Kaymakçı Pando hayatını kaybetti

Beşiktaş'ın ünlü esnaflarından 'Pando Kaymak' olarak tanınan Pandelli Şestakof hayatını kaybetti. Cenazesi perşembe günü defnedilecek.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Beşiktaş’ın sembol isimlerinden Pandelli (Pando) Şestakof hayatını kaybetti. 92 yaşındaki Şestakof’un cenaze töreni perşembe günü Balat’taki Stevi Stefan Kilisesi’nde düzenlenecek.

Sözcü'den Can Mumay'ın haberine göre, 2014 yılının Temmuz ayında dükkanın mülkiyet sahibi Marhan Ailesi binayı bar-restoran olarak değerlendirmek istediği için Pando’dan dükkanı boşaltmasını istemişti. Pando, Ekim 2014’te kepenklerini indirmişti.

PANDO ŞESTAKOF KİMDİR?

Pando Kaymak’ın müşterileri arasında Ülker markasının kurucusu Sabri Ülker de bulunuyor. Sabah Gazetesi’nden Timur Sırt Pando’nun Sabri Ülker ile olan iş ilişkisini şöyle kaleme almıştı:

SABRİ ÜLKER BANA YÜZBAŞI DERDİ: Yıl 1951 ya da 52… Pando Amca askerden yeni dönmüş. Ancak asker tıraşı kafası duruyor. Namı yayılmış becerikli torna ustası diye. O zaman Sabri Ülker bir şekilde Pando Amca’yı buluyor. Fabrika için İtalya’dan yeni kalıplar getirmiş. Pando Amca gözleri dolu dolu Sabri Ülker ile yaşadıklarını anlatıyor: “Sabri Ülker bana Yüzbaşı diyordu. Getirdi kalıbı, ‘bunlardan yapabilir misin’ diye sordu. Ben de yaptım. Kontrol ettiler çok beğendiler. Fabrikasında kullandı o kalıpları. Bana da hakkımı ödedi!” Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası…

UÇAK FABRİKASINDAN TORNACILIĞA: Pando Amca ilkokul mezunu. Ancak meslek eğitimi tornacılık üzerine. 25 yıl mesleğini de yapmış. Beşiktaş’ta şimdiki Deniz Müzesi’nin yanında Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasında gördüğü makinelerden etkilenip tornacılığa başlamış Pando Amca. Nuri Demirağ babasının arkadaşı. Onların çiftliğine gidip hayvanlarına bakarlarmış, babasıyla da Nuri Demirağ sıkça sohbet edermiş. “Yaptırmadılar adama uçak” diye hayıflanıyor.

KAYMAKÇI PANDO KİMİDİR?

Kaymakçı Pando olarak bilinen Pando Şestakof, verdiği bir ropörtajda kendisinden şöyle bahsediyor:

"Osmanlı zamanında dedelerimiz Manastır’dan gelmiş, 1894’te burayı açmışlar. Makedon insanı eskiden hayvancılık ve sütle ilgilenirdi. O zaman bizimki gibi dükkanlar Bebek’te, Hisar’da, Kabataş’ta, Fındıklı’da, Tophane’de, her yerde vardı. Buralarda süt, kaymak, tereyağı satılırdı. Ben İstanbul’da, Beşiktaş’ta doğdum. 1958’de buranın başına geçtim. Kaymak ve yoğurt yapmayı bilen iki oğlum var, onlar da burayla ilgileniyor ama zaman değişiyor tabii."