Ankara'da Gökçek kavgası büyüyor: AK Partili olduğuna inanmıyorum

Melih Gökçek ile Adnan Yuva arasında süren kavga sosyal medyada devam ediyor. Gökçek, Adnan Yuva için, "AK Partili olduğuna kesinlikle inanmıyorum... Neci olduğunu ve şüphelerimi son 15 Temmuz töreninde Kızılay’da kendi yüzüne söyledim" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Mustafa Tuna, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından, Ankara'nın farklı noktalarında Melih Gökçek döneminde yapılmış bazı materyalleri kaldırdı. Bunlar arasında belediye önündeki fıskiye, Atatürk Orman Çiftliği Kavşağı'na yerleştirilen dev dinozor maketi, 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı'nda bulunan ışıklı lale heykeli bulunuyordu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Gökçek'in ismini parklardan sildirdiği ortaya çıktı. Ankara'nın tarihi ünlü parklarındaki levhalarda yer alan “İ. Melih Gökçek” ifadesi de kaldırıldı.

Yaşananların ardından Melih Gökçek, Twitter hesabından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gökçek, “Teşekkürler Adnan... Görevini yapmakta gecikmiştin... Medyaya telefon açıp tek tek haber verdiğin için teşekkür ediyorum...” dedi.

Gökçek daha sonra ise şu açıklamalarda bulundu:

"Bugüne kadar cevap vermedim ama adımın parklardan kaldırılmasına değil, bunun belediyede çalışan birisi tarafından gazetelere telefon açarak ‘haberi atlamayın, fotoğrafta gönderdik’ demesine canım sıkıldı" dedi.

'9 YILDIR GÖRMEDİM'

Gökçek’in eleştirisinin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Adnan Yuva da sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yuva "Ankara Büyükşehir Belediyemizin önceki başkanı Sayın Melih Gökçek'in sosyal medya üzerinden şahsımla ilgili iddiaları bu açıklamayı yapmam gereğini doğurmuştur. Ne benim ne de belediyemizin iddia edildiği gibi bir algı çabası asla olmadı ve olamaz. Bu yönde de bir politika zaten bize ve mensubu olmaktan onur duyduğum kurumumuza asla yakışmaz. Ben asla hiçbir gazeteciyi ya da başka birisini arayarak böyle bir haberin yapılmasını istemedim, istemem de. Haberi yapan gazeteciyi de 9 yıldır görmedim, 9 yıldır da hiç konuşmadık. ‘Haberi atlamayın, fotoğraf da gönderdik’ diye bir ifadem de asla kimseye olmadı" dedi.

'ADNAN DOĞRUYU SÖYLEMİYORSUN'

Gökçek de sosyal medya hesabından şu ifadelerle Yuva’ya yanıt verdi:

"Adnan Yuva parklarda Melih Gökçek isminin sildirilmesi ile ilgili bir açıklama yapmış... Adnan doğruyu söylemiyorsun... Senin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde göreve gelmenden, bugüne kadar yaptıklarına; Birincisi partimize zarar vermemek adına, ikincisi görevden ayrıldı, hazmedemedi demesinler diye ses çıkartmadım. Artık bardağı iyice taşırdın... Daha göreve gelir gelmez ilk icraatın, AOÇ meydanında Ankapark’ın tanıtıcı figürü dinozoru kaldırtmak oldu... Görevlilere dinozoru kaldırmak için talimatı bizzat sen verdin. Belediye personeli derhal emrini yerine getirdi ve sabah 8.30 - 9.00 sıralarında dinozor heykelini kaldırdı. Sen dinozoru kaldıran personele telefon açıp; ‘dinozoru niye erken kaldırdınız? Saat 11.00’de gazeteciler gelecekti. Hemen dinozoru yeniden yerine monte edin’ dedin

Gazeteciler geldi ve törenle dinozoru kaldırttın… Medya gündemi dinozor olmuştu... O anda zafer sarhoşluğu içindeydin... Bu iş medyada gündeme gelmenin en kolay yoluydu… Ve sökmeler yıkmalar süratle devam etti... Arkasından Esenboğa yolundaki iki futbol heykelini trafik güvenliğini tehdit ettiği gerekçesi ile kaldırttın. Dikildiğinden bu yana hiçbir sıkıntı olmamışken, bir bahane gerekliydi.. O da bula bula, trafik güvenliği oldu!”

