Barolardan Diyarbakır Barosu’na destek
Diyarbakır Barosu’nun her hafta Cuma günü düzenlediği Tahir Elçi’yi anma etkinliğine bu hafta birçok barodan destek geldi. Baro başkanları etkinlikte, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Diyarbakır Barosu’na yönelik açıklamasını kınadılar.
DİYARBAKIR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılmış olduğu televizyon programlarında Diyarbakır Barosu’na yönelik ithamlarından dolayı, dayanışma, destek ve aynı zamanda tepkilerini göstermek için İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Sakarya, Adana, Adıyaman, Şanlıurfa, Van, Şırnak ve Batman Baroları, Diyarbakır Barosu’nun her hafta Adliye Sarayı’nın önünde düzenlediği Tahir Elçi’yi anma etkinliğine katıldı. Etkinliğe katılanlar arasında eski Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de yer aldı.
AHMET ÖZMEN’DEN TEŞEKKÜR
Etkinlikte konuşma yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun baromuza yönelik sarf ettiği asılsız ve hukuk dışı ithamlara karşı ve Tahir Elçi’nin faillerini bir kez daha sormak üzere bugün Türkiye’nin dört bir yanından barolar bize destek ve dayanışmalarını gösterdiler. Tepkilerini ortaya koymak üzere buraya geldiler” diyerek destek veren barolara teşekkür etti.
Özmen, konuşmasının devamında, “Diyarbakır Barosu, tarihsel misyonu gereği her zaman için hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesi için çalışmış ve bu mücadeleyi yürütmüştür. Elbette ki siyasal iktidarlar ve hak ihlalinde bulunanlar bu mücadeleden rahatsız olabilirler. Ama Diyarbakır Barosu bu misyonu gereği olarak insan hakları ve hukukun üstünlüğüne yönelik mücadelesini ebediyen sürdürecektir” dedi.
'DİYARBAKIR BAROSU’NUN YANINDAYIZ'
Ahmet Özmen’in açıklamasının ardından destek amacıyla Diyarbakır’a gelen baro başkanları söz aldı. Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştığını belirterek, her koşulda Diyarbakır Barosu’nun yanında olacaklarını söyledi. Balkan, şöyle konuştu:
“Diyarbakır’da bir baro başkanı katledildi. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen failleri ve katilleri hala bulunamadı. Öncelikle bu soruşturmayı çok yakından takip ettiğimizi ve asla bu dosyanın peşini bırakmayacağımızı bildirmek için buradayız. Her zaman pusulamız, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmaktır. Diyarbakır Barosu’nun yalnız olmadığını, her durumda ve koşulda Diyarbakır Barosu’nun yanında olacağımızı, pusulamızın hep evrensel hukuk ilkelerini, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını göstereceğini bir kez daha basın ve kamuoyu ile paylaşmak üzere bulunmaktayız. Bizler bu tip baskı ve yıldırmaya yönelik söz ve eylemlerle yılacak, sinecek insanlar değiliz. Bu durumun hukuk ile akıl ve vicdan ile açıklanacak bir tarafı yoktur. Sözün özü Diyarbakır Barosu yalnız değildir.”
‘KİMSE AVUKATLARI TÖHMET ALTINDA BIRAKAMAZ’
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “Rahmetli Tahir Elçi’nin katlinden beri burada tam 130 kere toplantı yapıldı. Üzücü olan, bu toplantıların yapılmaya devam edilecek olmasıdır. Çünkü Tahir Elçi'nin failleri ortada yok, failleri arayan yok. Soruşturma dosyası bomboş. Ama bizler failler bulunup, yargını önüne çıkarılıp hak ettikleri cezayı alana kadar bu eylemlerimize devam edeceğiz. Rahmetli Tahir Elçi’nin ve Diyarbakır Barosu’nun hep yanında olacağız” diyerek başladı.
Canduran, İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarına ilişkin ise şunları söyledi:
“Üzülerek söylüyorum, İçişleri Bakanı yine kendini mahkeme yerine koyarak kendi kendine hükümler verip sonuçlar yaratmaya çalışmaktadır. Tam da genel seçimler öncesi ülkeyi siz ve biz diye ayırmak tam bir vicdansızlık örneğidir. Biz buraya Diyarbakır Barosu ile birlikte olduğumuzu ve dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için geldik. Unutulmamalıdır ki barolar savunmanın yılmaz temsilcileridir. Avukatların tarihte hiçbir muktedire baş eğdikleri ve onlarla uyum içerisinde oldukları görülmemiştir, görülmeyecektir de… Ülkenin İçişleri Bakanı baroları ve avukatları töhmet altında bırakamaz. Kimse bu yetkiyi içişleri bakanına vermemiştir. Bu talihsiz açıklama baroları ve avukatları açık hedef haline getirmektedir. Ali Günday’ı, Tahir Elçi’yi de hedef gösterdiler. Avukat ve barolara saldırının azmettireni hiç şüphesiz bu talihsiz açıklamayı yapanlar olarak algılayacağız, hep bileceğiz. Diyarbakır Barosu asla yalnız değildir. Savunma birdir, birliktir, bir olacaktır. Nefret dolu açıklamayı şiddetle kınıyoruz.”
