Alatlı'ya göre proje: Goyim!
Alev Alatlı, muhafazakar camianın takip ettiği Yörünge dergisine konuştu. Alatlı, dergide, Goyim tanımını yaptı.
DUVAR - Yazar Alev Alatlı, Yörünge dergisine konuştu. Alatlı, Yörünge dergisinden Sinan Onuş’a verdiği röportajda dünyanın gidişatını şöyle tarif etti; "İslamafobi’ bir proje değil, strateji. Asıl proje, yeryüzünün ‘Goyim’den temizlenmesi” dedi.
Alatlı, 'Goyim'in tanımını şöyle yaptı;
GOYİM KİM? Şöyle söyleyeyim, ‘İslamafobi’ bir proje değil, strateji. Asıl proje, yeryüzünün ‘Goyim’den temizlenmesi. ‘Goyim’ kim? Goyim, meğerki Yahudilere hizmet ediyor olsunlar, ‘yeryüzünde onlara yer olmayanlar.’ Tanımı yapan Hahambaşı Ovadia Yosef (1918-2013). Kısaca ‘Shas’ olarak bilinen Tevrad’ın Sefarad Askerleri isimli aşırı radikal siyasi partinin kurucusu ve ruhani lideriydi. 1984 yılında kurduğu SHAS, o gün bugün koalisyonun küçük ortağı olarak İsrail hükümetlerinde yer alır. İster sol eğilimli İşçi Partisi, ister milliyetçi/ muhafazakâr LİKUD çoğunlukta olsun, fark etmez. Sanmayın ki Ovadia Yosef’in Goyim tanımı, iktidara talip bir siyasinin popülist hamasetinden ibarettir. Farklı içtihatlar olmakla birlikte Yahudi akaidinde ‘Goyim’, ‘sadece bize /Yahudilere/ hizmet için’ doğanlar anlamındadır. Müslüman, Hristiyan, Budist, pagan fark etmez, ‘Çalışacaklar, saban sürecekler, hasat biçecekler. Biz /Yahudiler/ bir efendi gibi oturup yiyeceğiz. Yahudi olmayanlar işte bu yüzden yaratıldı’ şeklindeki binlerce yıllık dünya görüşünün aksiyomlarından biridir.
İSLAM’IN KİTAPLI DİNLERDEKİ YERİ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIR: Yahudi ve Goyim ayrımının, firavun-köle, sömürgeci-köle, derebeyi-serf, kapitalist-proleter ikiliğinin Eski Ahit’in tanrısı Rab Yahova’nın onay, emir ve kutsamasıyla oluştuğunu idrak etmelisiniz. Zaman içinde “haves and have nots” yani zenginler-yoksullar ikilemine de mesnet teşkil eden bu dünya görüşünün, “İsa’nın hakkını İsa’ya, Kayzer’in hakkını Kayzer’e” teslim etmek suretiyle dünya işlerine karışmamayı tercih eden Hristiyanlar tarafından yadırganmadığına dikkat edin. Nitekim yüzyıllar süren devasa köle ticareti böyle mümkün olabilmiştir. Halen de öyledir.
Öte yandan, 1900’lü yılların başlarından itibaren Eski Ahit-Yeni Ahit, yani Musevi ve İsevi yakınlaşması söz konusudur. Günümüze, Yahudi-Hristiyan füzyonu olarak yansıyan bu yakınlaşma, çalışkan, alçak gönüllü, yardımsever, cömert ilk İsevilerin saf dışı edilmeleri, yerlerini Yahova’nın Şahitleri, Yedinci Gün Adventistleri vb. Rab Yahova köktencisi, nevzuhur tarikatlara bırakmalarıyla sonuçlanır. Gelinen noktada İbrahimi dinlerin kadim silsilesi bozulmuş, tedavüldeki Hristiyanlık, Rab Yahova’nın himaye ve önderliğinde Yahudileşmeye durmuştur. Vatikan dâhil kalelerin birer birer teslim bayrağı çektiği bu süreçte, İslam’ın Kitaplı dinlerdeki yeri yok edilmeye çalışılır.