Antep emiri 10 Ekim katliamını üstlerine raporlaştırmış!

10 Ekim Katliamı’nın planlayıcıları arasında yer alan ve kendisini operasyon sırasında patlattığı iddia edilen Antep emiri Yunus Durmaz’ın katliamdan sonra mail ile Suriye’deki üst düzey yöneticilere aktardığı rapor ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gaziantep'te 20 Mayıs 2016’da düzenlenen operasyonda, terör örgütü IŞİD'in Gaziantep emiri olarak bilenen ve Türkiye'deki birçok kanlı eylemi organize eden Yunus Durmaz'ın 10 Ekim katliamının ardından Suriye’deki üst düzey İŞİD yöneticilerine tüm süreci aktardığı rapor katliam davasına eklendi. Durmaz katliam sürecinde hangi gün izin aldıklarından planlara kadar birçok ayrıntıyı üstlerine raporlamış. Durmaz'ın  kaldığı hücre evinde üzerindeki bombayı patlatarak hayatını kaybettiği iddia ediliyor.

KATLİAMDAN BİR GÜN ÖNCE İZİN ALMIŞ!

IŞİD'in Antep emiri Yunus Durmaz'ın ait olan mail dava dosyasına eklendi. 10 Ekim saldırısı öncesinde defalarda izin istendiğini belirten Durmaz üst düzey yöneticilerinden 9 Ekim’de izin alabildiğini söylüyor. Katliamdan bir gün önce üstlerinden katliamın iznini alan Durmaz, “Bende aceleyle tertip yaptım" ifadelerini kullandı.

KATLİAM SANIKLARININ GÖZALTI BİLGİSİNİ RAPORLADI

Durmaz mailinde, daha önce patlamada kullanılacak araba için para istediğini ancak para gelmemesi üzerine kendi imkarlarıyla araba işini hallettiğini söyledi. Durmaz, katliamdan bombacılara eşlik eden Halil İbrahim Durgun'la ilgili "Benim kullandığım araba ile İstanbul'a iş maksadı ile gidiyor gibi gidecek. Bu şekilde plan yaptık. İstanbul'daki arkadaşlarını arayarak, İstanbul'a geleceğini haber ederek yola çıktı" ifadelerini kullandı.

Durmaz, Ankara'ya 10 Ekim saldırısı öncesinde Davud kod isimli Hakan Şahin'i yolladığını söyledi ve Şahin'e "Sakın amel bölgesine girme, sadece kardeşleri bırakıp geleceğimiz bir adres bul bana gönder" dediğini aktardı. Durmaz, katliam sonrasında Kundi kod isimli ve bombacılara eskortluk eden Yukap Şahin ve Hakan Şahin'in nasıl yakalandığını bilmediğini söyleyerek ikisinin yakalanmasının ardından depoları boşalttırdığını belirtti. Durmaz, katliam sonrası kaldığı eve polislerin kendisini sorduğunu, evin çevresindeki polisleri fark edince kaçtıklarını, “Tek tek evden çıktık" sözleriyle anlatıyor. Durmaz evde 6 keleş, bin tane 9 mm'lik mermi, 10. Jarj, 25 el bombası, askeri bilgilerin bulunduğu hafıza kartını ve 2 bin 500 kilo amanyum, 60 kilo tnt bıraktıklarını da raporunda not düştü.

Kendilerine ait arabaların ve evlerin tespit edildiğini Suriye'deki yöneticilerine aktaran Durmaz, saklanmayı başardıklarını belirterek, "Şu anda 8 kardeşimi askerlerle bir arkadaşımızın evinde bekliyoruz. 5 emmi bizden ayrı” dedi. Durmaz, depo işlerini halleden Resul Demir, bombacıların taşındığı aracın sahibi Halil İbrahim Alçay'ın cezaevine girdiğini, örgütün nakliye işlerini yapan Hüseyin Tunç ve örgüt üyelerine ev ayarlayan Yakup Karaoğlu'nun gözaltına alınıp, bırakıldığı bilgisini veriyor.

YAPTIKLARI HATALARI SIRALADI

Durmaz, 10 Ekim katliamıyla ilgili yaptığı değerlendirmesini de maile koyarak yaptıkları hataları şöyle sıralıyor: "Ebu Bera yol mesafesini 5 dakikaya indirdi bu da iki aracın birbiriyle bağlantısın ortaya çıkardı. Yol üzerinde 4 kez bir araya gelerek aynı petrol noktasında durarak iniyorlar ve ihtiyaçlarını gideriyorlar. Kundi adrese erken giderek, yeğini Davud'a bakıyor. Bulamayınca geri dönerek Ebu Bera'ya Davud’ı göremediğini petrolde beklemesini ve 40 dakika gelmezse yol üzerinden, Ankara'ya 13 km beride bir mahallede kamerasız bir sokakta bırakılmasını söylüyor. Kundi geri gelmeyince Ebu Bera itihat ederek, kardeşleri Ankara'ya daha yakın bir yerde taksi durağına yakın bir yerde bırakıyor. Kardeşlerde indikleri yere yakın bir taksi durağından taksiye binerek, hedef bölgeye gidiyorlar. Ebu Bera İstanbul'a gitmek yerine yaptıkları hatalar sebebiyle ifşa olduklarını düşünerek, Antep'e dönüyor. Kundi ile Davud'a, Ebu Bera ile amel sonrası tüm hataları tespit ettim. Duvuduk'a (köyüne).. yolladım. Kundi'ye ve Ebu Bera'ya evlerine gitmemelerini söyledim."

Durmaz, saldırıyla ilgili şu sonucu yapıyor: "Arabalar kameralardan tespit edilerek, Gaziantep'e kadar izleniyor. Sürenlerin kimlik bilgileri tespit edilerek, evler basılıyor. Ebu Bera'ın ortağına baskın (Resul) yapılarak, Ebu Bera'yı soruyorlar oda askerlerin evlerini ayarlayan kardeşin yanına (Yakup Karaoğlu) polislerle."