'Doğal afet değil yapay afet'

Ankara’da kuvvetli yağışlardan sonra arka arkaya yaşanan sel olayları, kent merkezi ve ilçelerde birçok yeri sular altında bıraktı. Yaşananların ardından gözler uzun bir aradan sonra yetersiz kalan kent altyapısına çevrilirken; meslek odalarından 'afet değil rant' yorumu geldi.

Google Haberlere Abone ol

Koray Atay

ANKARA - Başkent’te son haftalarda üst üste yağan şiddetli yağmurlar su baskınlarına ya da sele sebep oluyor. Peki, Başkent neden her şiddetli yağmurda sular altında kalıyor?

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan seli, “afet değil rant” sözleriyle değerlendirdi. Yaşananların en büyük nedeninin son 25 yılda dere yataklarının ve vadilerin imara açılması olduğunu kaydeden Candan, “Dere yataklarının üzerine yollar inşa edildi, alttan akan bir su var. Üstten gelen yağmur sularının drenajında yetersiz kalınması ve yağmur suyunun tahliye edilememesinin sonucu olarak su taşkınlarının yaşanıyor’’ dedi. Değerlendirmesinde özellikle İmrahor Vadisi’ndeki DSİ’ye ait olan taşkın önleme bölgesinin bir inşaat şirketine AVM yapılması için tahsis edildiğini açıklayan Candan, “Bugün Başkentin sular altında kalması aslında gelişmişlik düzeyimizi göstermektedir. Bunun çözümünde yerel yönetimlerin yönetim anlayışlarının değiştirmesi ve meslek odalarını dikkate alması gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu.

KENTİN YAŞAM KORİDORLARI KAPALI

Kentlerin, imar konusunda inşaat ağırlıklı politikalarla kontrolsüz ve hormonlu büyüdüğüne dikkat çeken Tezcan, vadi ve dere yataklarına inşa edilen binaların taşkın suları önünde adeta bir set işlevi gördüğüne dikkat çeken Candan, kuvvetli yağışın su baskınları ve selle sonuçlanmasının başlıca nedenleri arasında şu maddeleri saydı. “Dere yataklarının ve vadilerin ranta açılıp konut alanı haline gelmesi, Yeşil alanların yok edilerek yağan yağmurun toprakla buluşmasının engellenmesi, Konut alanlarının iş merkezlerine dönüşmesi buna bağlı olarak alt yapı yetersizliği, Yapılan şehir planlamasına uyulmaması rant uğruna yasaların değiştirilmesi, Kentin yaşam koridorlarının kapanmış olması.”

'YAŞANANLAR AFET DEĞİL ALTYAPI SORUNU'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın katıldığı bir televizyon programında yaşanan sel afetleri ile ilgili olarak “"Bu 500 yılda bir vuku bulacak bir afet. Ankara`nın tarihinde bu bölgede böyle bir şey görülmemiş. Bunun önlemi olamaz. Çok kısa sürede böyle bir afetle karşılaşınca ne yapabilirsiniz!" sözlerine sert eleştiriler yönelten Candan, “Bu açıklama aslında AKP hükümetinin ve yerel yönetimlerinin zihniyetini yansıtmaktadır. Doçent olan bir belediye başkanının yaptığı bu açıklamanın hiçbir bilimsel tarafı bulunmamaktadır. Ayrıca 500 yılda yaşanan bu sel baskınını iki hafta arayla iki kez yaşanmış olması da bunun bir afet değil alt yapı sorunu olduğunu ortaya çok açık koymaktadır”dedi.

İMRAHOR VADİSİ’NDEKİ YAPILAŞMAYA DİKKAT!

Başkent Ankara’da 1957’ den bugüne önemli sel olayları yaşandığına ve geçmişteki sel afetlerinde can ve mal kaybının yaşandığını hatırlatan Candan, İmrahor Vadisi’ndeki taşkın önleme bölgelerinin yapılaşmaya açıldığına dikkat çekti. Candan, “Bugün DSİ’nin taşkın önleme alanlarının bir inşaat şirketine AVM yapılması için verildiğini biliyoruz. Bu akıl dışı uygulamalar sonucunda su ve sel baskınları karşımıza çıkmaktadır. Bugün burası başkenttir ve Cumhuriyetin rejimin yönetildiği bir ilin kentsel donanımlarının ve sistemlerinin tekrardan ele alınması gerekmektedir. Bunu da yaparken şehrin dokusuna uygun ve yapısal özelikleri dikkate alınarak bir şehircilik planlanması gerekiyor. Bugün başkentin sular altında kalması aslında gelişmişlik düzeyimizi göstertmektedir. Bunun çözümünde yerel yönetimlerin yönetim anlayışlarının değiştirmesi ve meslek odalarını dikkate alması gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Ankara’da 5 Mayıs’ta öğle saatlerinde başlayan sağanak yağış birçok yerleşim alanında meydana gelen sel nedeniyle hayatı olumsuz etkileyince Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, "Bu 500 yılda bir vuku bulacak bir afet. Ankara`nın tarihinde bu bölgede böyle bir şey görülmemiş. Bunun önlemi olamaz. Çok kısa sürede böyle bir afetle karşılaşınca ne yapabilirsiniz!" demişti. Çok geçmeden 21 Haziran’da Ankara tekrar sele, su baskınlarına teslim oldu.

MESLEK ODALARINDAN TEPKİ YAĞMIŞTI

Sel felaketine Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası Ankara Şubelerinden de tepki gelmişti. Meslek Odaları, Özellikle katıldığı bir televizyon programında sel afetleri ile ilgili da, “Bu bir afet 500 yılda bir olabilecek bir afet. Ankara’nın tarihinde görülmemiş bu bölgede. Tek tesellimiz can kaybının olmaması” sözleriyle değerlendiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’ya sert eleştiriler yöneltmişti.

Etiketler Ankara sel taşkın dere