‘BÜTÜN BAROLAR HEDEF TAHTASINDA’
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Necmi Şimşek, Suruç’ta meydana gelen olayda 4 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Meydana gelen olayın zamanlaması kadar olayın oluş biçiminin tüm yönleriyle toplumun bilgisinden kaçırılmak istenmesi ve bazı yönleriyle delillerin karartıldığı yönündeki izlenimlerin kamuoyuna akması olayın vahametini daha da artırmaktadır” dedi.
“Biz barolar ve avukatlar olayın siyasi yönü ile ilgili değiliz. Biz, olayların sadece hukuki boyutuyla ilgiliyiz” diyen Şimşek, Soylu’nun açıklamalarıyla ilgili şunları söyledi:
“Bizi hukuk dışına çıkaran açıklamalarınızı, suçlayan ifadeleri, bizi kriminalize eden suçlamaların asla hedefi olamayız. Bunu kabul edemeyiz. Bu suçlama kimden gelirsen gelsin bu beyhude bir gayrettir. Onun için Diyarbakır Barosu özelinde ama genelde bütün baroları ve avukatları hedef tahtasına koyan bu zihniyeti ve bu açıklamaları süreklilik ve daimilik arz eden açıklamaları şiddetle kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Burada belirtmek istiyorum, sayın İçişleri Bakanı haddini aşan, hukuk devleti kurallarıyla asla bağdaşmayan bu açıklamasından umuyorum ki geri dönme nezaketini ve faziletini gösterecektir, göstermelidir. Hukuk devletini yakışan budur.”
‘SOYLU ÖZÜR DİLESİN’
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun ise yaptığı konuşmada Soylu’yu özür dilemeye davet etti.
Altun, "Sayın İçişleri Bakanı yakışıksız bir üslupla, makamının saygınlığına yakışmayan, ötekileştirici, suçlayıcı, adete mahkum edici bir üslupla Diyarbakır Barosu’nu ve mensuplarını, genelde boraları ve avukatları suçladı, mahkum etti, kriminalize etti. Biz sayın bakanı bu üslubu nedeniyle özür dilemeye davet ediyoruz. Elbette ki bu suçtan dolayı bir yargı süreci başlayacaktır. Ancak bireysel olarak bir özür beklemek de bizim hakkımızdır" dedi.
‘DİYARBAKIR BAROSU TÜRKİYE’DİR’
Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, konuşmasına “Süleyman Soylu’nun çok geniş bir ifade hürriyeti var. Tehdit edebiliyor, hedef gösterebiliyor, kin ve intikam duygularıyla toplumu kutuplaştırabiliyor” sözleriyle başladı.
Kazan, “Hukuk ne zaman suç oldu? Tehdit etmek ne zaman meşru olmuştur? Sadece Diyarbakır Barosu tehdit edilmemiştir. Sakarya Barosu tehdit edilmiştir, Ankara, Bursa, İstanbul Barosu tehdit edilmiştir. Hukuk diyen bütün avukatlar tehdit edilmiştir. Çünkü Diyarbakır Barosu Türkiye’dir, Türkiye Diyarbakır Barosu’dur. Ayırt edemeyiz. Hedef gösterenler bu ülkenin düşmanlarıdır" diye konuştu.
Soylu'yu Tahir Elçi cinayetiyle ilgili açıklama çağrısı yapan Kaza, şöyle devam etti:
"Burada ilan ediyorum bu hedef gösterme ve tehdit sonrasında Diyarbakır Barosu başkanı ve üyelerinin başına her herhangi bir şey gelirse baş sorumlu Süleyman Soylu’dur. Bir baro veya baro başkanı bu kadar pervasızca tehdit edilemez. Bizi tehdit edenlere şunu soruyuz: Bugün 130. hafta, ey Süleyman Soylu, bırak tehdidi, bırak bizi hedef göstermeyi Tahir Elçi cinayetinde bir tane şüpheli var mı, bize onu söyle."
