İş kazası sonucu sakat kaldı: Tazminat kararı bozuldu

Teknisyen Cemil Yörür'ün 11 yıl önce geçirdiği kaza sonucu açtığı dava sonuçlandı. Daha önce yerel mahkeme tarafından sorumlu şirket tazminata hükmedilirken Yargıtay ise bu kararı bozdu. 'Tek isteğim adalet' diyen Yörür hukuk mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Serbest meslek çalışanı teknisyen 39 yaşındaki Cemil Yörür, 11 yıl önce geçirdiği iş kazası sonucunda tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Yörür'ün açtığı dava 11 yıl sonra sonuçlandı. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği tazminat kararını bozdu. Yargıtay'ın kararına tepki gösteren Yörür, 11 yıl boyunca verdiği hukuk mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söyleyerek, "Adalet istiyorum" dedi.

'ZORLA İMZA ALDILAR'

İş kazası 11 yıl önce İstanbul Ayazağa'da gerçekleşti. Yörür, telefon hatları ve kablolarındaki arızayı gidermek için çıktığı çatıdan düştükten sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bu sırada doktorlar Yörür'ün diz kapağında, sol kaval kemiği, sağ kol ve sağ parmağında kırık olduğunu tespit etti. Yörür, 7 aylık hamile eşinin kendisini yalnız bırakmadığını söylerken yatakta ölüm kalım mücadelesi verdiği sırada şirket yetkilisinin kendisine zorla bir belge imzalattığını söylüyor: “Fabrika müdürü ve polis, kırık elimden tutup imza attırmaya çalışmış fakat parmağım kırık olduğu için imza atamamışlar. Bunun üzerine hastane çevresinde parmak bastırmak için mühür aramışlar bulamamışlar. Son çare olarak elimden tutup karalama yapmışlar, eşime 'size yardım için buradayız' diyen fabrika yetkilileri imzayı aldıktan sonra,bir daha dönmemek üzere kaybolmuşlar.”

YARGITAY KARARI BOZDU

Hastanede yatarken çocuğu dünyaya gelen Yörür, 2 ay sonra dava açtı. Dava sürecinde bilirkişiler MGE Metal Geliştirme şirketini yüzde 90 kusurlu buldu. Çağlayan 11. Hukuk Dairesi Yörür'ü haklı bularak şirketi tazminata hükmetti. Söz konusu davalı MGE Metal Geliştirme şirketi davayı temyize götürdü. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Mayıs ayında kararı bozdu. Gerekçede ise şöyle denildi: “Cemil Yörür ile davalı şirket arasında iş yeri santral ve dahili tesisatların bakım ve arızalarının giderilmesi konusunda yazılı eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olduğu iş sahibi ya da yüklenicinin sorumsuzluğuna dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı gibi sözleşme dışı dışı böyle bir anlaşmanın varlığı da ileri sürülüp kanıtlanmadığından... Eksik inceleme ile maddi tazminat konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.”

'ADALET İSTİYORUM'

Yörür, geçirdiği kazadan sonra çok acı çektiğini söylüyor. Yörür yaşadıklarını şöyle anlatıyor; "Şu an sadece adalet istiyorum. Bu süreçte çok şey yaşadım. İlk başlarda şirket sahipleri benim ağzımdan söylemediğim şeyleri tutanak tutuyorlar. Baygın haldeyken imza attırmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca hastane çevresinde mühür aradılar. Bunlar da bilirkişi raporlarında kanıtlandı. Maddi, manevi, psikolojik olarak zor süreçler geçirdim. Yaşadığım acılar, üzüntülerin bir bedeli zaten olamaz. Ailemle birlikte çok zor günler geçirdim. 6 yıl boyunca kapanmayan yaram var. Yüce Türk mahkemelerine her zaman güvenim vardı.”

Cemil Yörür: Adalet istiyorum...

'DEĞERLENDİRMELER ZATEN YAPILMIŞTI'

Yörür'ün avukatı Özgür Doğan Yargıtay'ın bozma kararını değerlendirdi. 'Bilirkişilerin gerekli inceleme yapmadığını' söyleyen Doğan "Olay bir fabrika binasınında çatısında meydan geldi. Çürüyen çatıdan müvekkilim aşağıya düşmüş. Müvekkil hastanedeyken kendisine imza attırmaya çalışmışlar. Ceza davası ve tazminat davası açtık. 'Ben şirket hakkında şikayetçi değilim' diye tutanak tutmuşlar. Bu hukuk olarak geçersiz sayılır. Adli Tıp 'bu şahsın imza atma şansı yok' dedi. Firmanın yetkilisi buradan ceza aldı. Bilirkişiler de şirketin yüzde 90 kusurlu olduğunu belirtti. Sonuç olarak tazminat davasını kazandık. Dava temyize giderken Yargıtay kararı bozdu. Normalde Yargıtay'ın bozma ilamında değindiği hususları bilirkişiler değerlendirdi. Karşı taraf şu nedenlerle kusurlu: O çatıya çıkmak için ekipman lazım. Uyarı levhalarının konulması lazım. Böyle bir bakımsız çatıya bir kişinin çıkartılmaması gerekiyor. Buna rağmen Yargıtay kararı bozdu. Zaten değerlendirmeler yapılmıştı” diye konuştu.