Efe’nin 'yüksek yararı' varsa alalım
Yasemin nasıl geçindiğini soranlara “bugün bir şey yemedi çocuklar” diyor. “Öyle mi hay Allah! Çok yazık, nasıl yaşıyor böyle?” sorularını duymuyor. Öyle yaşıyor işte. Size anlatıp siz uzaklaştığınızda da, hayatı böyle devam ediyor, böyle de devam edecek.
Hacer Foggo
DUVAR - Ümraniye’de bir okula giden Efe K. okulda beslenme saati gelince eve gitmek istiyor. Bunu fark eden öğretmen ara ara ona kantinden tost alıyor.
Annesi Yasemin K. 45 yaşında, Efe 13 yaşında. Hurdacılık yapıyor, çöpten bulduğunu satıyor. Evin kapısı da, evdeki eşyalar da çöpten. Ev değil aslında baraka; duvarlar yıkılmış, yağmur yağdığı zaman adeta sel oluyor evin içi. Evde suları biriktirecek leğen yetmiyor. Tuvaletten fareler çıkıyor. Bir gece kulağını ısırmış fare, kanlar içinde kalkmış Efe. Efe’nin, okulunda kalorifer ve tuvalet var. Evde tuvalete gitmekten korkuyor Efe. Yasemin yıllardır böyle yaşıyor. Barakanın kirası 300 TL ödeyemiyor, ev sahibi barakadan çıkmasını istiyor. Ümraniye Kaymakamlığı’na gidiyoruz. Görevli memur “kendisine ev bulsun bir kereliğine mahsus öderiz” diyor. Yasemin ev bulamıyor, bulsa da bir aylık kira öderlerse bile sonrasını ödeyemez. Hurdadan topladığını satıyor, günde 7-8 TL alıyor karşılığında, onunla da ekmek ve makarna alıyor.
Yasemin nasıl geçindiğini soranlara “bugün bir şey yemedi çocuklar” diyor. “Öyle mi hay Allah! Çok yazık, nasıl yaşıyor böyle?” sorularını duymuyor.
Öyle yaşıyor işte. Size anlatıp siz uzaklaştığınızda da, hayatı böyle devam ediyor, böyle de devam edecek. O çocuk, o küçük çocuk sürekli kendi bedenine zarar veriyor, kaşınıyor, yaralar bereler içinde. Neden dersiniz? Acaba geceleri uyurken o koca farenin üzerine gelip dolaştığını düşünmesin? Farenin uyku saati ne zaman acaba? Uyumuyor mu bu fare hiç. Fotoğrafını “çocuğun yüksek yararını” düşünüp çekmiyorum.
Sabaha kadar başucunda bekliyor annesi fareyi kovalamak için.
Eyvah eyvah !
Ahmet Kaya söylüyor ben bu satırları yazarken. Efe bu şarkıyı bilmiyor. “Ay ışığı vuruyor toprak yanıyor, toprağın üzerine kimler düşüyor, kimse bu yangını görmüyor duymuyor, onun için mi yıldızlar dağlar yanıyor? Oy canım yaralı ceylanım henüz yolun başında solup giden baharım”
Ahmet Kaya’yı Youtube'dan dinliyorum. Efe’nin evinde bilgisayar yok, proje ödevi ona mahsus yok, internet, televizyon, buzdolabı yok ama elektrik faturası var.
Yoksunluk var; her şeyden, insanca yaşamaktan yoksunluk.
Efe’nin bir talebi var “çocuğun yüksek yararı” diyoruz ya ondan.
Var mı alalım hemen.