ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu için tutukluluğa devam kararı

DUVAR - ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi) Genel Başkanı Çiçek Otlu'nun sekizinci duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Mahkeme, ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, Ali Haydar Keleş ve Bedran Çoğaltay'ın tutukluk halinin devamına karar verdi. Adar Temel ve Yücel Karadağ’ın da adli kontrol şartıyla tahliye edilmesi kararlaştırıldı.

Duruşma öncesi adliye önünde "Genel Başkanımız Çiçek Otlu'ya özgürlük" pankartı açan ESP'liler açıklama yapıldı. ESP Genel Başkan Vekili Şahin Tümüklü, "Çiçek Otlu şahsında demokrasi ve özgürlüğün yargılandığını" söyledi.

'BARIŞ MÜCADELESİ YARGILANIYOR'

"Bizler biliyoruz ki Çiçek Otlu şahsında kadın özgürlük mücadelesi yargılanıyor" diyen Şahin Tümüklü, "Çiçek Otlu şahsında demokrasi, özgürlük, barış mücadelesi, işçi sınıfının hak ve özgürlük mücadelesi yargılanıyor" dedi.

Özgürlük ve demokrasi mücadelesi verdiklerini belirten Tümüklü, "Bizler yılmayacağız. Bizler ezilenler olarak bu ülkede başka bir dünya mümkün özgürlüklerin demokrasinin içinde yaşamak mümkün diyerek bunun mücadelesini verdik. Bu havada direnmeye devam edenler ezilenlerin mücadelesini, bayrağını büyütmeye devam edenler de var. Bu da onlara ders olsun" diye konuştu.

"Örgüt üyesi" olma iddiasıyla 1 yılı aşkın süredir Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Otlu ile birlikte toplam 14 kişinin yargılandığı sekizinci duruşması 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 15.00'te başladı.

'SOMUT BİR ŞEY BULUNMAYINCA KATILDIĞIM CENAZELER TOPLANMIŞ'

Duruşmada ilk olarak tutuklu bulunan Muhammet Bedran Çoğaltay konuştu. Çoğaltay hakkında hazırlanan iki iddianameye karşı şunları söyledi:

"Katıldığım cenaze törenlerinde ve binlerce kişinin katıldığı eylem ve etkinlerden dolayı tutuklu bulunuyorum. Örneğin Berkin Elvan'ın cenazesine katılmam. Bu etkinliklerde binlerce kişinin yargılanması ne kadar hukuksuzsa benim de tutuklanmam hukusuzluk ve akıldışılıktır. Sosyalist fikirleri savunan biri olarak insani ahlaki sorunluluk nedeniyle katıldığım bu cenazelerde somut bir şey bulamayan polis bunları toplamıştır."

Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davaya da değinen Çoğaltay, "2017 Mayıs'ında Suriye'de bulunan akrabalarımı ziyaret ettikten sonra geri geldim. Polisler tarafından işkenceye maruz kaldım. IŞİD'in Kobani'ye saldırdığı dönemde sivil insanlarla birlikte karşıya geçtim. Ve geri döndüm. Ben bu eylemlere katıldım. Herhangi bir suç işlemedim. Daha önce de yardım amaçlı olarak sınır köylerine gittim" dedi.

Mahkeme başkanı, Çoğaltay'a Soma Katliamı, Berkin Elvan, Gazi anması, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak için yapılan basın açıklamasına, cenaze törenlerine ve protesto eylemlerine katılıp katılmadığını sordu. Çoğaltay, bu eylem, etkinlik ve protestolara katıldığını söyledi.

'DİĞER PARTİLER GİBİ POLİTİK ÇİZGİMİZİ YAYIYORUZ'

Çoğaltay'ın ardından tutuksuz yargılanan ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi konuştu. Çelebi, "Türkiye'nin toplam siyasetine baktığımızda Türkiye siyaseti tek tipleştirmeye çalışılıyor" dedi.

