Garzan mezarlığı BM'ye taşınıyor

Garzan mezarlığında yapılan yıkım işlemleri ve cenazelerin ailelere teslim edilmemesi BM'ye taşınıyor. ÖHP avukatlarından Serhat Çakmak, ailelerin kendilerine başvuruda bulunması çağrısında bulunurken; "Şu ana kadar 16 cenazenin teslimine ilişkin yapılmış olan başvurumuzdan sadece 2 tane cenazenin teslim edilmiş olduğunu gördük" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Yukarı Ölek köyünde bulunan Garzan mezarlığının yıkılmasını avukatlar, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne taşıyor. Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan 267 cenazeye ilişkin 5 aydır herhangi bir gelişmenin olmadığını söyleyen ÖHP (Özgürlükçü Hukukçular Platformu) İstanbul Eşsözcüsü Serhat Çakmak, ailelerden kendilerine başvuruda bulunmalarını istedi.

Mezarlıktan çıkarılarak İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen 267 cenazeden sadece 2’si ailelerine teslim edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülen Dilan Bingöl ve Celal Övmen’in cenazeleri 61 gün sonra ailelere teslim edilirken, diğer cenazeler için ise herhangi bir gelişme yok. Yaklaşık 5 aydır cenazeler için çeşitli girişimlerde bulunduklarını belirten Çakmak, başvurularının yanıtsız kaldığını ve 5 aydır hiçbir gelişmenin yaşanmadığını söyledi.

'DİNİ DEĞERLERE SAYGISININ KALMADIĞINI GÖRMÜYORUZ'

MA'da yer alan habere göre, cenazelerin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan bir kararla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini hatırlatan Çakmak, “Başsavcılıktan aldığımız bilgilere göre, oranın bir mezarlık alanı olmadığı, mera alanı olduğunu, mezarlığa ilişkin herhangi bir idari işlem olmadığı için bu mezarlıkların açılıp içerisindeki cenazelerin teker teker alındığını söylediler. Oradaki asıl amaç mezarlıktaki cenazelerin ve cenaze yerinin herhangi bir mezarlık olmaması değildir. Orada amaç insanların manevi duygularına zarar vermek ve insanların en hassas duygularını incitmektir. Çünkü kişi ölmüş olabilir, kişi ölmeden önce ‘örgüt üyesi’ de olabilir ama öldükten sonra o insanın maddi dünyayla bir ilişiği kalmıyor. Burada dini ritüeller devreye girer. Ama maalesef Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının yapmış olduğu işlemle dini ritüellere, dini değerlere de saygısının kalmadığını görüyoruz” diye konuştu.

Yerel halkla da görüşmeler yaptıklarını sözlerine ekleyen Çakmak, “Halkla yaptığımız görüşmelerde oranın aslında bir mezarlık alanı olduğu ve başkaca mezarların da olduğunu söylediler. Bu ciddi bir tespit ve Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının iddia ettiği dayanakların da çürümüş olduğunu gösteriyor” dedi.