IŞİD sanığı: Erdoğan mı patlattı bu bombayı?

ANKARA- 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasının 8'inci tur duruşmaları Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. 103 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı katliam davasının ikinci gününde duruşma mağdur avukatlarının talepleriyle başladı. Tutuklu sanıkların ifadelerinin ve avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıklayacak.

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇ KAPSAMINDA YARGILANMALILAR'

Davanın ikinci gününün sabahki oturumunda, mağdur avukatlarından Senem Doğanoğlu söz aldı. Doğanoğlu, 5 Nisan Avukatlar Günü vesilesilye katliamda hayatını kaybeden Avukat Uygar Çoşgun'u andı. Doğanoğlu, dosyaya ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, sanıkların insanlığa karşı suç kapsamında yargılanması gerektiğinin altını çizerek, "Katliamı organize edenlerden Halil İbrahim Durgun 'Allah'ın düşmanları' ifadesini kullanıyor, katledilen müvekkillerimizle ilgili Antep emiri Yunus Durmaz da üzerinden çıkan belgelerde örgüt bağı kurmaya çalışıyor. Müvekkillerimizin barış talebinde bulunan toplum kesimi olduğu çok açık. Halkın bir kesimi olduğu da açık" dedi. Doğanoğlu, 10 Ekim katliamının insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmesinin gerekçelerini "organize olması, bir paterne (örüntü) sahip olması, plan doğrultusunda olması" ifadeleriyle açıkladı.

KATLİAMI AYRINTILI ANLATAN YAZI ORTAYA ÇIKTI

IŞİD'in dernekler üzerinden örgütlendiğini belirten avukat Ahmet Özder derneklerle ilgili araştırma yapılması taleplerinin mahkeme tarafından kabul edilmesini istedi. Dava dosyasına IŞİD'in Antep emiri Yunus Durmaz'a ait olan ve 10 Ekim katliamını tüm ayrıntılarıyla anlatan bir yazı eklendi. Mağdur avukatlarının Antep dosyasından ulaştığı belgede sanıkların saldırıya ilişkin bağı tüm açıklığıyla yazılmış. Katliamı gerçekleştirenlerin hangi planlarla yola çıktığı ve neler kurguladıkları bu yazıda yer alıyor.

EŞİNİN FOTOĞRAFINI GÖREN SANIK: KALDIRIN ŞUNU!

Duruşma salonunda dava dosyasında yer alan fotoğraflar projeksiyon aracılığıyla salona yansıtılıyor. Mağdur avukatı Ahmet Özder'in sanık Hatice Akaltın'la ilgili beyanları sırasında Metin Akaltın'dan tepki geldi. Tüm duruşmalara 'kara çarşaf' ile katılan Hatice Akaltın'ın yüzünün salondaki kişilerce görülmesinden rahatsız olan eşi Metin Akaltın, "Kaldırın şu fotoğrafı diye bağırdı." Salondakilerin tepkisi üzerine Akaltın yerine oturdu.

'AKP ÜYESİYİM' DEDİ IŞİD LİDERİNE MEKTUP YAZDI

Daha önceki duruşmalarda kendisini "AKP Bingöl İl Gençlik Kolları üyesiyim" sözleriyle tanıtan sanık Mehmeddin Baraç'ın IŞİD liderine mektup yazdığını söyleyen Özder, Baraç'ın IŞİD'in yaptığı katliamlara dair fotoğrafları telefonunda sakladığını söyledi. Dava dosyasına giren ve salonda yansıtılan görüntülerde IŞİD'in üst düzey yöneticilerinin fotoğrafları yer alıyor.

'O İŞARET AFRİN'DE DE YAPILIYOR'

Sanık Yakup Karaoğlu ile ilgili delilleri sıralayan Özder, davanın sanıklarıyla Karaoğlu'nun yan yana yer aldığı fotoğrafları gösterdi. Fotoğraftaki sanıkların tamamının parmak işareti yaptığını söyleyen mağdur avukatına sanık Yakup Karaoğlu sanık sandalyesinden ayağa kalkarak tepki gösterdi. Karaoğlu, "O işaret 15 Temmuz'da, Afrin'de de yapılıyor, sen ne konuşuyorsun" dedi. Mahkeme heyetinin müdahalesi sonrası sözlerini sürdüren Özder, Yakup Karaoğlu'nun eşi Sema Karaoğlu'nun da yargılanması gerektiğini söyledi.

SANIK: ERDOĞAN MI PATLATTI BU BOMBAYI?

10 Ekim Katliamı davasının 8'inci tur duruşması verilen aranın ardından sanıkların ifadeleriyle devam ediyor. Sanık Mehmedin Baraç'ın ifadesi sırasında kullandığı ifadelerden dolayı salonda tartışma çıktı. Mahkeme heyetinin "davayla ilgili konuş" uyarısına cevap veren sanık, "Dün avukatların hepsi üçe kadar siyaset konuştu. Erdoğan dediler Gül dediler. Yav Erdoğan mı patlattı bu bombayı" dedi.

Memedin Baraç, "Avukat İlke'nin, Tugay Bek'in yazılarını Evrensel'den olsun başka yerden olsun okudum. Devleti eleştiren, PKK'yı öven yazıları var. Onlar da suçlansın o zaman, ben neden suçlanıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Avukat Ahmet de suçluyor beni. Ben ölüler yazıyorum telefonuma görüntüler çıkıyor. Bu görüntülerle suçluyorlar, bunu herkes yapabilir. Kim ne yapmış öğreniyorum yazarak. Sonuçta Türkiye'de yaşıyoruz. Ben terör örgütlerinin mağduruyum ben. Ben PKK ölülerine leş derim. Burada insanlığa karşı suç deniyor. İnsanlığa karşı suçta PKK neden yargılanmıyor. Benim için istenen bunlar için neden istenmiyor" dedi.

Suriye'ye gitme nedenini kardeşini bulmak amacıyla olduğunu açıklayan Baraç, "Madem öyle beni son gün getirin konuşayım gideyim" diye konuştu. Ben daha önce reddettim şimdi de Ankara Emniyet ifadesini reddediyorum. Beni tutukladıklarında nedense 4 saat yemek ilaç vermeden ifademi almışlar" diye konuştu.

Baraç sözlerini şöyle sonlandırdı,"Önümüz Ramazan bu mahkemeyi de bir güne düşürün. Herkes siyaset konuşuyor. Bunu yapmazsanız duruşma şey olur yalnız. Tahliyemin yanı sıra duruşmanın bir güne düşürülmesini istiyorum."

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Sanıkların ifadelerinin ardından savcı mütalaasını verdi. Tutuklu bulunan 19 sanığın tutukluluk halinin devamını isteyen savcı üç müşteki katılım talebinin de onaylanmasını istedi.

TUTUKLULUK HALİ DEVAM EDİYOR

Ankara Gar Katliamı davasının 8’inci tur duruşmaları tamamlandı. Mahkeme heyeti tutuklu tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Katliam davasının 9’uncu tur duruşmaları 12-13 Haziran tarihinde Ankara Adliyesi’nde görülmeye devam edecek.