Partisinin düşüncesini yaymakla görevli olduğunu söyleyen Çelebi, "AKP, CHP, MHP kendi politik çizgisini yayıyorsa biz de bunu yapıyoruz. Biz katıldığımız eylemlerden, anmalardan dolayı yargılanıyoruz. ESP'nin kuruluş felsefesi tam da budur. Ama gelinen noktada sanki Ezilenlerin Sosyalist Partisi illegal bir parti. Bugün benim yargılanmam Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor." dedi.

'ÖZGÜRLÜKLERİN OLDUĞU BİR SİSTEM YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ'

"Ciddi anlamda yolsuzluğun olduğu, doğanın tahrip edildiği bir Türkiye'de yaşıyoruz" diyen Çelebi, şöyle devam etti:

"Sosyalist bir yönetici olarak partinin bana verdiği görevleri yerine getirdiğim düşünüyorum. Bizi çekmeye çektikleri çizgi tek tip toplum yaratma. Biz buna karşı özgürlüklerin olduğu bir sistem yaratmaya çalışıyoruz. Aydınlar, gazeteciler, siyasetçiler yargılanıyor. Sadece biz yargılanmıyoruz. Bu sorunlar karşısında Ezilenlerin Sosyalist Partisi bir mücadele yürütüyor. Berkin'in, Taybet ananın cenazesine katılmak benim görevim. Bugün Türkiye'de erkek egemen devlet, sorunlara bakmak istiyorsa Cumartesi Anneleri'ne, doğa tahribatlarına bakmalı. Kürt halkının seçilmişlerine kayyum atanmamalıdır."

Çok sayıda ESP üyesinin yargılandığını dile getiren Çelebi, "Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin onlarca üyesi yargılanıyor. Burada yargılanmamız haklı olduğumuzu gösteriyor. Bu topraklarda baskıya, şiddete karşı bir mücadele yürütüyoruz" diye konuştu.

'GÜNLÜK FAALİYETLERİMİZ DOSYAYA GİRMİŞ, TRAJİKOMİK'

Mahkeme başkanı Çelebi'ye, telefon görüşmelerini, parti eğitimlerini ve sosyal medya paylaşımlarını sordu. Çelebi bütün soruları cevapladıktan sonra, "Partimizin günlük yaptığı faaliyetler dosyaya girmiş. Emniyetin hazırladığı dosyanın ne kadar trajikomik olduğunu söylemek istiyorum" diye konuştu.

Duruşmaya 15 dakika ara verildi. Aranın sonrasında savcılık mütalaasını açıkladı. Mütalaada, ESP Genel başkanı Çiçek Otlu, Ali Haydar Keleş, Bedran Çoğaltay'ın tutukluluk devamına, Yücel Karadağ, Adar Temel’in tahliyesine talep edildi.

'BİR ALMAN VEYA ABD'Lİ OLSAYDIM TAHLİYE OLABİLİRDİM'

Mütalaanın ardından duruşmada savunmalarla devam etti. ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, "Bugün Erdoğan Almanya’da siyasi liderlerle görüşüyor. Bugün ben bir Alman ve Amerikan vatandaşı olsaydım belki ben de tahliye olabilirdim" dedi.

Mahkeme başkanı bu sözlerin üzerine, Otlu'ya, "Siz bunu neden söylüyorsunuz bunun size ne faydası var?” diye sordu.

"Kaçma şüphesi" gerekçesinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Otlu, "Ben bu ülkede işçi ölmesin istiyorum Kürtlerle Türklerin kardeş olmasını istiyorum. Ben bu ülkede yaşamak istiyorum. Ben bu ülkeden kaçmam. Bu ülkede siyaset yapmaya devam edeceğim” diye konuştu.

2 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Çağdaş Kaplan’ın adli kontrol şartının kaldırılmasına, Adar Temel ve Yücel Karadağ’ın da adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, Ali Haydar Keleş, Bedran Çoğaltay'ın tutukluk halinin devamına karar verildi.