İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 70. yılı: Birinci madde bize ne söylüyor?
Evrensel Bildirge'nin birinci maddesine göre tüm insanların eşit olduğu kategori insan haklarıdır. Bildirgedeki ifadesiyle; “tüm insanlar haklar bakımından eşittir”, diğer bir ifadeyle “tüm insanlar eşit haklara sahiptir”. Dolayısıyla “bütün insanlar eşittir” şeklindeki genel geçer ifade, eksik bir ifadedir, dahası bu haliyle bilgisel olarak yanlış bir önermedir.
Mehmet Onur Yılmaz*
İnsan hakları nedir? İnsanların neden hakları vardır? Hangi haklar insan haklarıdır, hangileri değildir? Bu ayrımı yapmak neden önemlidir? İnsanların haklarının gerektirdiği gibi muamele görmesinden kim sorumludur? İnsan hakları birbiriyle çatışır mı? Birinin insan haklarını korumak için bir diğerinin insan hakları ihlal edilebilir mi? Bu sorulara bilgi temelli cevaplar vermeden olan bitene insan hakları penceresinden bakmak mümkün müdür? Peki, olan bitene insan hakları penceresinden bakmak neden önemlidir? İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin (İHEB) 70'inci yılı bu ve benzeri sorulara cevap aramak ve insan haklarını yeniden düşünmek için bir fırsat…
Bu fırsatı değerlendirmek üzere başladığım dizinin ilk yazısında İHEB’i hazırlayanların, ilan edenlerin motivasyona değinmiştim. Dizinin bu ikinci yazısında İHEB'in insan hakları fikrinin insan haklarının ne olduğunu ve insanların neden hakları olduğunun bilgece tanımlandığı birinci maddesine biraz yakından bakalım istiyorum.
BÜTÜN İNSANLAR ÖZGÜR DOĞAR!
İHEB’in birinci maddesi şöyledir:
“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar”
Birinci madde parça parça ele alındığında derinlikli içeriği çok daha net bir şekilde gün yüzüne çıkar. Bu parçalardan ilkinde vurgu “özgürlük” üzerinedir. İlk maddenin ilk önermesi şöyledir: “Bütün insanlar özgür doğar”.
Bu İHEB’i hazırlayan komisyonun Fransız üyesi ve son taslağın yazarı René Cassin’in 1968’de, Nobel konuşmasında vurguladığı, kölelik yasağına gönderme yapan ve bildirgenin kendisinden önceki insan hakları mücadelesine bir selam gönderdiği, hiçbir insanın köle olarak nitelendirilemeyeceği ilkesini öne çıkaran bir belirlemedir. İnsanların özgür ve köle olarak sınıflandırıldığı eski dünya düzenine karşı net bir duruştur.
BÜTÜN İNSANLAR EŞİT DEĞERDEDİR!
İlk maddenin ikinci vurgusu şöyle cümleleştirilebilir: “Bütün insanlar onur bakımından eşittir”.
“Onur bakımından eşitlik” bildirgenin yazımından sorumlu komisyonun üyesi Şili Delegesi Hernán Santa Cruz’un vurguladığı gibi (1), insan olarak var olmaktan kaynaklı değerde eşitliktir. Bu eşitlik fikrine göre insanlar, kim olduklarından bağımsız olarak sadece insan olarak var olmalarından kaynaklı değerlidirler ve bu değerde tüm insanlar eşittir. İnsan haklarının evrenselliği iddiasının temelini de bu “değerde eşitlik” fikri oluşturur. Çoğu kez yanlış anlaşıldığı gibi “insan haklarının evrenselliği” insan haklarının her yerde hayata geçmiş ya da geçmemiş olmasıyla değil, kim olursa olsun, nerede olursa olsun, her koşulda, insan türünün her bireyi için talep edilmesi gerekliliği ile ilgilidir.
