Erdoğan: Nükleer silahları olan ülkeler inandırıcı değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran'la nükleer anlaşmadan çekilen ABD'yi eleştirdi. Erdoğan, "Eğer adil davranacaksak, adil yaklaşım göstereceksek, o zaman nükleer silah sahibi olduğu bilinen ülkelerin nükleer güç santrallerini tehdit olarak göstermesinin dünya kamuoyunda hiçbir inandırıcılığı yoktur" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde, büyükelçiler ile bir araya geldiği iftar programında konuştu.
Diplomatik ilişkilerde popülist kaygılarla hareket edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çok daha büyük bir sorun ise diplomatik kazanımların dinamitlenmesi sorunudur. Popülist kaygılar ile hareket eden kimi politikacıların bu konuda zücaciye dükkanına giren fil misali hareket ettiğini görüyoruz. Irkçı göçmen karşıtı İslam düşmanı çatışmacı ve aşırı sağcı akımların siyaset üzerindeki basıkları ve talepleri ise bu ateşe adeta benzin döküyor" dedi.
İran'la olan nükleer anlaşmadan çekilen ve İsrail büyükleçiliğini Kudüs'e taşıyan ABD'yi eleştiren Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
NÜKLEER ENERJİDEN BARIŞÇIL AMAÇLA FAYDALANILMALI: "Küresel barışa zarar veren bu yıkıcı dış politika anlayışından biri de İran Nükleer anlaşması ve Kudüs meselesinde atılan adımlardır. Sizler Türkiye'nin nükleer enerji ve silahlar kanundaki tavrını yakından izliyorsunuz. Enerji açığı olan bir ülke olarak biz nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanılmasını sonuna kadar savunuyoruz. Her ülkenin buna hakkı olduğunu düşünüyoruz. Enerji ihtiyacını bu yoldan karşılamak isteyen ülkelerin hakkına da herkesin saygı göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Nasıl dünyanın 31 ülkesindeki 450 nükleer santral bizim için tehdit değilse, çok sıkı denetlendiği sürece başkalarınınki de tehdit oluşturmayacaktır."
ORTA DOĞU VE DÜNYA NÜKLEER SİLAHLARDAN TEMİZLENMELİ: "Ülkemiz ve bölgemiz için asıl tehdit nükleer silahlardır. Orta Doğu öncelikle bu silahlardan temizlenmelidir. Tüm dünya nükleer silahlardan temizlenmeli. Ellerinde 15 bini aşkın nükleer başlıklı silah bulunduranlar şu anda dünyayı tehdit etmektedir. Onlar bunu rahatlıkla kullanırken farklı ülkelerden nükleer başlıklı silahlar olanlar, onlar için niye tehdit oluşturuyor. Eğer adil davranacaksak, adil yaklaşım göstereceksek, o zaman nükleer silah sahibi olduğu bilinen ülkelerin nükleer güç santrallerini tehdit olarak göstermesinin dünya kamuoyunda hiçbir inandırıcılığı yoktur. Türkiye olarak İran nükleer meselesi dahil hal yoluna konmuş krizlerin, yeniden köpürtülmesini kabul etmiyoruz. ABD yönetiminin kararı karşısında diğer imzacı ülkelerin anlaşmaya bağlılıklarını ifade etmelerini de son derece olumlu buluyoruz."
OKSİMORONLUK ÖRNEĞİ: "Kudüs'te yaşananlar, popülist aymazlığın, ne tür vahim sonuçlarının olabileceğinin en acı ispatıdır. Attığı son provokatif adımla ABD yönetimi, İsrail'in katliamlarına da ortak olmuştur. Açık söylüyorum, ABD'nin eline Filistinli çocukların kanı bulaşmıştır. Amerikan yönetiminin bundan sonra, demokrasi, insan hakları, özgürlükler, barış konusunda söyleyeceği sözlerin hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Bebek katillerinin sırtını sıvazlayan bir anlayışın demokrasiden bahsetmesi tam bir oksimoronluk örneğidir. Uluslararası hukuku hiçe sayan bir zihniyetin başkalarına hukuk telkin etmesi ise pişkinlik, yüzsüzlüktür. Kudüs-ü Şerif üzerindeki haklarımızdan taviz vermemekte kararlıyız. İlk kıblemizi, on yıllardır kan, gözyaşı ve işgalden beslenen bir devletin insafına asla terk etmeyeceğiz. Filistin'deki son gelişmeleri yine BM Genel Kurulu'na götüreceğiz. Vicdan sahibi herkesin desteğini alacağız. Kudüs barış, huzur yurdu olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Siz değerli büyükelçilerin de Türkiye'nin bu kutlu mücadelesine destek vereceğinize inanıyorum."
ULUSLARARASI ALANDA TERÖRE KARŞI ÇİFTE STANDART SÜRÜYOR: "PKK, PYD, DEAŞ ve yeni nesil hibrit bir terör örgütü olan FETÖ ile kararlılıkla mücadele yürütüyoruz. Ancak uluslararası alanda teröre karşı çifte standart sürüyor. PKK paçavraları yıllardır Batı ülkelerinde serbestçe kullanabiliyor. Terör örgütleri karşısında böyle ikircikli tutum sergiledikçe, kimse kusura bakamasın terörle mücadelede bir arpa boyu yol alınması mümkün değildir. Türkiye bekasına yönelik tehditlere karşı kendi önlemlerini almaktadır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'yla 4 bin kilometre karelik alanı teröristlerden temizledik. Etkisiz hale getirilenler arasında farklı ülkelerden gelen yabancı teröristler de bulunuyor. Her iki harekat sırasında da ciddi karalamalara maruz kaldık. Ülkemiz hakkında olmadık iftiralar atıldı. Terör örgütünden alınan Rakka hayalet şehre dönüşürken, Türkiye'nin kurtardığı Afrin'de insanlar hemen ertesi gün normal hayatlarına devam etti. Geri dönen Suriyeli sayısı 160 bini aşmış durumda." (ANKARA/DHA)