‘ÜLKENİN İTİBARA VE BARIŞA İHTİYACI VAR’
Adana Barosu Başkan Yardımcısı Sabahattin Gümüş, konuşmasına “Bu coğrafyada yetişen çok ünlü şairin dediği gibi; bu dünyada biraz güzellik, şirinlik varsa onda Cegerxwîn’in de payı vardır. Eğer bu ülkede biraz adalet varsa, biraz hukuk varsa bunda Diyarbakır Barosu’nun da çok büyük payı vardır. Bunu asla hiç kimse unutmasın ve unutturulamasın” sözleriyle başladı.
Masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını belirten Gümüş, “Türkiye bu kadar zayıf duruma düşürülmemelidir. Burada konuşulan her şeyin tüm dünyada ses getirdiğini herkesin bilmesi lazımdır. Ülkenin itibara, barışa, kardeşliğe ihtiyacı vardır” dedi.
'KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR’
Şırnak Barosu Başkanı Nuşerivan Elçi ise şunları söyledi:
“Tahir Elçi’nin 130'uncu hafta katledilişinin sebebiyle burada bulunuyoruz. Maalesef 130'uncu hafta geçmiş olmasına rağmen dosyasında sevgili başkanlarımızın da belirttiği gibi bir arpa boyu yol, mesafe kat edilmemiştir. Güpegündüz, yüzlerce kamera ve yüzlerce insanın önünde sevgili Tahir Elçi katledilmiş olmasına rağmen bir tane şüpheli bulunmamaktadır. Durum böyleyken Diyarbakır Barosu hakkında İçişleri Bakanı’nın söylemlerini kabul etmek mümkün değildir. Gerek Şırnak Barosu adına gerekse dönem sözcüsü olduğum Bölge Baroları adına bir kez daha Diyarbakır Barosu’nun yanında olduğumuzun herkes tarafından bilinmesini isterim.”
‘HUKUKÇULAR BOYUN EĞMEYECEK’
Adıyaman Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Tahir Elçi’nin de hedef gösterildikten sonra katledildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“İçişleri Bakanı bütün avukatlar içerisinde Diyarbakır Barosu’nu hedef seçmiştir. Gerçekten Tahir Elçi’nin öldürüldüğü ortamı yaratmak istemiştir. Açıklaması bir İçişleri Bakanı’na yakışmayacak türdendir. Bir sokak kabadayısının söylemleri olup tüm avukatlar hedef gösterilmiştir. Ama İçişleri Bakanı bilmelidir ki bu tehditlere Diyarbakır Barosu ve diğer barolar, avukatlar ve hukukçular boyun eğmeyecek, dik duracaktır."
‘NEFRETLE KINIYORUZ’
Batman Barosu Başkanı Hamit Çakan, “Muktedirler konumları, mevkileri ne olursa olsun söyledikleri sözlere dikkat etmeli ve pervasızca söylemlerde bulunmamalıdır. Bulundukları konumdan, mevkiden güç alarak ve siyasi rant elde etmek adına baroları, kurumları malzeme yapmamalıdır. Biz Batman Barosu olarak İçişleri Bakanı’nın Diyarbakır Barosu’na söylediği sözleri nefretle kınıyoruz, Diyarbakır Barosu’nun sonuna kadar yanında olduğumuz özelikle belirtmek istiyorum” dedi.
"İçişleri Bakanı’nın açıklaması tehdit ve hakaretten öte aynı zaman da bu topluma bir nefret tohumu serpmektedir" diyen Van Barosu Başkanı Murat Timur, şunları dile getirdi:
"Şunu hepimiz açıkça biliyoruz ki, Tahir Elçi’nin Diyarbakır Barosu yıllardır bu ülkede temel hak ve özgürlükler noktasında gösterdiği tavır ile uluslararası alanda hakikaten önemli bir yer almıştır. Van Barosu olarak Tahir Elçi’nin Diyarbakır Barosu’na karşı İçişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamayı nefretle kınadığımızı, Diyarbakır Barosu’yla dayanışma içerisinde olduğumuz belirmek isteriz.”
Şanlıurfa Barosu Başkanı Ahmet Tüysüz da "Biz bir savaşa gitmiyoruz, sadece bir seçime gidiyoruz, bu gerginliği sonlandırıcı beyanlarda bulunması gerekirken bu kadar kutuplaştırıcı bir dili kullanmalarını kabul etmiyoruz. Tahir Elçi kameraların önünde katledildiği halde üzerinden 130 hafta geçmiş olmasına rağmen o dosya tek bir şüpheli daha bulunmazken bu şekilde bir ikinci başkanımızı, meslektaşımızı hedef gösterilme suretiyle kurban vermek istemiyoruz. Bu ağır suçlamayı da sahiplerine iade ediyoruz" şeklinde konuştu.