Bugün milyonlarca insanın desteklediği ve bir insanlık başarısı olan küresel insan hakları mücadelesi işte tam da bu fikir üzerine inşa edilmiştir. Bugün Uluslararası Af Örgütü’nden, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne, Save the Children'dan (Çocukları Kurtarın), Sınır Tanımayan Doktorlar’a kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren uluslararası insan hakları örgütlerinin ya da ülkemizde uzun yıllardır insan hakları mücadelesi veren İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi örgütlerin mücadelesinin temelinde bu eşitlik fikri yatmaktadır.
BÜTÜN İNSANLAR EŞİT HAKLARA SAHİPTİR!
İnsanların birbirinden ‘farklı’ olduğu belirlemesi, basit bir gerçekliğin ifadesidir. Bunu kanıtlamak için insanların ister genetik kodlarına, ister çeşitli konulardaki fikirlerine, ister fiziksel görünüşlerine, ister tek tek konulardaki becerilerine bakın. Baktığınız kategoriler iki ve üzerine çıktığı anda birbirinin aynı iki kişi bulmanız olanaksızdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi her üyesi birbirinden doğal olarak farklı olan insan türünün üyeleri için bir konuda eşitlik önermektedir. Evrensel Bildirge'nin birinci maddesine göre tüm insanların eşit olduğu kategori insan haklarıdır. Bildirgedeki ifadesiyle; “tüm insanlar haklar bakımından eşittir”, diğer bir ifadeyle “tüm insanlar eşit haklara sahiptir”. Dolayısıyla “bütün insanlar eşittir” şeklindeki genel geçer ifade, eksik bir ifadedir, dahası bu haliyle bilgisel olarak yanlış bir önermedir.
İnsanların onur bakımından eşitliği, diğer bir ifadeyle değerde eşitliği, haklar bakımından eşitliklerinin gerekçesidir. Birbiriyle eşit değerde olan insan türünün üyeleri bunun sonucu olarak eşit haklara sahiptir. Bu çıkarım bize insan hakları temelli değerlendirme yapmak için bir olanak sunar. Buradan yola çıkarak, örneğin, bir çıkmaz gibi sunulan yaşama hakkı x ölüm cezası zıtlığı konusunda insan hakları temelli bir değerlendirme yapmak mümkündür: Eğer ayırım yapmaksızın insan türünün tüm bireylerinin eşit değerde olduğunu kabul ediyorsak, buradan yola çıkarak eşit haklara sahip olduklarını da söylüyoruz demektir. O halde yaşama hakkı, insan türünün bazı üyeleri için var olup bazı üyeleri için yokluğu iddia edilecek bir hak değildir; bütün insanlar diğer bütün haklarda olduğu gibi yaşama hakkında da eşittir. Ölüm cezası tartışmalarına bir de bu gözle bakın. İnsan hakları savunucularının ölüm cezasına istisna kabul etmeksizin karşı çıkmalarının sebebi tam da bu ilkede yatmaktadır. Elbette ki, ölüm cezasına insan hakları temelli karşı çıkışın tek gerekçesi bu değildir. İleriki yazılardan birini sadece ölüm cezası konusuna ayırıp bunu derinlemesine ele alacağız.
Tam bu noktada, akıllara gelecek devam sorusu şöyle olacaktır: İnsan hakları belli gerekçelerle ortadan kaldırılabilir mi, taşıyıcısı olan insan(lar)dan çekip alınabilir mi? Bu soruyu bir kenara yazın, dizi yazılarının devamında bu konuya ayrı bir yazı ile değineceğim.
İHEB’in birinci maddesinin ilk cümlesi hakkında bile söyleyeceklerim tükenmeden yazının uzunluğu okunabilme sınırlarına geldi dayandı. Sizleri sıkmamak için şimdilik burada kesiyorum. Sonraki yazıya kaldığım yerden devam edeceğim.
Not: İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 70 yılında insan hakları üzerine yeniden düşünmek için yaptığım davet ilginizi çekiyorsa lütfen, sorularınızla siz de dahil olun. İnsan haklarının temel kavramlarıyla ilgili sorularınızı [email protected] adresine göndererek siz de bu düşünce serüveninde bana katılabilirsiniz.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi İnsan Hakları Eğitimi Programı Koordinatörü