'ADNAN İNANILMAZ GAZA GELMİŞTİ'

“Adnan, inanılmaz gaza gelmişti. Bu sefer hedef Kızılay’daki 15 Temmuz’un sembolü olan dijital bayrağın ortadan kaldırılmasıydı. Adnan’ın talimatı ile söküm başladı. Gazeteciler, TV’ciler Kızılay’da keyifle sökümü izliyordu. Ertesi günü gazeteler Adnan’ın zaferini ilân edecekti" diyen Gökçek açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Fakat Adnan’ın planlarını o gece gerçekleşen bir olay bozdu... Sn. Cumhurbaşkanı havaalanında Sn. Mustafa Tuna’ya bu tip olaylarla gündeme gelmemesini tembih etmişti. Fakat Kızılay’da söküm işleri ilerlemişti. Adnan çözüm üretmeliydi... Adnan açıklama yaptı: ‘Kızılay’da dijital bayrak tamir için kaldırılmıştır. Tamir edilip tekrar yerine koyulacaktır...’ Tabi bu doğru değildi. Önemli olan kamuoyuna karşı zevahiri kurtarma numarasıydı.

Nitekim, 9 ay geçti ne tamir var, ne yeniden yerine konma dijital bayrak sökülmeden İntetra firması, sökülmeden yerinde tamir için 250.000 TL teklif etmişti... Bunu kabul etmeyen Adnan, sıkışınca firmadan fiyat istedi... Firma sökülürken cihazın tamamen tahrip edildiğini ve tamir edilemeyeceğini söyledi. Adnan sıkışmıştı... Firmadan yeni dijital bayrak yapılması istendi... Firma 415.000 dolar istedi... Zimmet çıkacağı korkusuyla bu da kabul görmedi... Ankara da, Ankaralılar da tamiratı (!) bekliyor...”

'BEN ADNAN YUVA’NIN AK PARTİLİ OLDUĞUNA KESİNLİKLE İNANMIYORUM...'

Melih Gökçek, Adnan Yuva’yı eleştirdiği açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Yapılan ikaz üzerine olaydan bir ay kadar sonra gene Adnan’ın talimatıyla orta refüj ve parklarda ağaç tarzındaki yeşile özendiren tüm figürler köklerinden kestirildi... Ben gene ses etmedim... Benim için çok acı bir olay ise şöyle gerçekleşti. Biliyorsunuz Adnan Yuva Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı... Daha önce bu dairenin başkanı Ahmet Recep Tekcan idi... Ahmet’in arka odasında bana olan sevgisi nedeniyle aşağıda görülen fotoğraf asılıydı.

Bu fotoğraf Adnan tarafından odadan atılarak çöplerin önüne kondu, fotoğrafı çekilip medyaya servis yapıldı... Ne kadar sol tandanslı medya kuruluşu varsa, geçmiş yıllardaki eziklikleriyle bana saldırdılar... Adnan inanılmaz bir zafer daha kazanmıştı... Melih Gökçek çöpe atılan belediye başkanıydı... Adnan tezgahını yakın çevresine kahkaha atarak anlatıyordu...

Aradan epey süre geçti... Adnan durur mu? Bu kez de son haberi gazetelere sızdırdı... Adnan, açıklamasında haberi yapan gazeteciyi 9 yıldır görmediğini söylemiş. Adnan biliyorsun ki bir tanıdığına haberi iletmen kâfi. Kaldı ki kaç gazeteciye servis yaptın...

Ben Adnan Yuva’nın AK Partili olduğuna kesinlikle inanmıyorum... Neci olduğunu ve şüphelerimi son 15 Temmuz töreninde Kızılay’da kendi yüzüne söyledim... İnşaallah onu ispat fırsatını Allah bana verir..."