokopisini mahkemeye sundu. Evrakta rögara girilirken maske kullanılacağı, gaz ölçümü yapılacağı kaydediliyor. Mahkeme, sahte olabileceği gerekçesiyle evrakın aslını istedi.
AMİRLERİN BİLGİSİ DAHİLİNDE
Görüntülerde; Fıstıkçı ve Yağcıoğlu rögara inmeden önce Semerci, Şef Sadık Çağlayan Gürdal, Müdür Ziya Ilık’ın çevrede olduğu görülüyor. 2 işçi, amirlerin bilgisi dâhilinde rögara giriyor. Şef gibi davranan Serkan Ataş nezaret ediyor. Fıstıkçı’nın zehirlendiği anlaşıldıktan sonra Semerci, Davas’tan kuyuya girmesini istiyor. Davas iki eliyle kuyuyu gösterip itiraz ediyor. İtiraz sonuç vermeyince Semerci’nin gözleri önünde giriyor. Görüntüye rağmen Semerci tanık sayılırken; Fıstıkçı, ölümü üzerine kuyuya sokulan Davas’ın hayatını kaybetmesinden sorumlu tutuluyor. Avukat Doğukan Algan, “Tedbir almayan yetkililer sorumluluğu ölen iki işçiye yıkmak istiyor” dedi. İki kazaya ilişkin bugüne dek dava açılmadı.