Mavioğlu: Türkiye’de sinema eserine ilk kez dava açılıyor
Bakur belgeselinin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu, bugün hakim karşısına çıktı. Suçlamayı reddeden Mavioğlu, "Türkiye’de sinema eserine ilk kez dava açılıyor ve bu da Batman iline nasip oluyor" derken; Çayan Demirel de "Ben mesleğimi yaptım, suç işlemedim" diye konuştu.
DİYARBAKIR - Bakur belgeseli yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun “terör propagandası" suçlamasıyla yargılandıkları dava, Batman 2'nci Ağır Ceza Mahkeme’sinde görüldü. Duruşmaya Demirel ile Mavioğlu’nun yanı sıra, gazeteciler, sinemacılar ve hak savunucuları da katıldı.
YETKİSİZLİK TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada ilk olarak avukat Rozerin Seda Kip söz aldı. Kip, “Film İstanbul’da yapılmıştır, ancak Batman'da gösterilmiştir. Yargılama filmin içeriğine dair yapılıyorsa yetkili mahkeme İstanbul olmalıydı. Ayrıca iki yönetmen de İstanbul’da ikamet etmektedir. Yetkisizlik itirazımız değerlendirilsin” dedi.
Kip’in talebi üzerine söz alan savcı, Bakur’un ilk gösterim yeri Batman olduğu için itirazın reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, Bakur’un gösteriminin yapıldığı yerin Batman olması nedeniyle yetkisizlik itirazının reddine karar verdi.
MAVİOĞLU: İLK KEZ BİR SİNEMA ESERİNE DAVA AÇILIYOR
Daha sonra söz alan Ertuğrul Mavioğlu, “Gazeteci ve film yönetmeniyim. Bugüne kadar hakkımda çok dava açıldı, ama kriminal biri değilim. Kimi zaman komünizm propagandasından kimi zaman da gizliliği ihlalden yargılandım. Bu davalar ya düştü ya da beraat ettim" dedi.
"Gazetecilik ya da belgeselcilik mesleğini layıkıyla icra etmek suç sayılamazdı" diyen Mavioğlu, şunları söyledi:
"Bugün Terörle Mücadele yasası herkesin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Türkiye’de sinema eserine ilk kez dava açılıyor ve bu da Batman iline nasip oluyor. 80 cuntası döneminde bir çok sinemacı gözaltına alındı, işkence gördü. Ama o dönemde bile yaptığı film nedeniyle sanık sandalyesine oturan yönetmen yok. Bu ülkede birçok kez filmler sansürlendi, sinema salonları yakıldı. Yapılan suçlamayı kesin olarak reddetmekle kalmıyor, bu suçlamayı bir hakaret olarak kabul ediyorum. Bu filmi izleyen herkes aptal yerine konuyor."
'BU FİLMDE ÖLÜM DEĞİL BARIŞ PROPAGANDASI BULABİLİRSİNİZ'
Belgeseli 2013 yılında yaptıklarını hatırlatan Mavioğlu, "O dönem barış süreciydi ve ülkede tek bir silah bile patlamıyordu. Gösterimi yapan biz değiliz, hatta o dönem Çayan komada idi. Bizim işimiz gösterim değil. Kaldı ki gösterim yapmak da suç değil. Gösterimi yapıldığında film hakkında yasaklama kararı da yoktu üstelik. Belgesel sinema olgusal gerçeği gösterir. Propaganda ise bazen yalana başvurarak taraftar toplama amacına hizmet eder. Bu filmde propaganda aranıyorsa ölüme değil barışa, düğüme değil çözüme dair propaganda bulabilirsiniz" diye konuştu.
‘KURMACA BİR SAHNE BULAMAZSINIZ’
Mavioğlu, çözüm süreci dönemindeki gazete manşetlerini ve Anadolu Ajansı’nın yaptığı haberleri mahkemede gösterdikten sonra savunmasına devam etti:
“Örgüt mensubu silahlı ise belgeselci onu silahsız göstermez. Hatta onu silahsız göstermek propagandacıların işidir. Sorunu şehitler ve ölü ele geçirilenler çerçevesinden dışarı çıkarmaya çalıştık. Bu belgeselde kurmaca bir sahne, yalan ve montajla eklenmiş herhangi bir şey bulamazsınız.”
ÇAYAN DEMİREL: MESLEĞİMİ YAPTIM
Ertuğrul Mavioğlu’nun ardından Bakur’un diğer yönetmeni Çayan Demirel söz aldı. Geçirdiği hastalıktan dolayı konuşmakta güçlük çeken Demirel, “Ben mesleğimi yaptım. Ertuğrul Mavioğlu’nun beyanlarına katılıyorum. Ben suç işlemedim. Yaptığımın suç olduğuna da suç işlediğime de inanmıyorum. Burada niye olduğumu da bilmiyorum” dedi.
Demirel’in ardından söz alan avukat Rozerin Seda Kip, esas hakkında savunmayı şimdi yapmayacağını, sadece kısa beyanda bulunacağını söyledi. Kip, Londra merkezli ifade özgürlüğü kuruluşu Article 19 tarafından hazırlanan uzman görüşünü mahkemeye sundu.
SONRAKİ DURUŞMA 23 EKİM’DE
Avukatlar soruşturmanın genişletilmesi yönünde talepleri olacağını söyleyerek süre talep ettiler. Ayrıca Mavioğlu ve Demirel’in duruşmalardan vareste tutulmayı talep ettiler.
Ara karar için duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, Mavioğlu ve Demirel’in duruşmalardan vareste tutulma taleplerini kabul etti ve bir sonraki duruşma için 23 Ekim tarihini verdi. (DUVAR)