TEKZİP
Gönderen: Baran Ok
Muhatap: Gazete Duvar
Açıklamalar: gazeteduvar.com isimli sitenizde Vecdi Erbay tarafından kaleme alınan 1 Ağustos 2018 tarihli 'Amed Radyo TV yeniden yayında' başlıklı haberde Benim 31.12.2015 tarihinde kameraman olarak haber takibi yaptığım esnada Diyarbakır'da çıkan bir olayda gazeteci kimliğim olmadığı için eylemci sanılıp gözaltına alındığım 'o benim kameramanım' olayına eksik ve yanlı değinildiğinden dolayı tekzip metni yazma gereksinimi duyulmuştur.
Sayın Gazete Duvar Yönetimi,
“O benim kameramanım” olayından bahsedilirken gözaltı nedenime ve o olaydan sonraki gidişata değinilmiyor. Siz de takdir edersiniz ki bir olaydan bahsedilecekse olayın tüm yönleriyle ele alınması kamuoyunu doğru bilgilendirme açısından önem arz etmektedir.
Haberin kısaca çözümlenmesi:
Ferat Mehmetoğlu “neden” zırhlı aracın önünde durdu? Çünkü kameramanı gözaltına alındı. (Ferat Mehmetoğlu’nun davranışı meşrulaştırılıyor.)
Kameraman neden gözaltına alındı? Cevap yok. (Sömürü ve ihmal gizleniyor.)
Zırhlı aracın önünde duran kim? Ferat Mehmetoğlu
Kameraman kim? Cevap yok.
Kameramana ne oldu? Serbest bırakıldı. (Hayır, denetimli serbest bırakıldım. İki yıl yargılandım. Silahlı terör örgütü üyesi olma ve izinsiz gösteriye katılma şüphesiyle.) Bu haberde en temel habercilik ilkesi olan 5N1K’nın “neden” ve “kim” sorusu Ferat Mehmetoğlu’nun yaptığı istismarı saklamak ve davranışı meşrulaştırmak için kullanılıyor. Ve kameramanın kim olduğuna değinilmediği gibi neden gözaltına alındığına değinilmeyerek ucu açık bırakılıyor. Kamuoyunun gözünde şahsıma yönelik olumsuz algı yaratıldığı gibi yaşanan olayın asıl nedeninin gizlenip farklı değerlendirilmesine ortam hazırlıyor. Ayrıca yaşadığım talihsiz olayın bir reklam malzemesi olarak kullanılması için uygun ortam yaratılıyor.
Gözaltına alınma nedenim “basın kartım ya da basın mensubu olduğuma dair” herhangi bir belgenin olmayışıdır. (Orijinal ve tahrif edilmemiş videoda polis Mehmetoğlu’na “Gazeteci kimliği var mı?” diye soruyor.) Böyle bir belgem olmadığı için çıkan olaylarda eylemci sanıldım ve gözaltına alındım. Gazeteci kimliğim olsaydı yaklaşık 4 gün gözaltında kalmaz, hayatım boyunca karakol yüzü dahi görmeyen ben soluğu TEM’de almaz, iki yıl boyunca hiç alakam olmayan, aklımın ucundan dahi geçmeyen ve hayatım boyunca hep uzak kaçtığım şeylerle (silahlı terör örgütüne üye olma ve izinsiz gösteriye katılma şüphesiyle) yargılanmazdım. İnsanın hiç alakası olmayan şeylerle yargılanması, özellikle silahlı terör örgütü üyesi olma şüphesiyle yargılanması çok ürkütücü. Kaldı ki Ferat Mehmetoğlu’nun kamuoyunu ve şahsımı (belli bir süre) manipüle etme noktasında işe yarayan o tepkisine de gerek kalmazdı. YARGILANDIĞIM İKİ YIL BOYUNCA GAZETECİ OLDUĞUMU İSPATLAYAMADIM.
(Meğer sigorta girişim bile yapılmamış.) Dolayısıyla tecrübesizliğimin, gazetecilik heyecanımın, insana güvenimin istismar edilmesinin ispatı olan bir olayın, gerçekleri (üzerinden iki yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen) ve asıl mağduru gizleyerek tek yönlü bir şekilde haberleştirilip “bir tanıtım malzemesi” olarak kullanılmasının, hayata hangi pencereden bakarsak bakalım basın ve ahlak ilkeleriyle örtüşmediğini ifade etmek isterim. Maharet zırhlı aracın önünde durmakta değil. Maharet tecrübeli bir gazetecinin, tecrübesiz ve henüz yolun başındaki heyecanlı bir gazeteciyi basın kartsız ve sigortasız toplumsal olayların ve çatışmaların olduğu bölgelere götürmemesindedir. Gazetecilik bu haberdeki gibi yapılan istismarı saklamak ve bu istismarı ajite edip çok matah bir şeymiş gibi sunmak değil. Yapılış amacı bir TV kanalının açılışı olan haberde, yaşadığım talihsiz olayın bu şekilde gözaltı nedenime ve Ferat Bey’in sigortasız eleman çalıştırdığına değinilmeden bir reklam malzemesi olarak kullanılmasının habercilik adına üzücü olduğunu dile getirmek isterim. Her şeyden önce bir meta olmadığımı, bir insan olduğumu hatırlatır, bir insanın bir insanı meta olarak görmesinden de endişe duyduğumu belirtmek isterim.
Ferat Mehmetoğlu, “O benim kameramanım” olayından bahsederken gözaltı nedenimi bilinçli olarak gizliyor. İki yıl boyunca yargılandığıma, bu süreçte neler yaşadığıma ve beraat ettiğime değinilmemesini anlayabilirim. Çünkü işine gelmiyor. Ben terörist olmadığımı ispatlamakla uğraşırken, Mehmetoğlu zırhlı aracın önünde durmakla meşguldü. Bu haberde de görüyorum ki zırhlı aracın önünden kalkmaya niyeti olmadığı gibi sigortasız ve basın kartsız eleman çalıştırdığından ve bu yüzden eylemci sanılıp gözaltına alındığımı demeye de niyeti yok. Henüz yolun başındaki, hayalleri ve idealleri olan bir gazeteciyi düşürdüğü durumdan vicdani kaygı duymadan olayı sürekli manipüle etti. Bu haberdeki gibi ‘üniversiteler o hikayeyi anlatmak için benden izin istedi’ diyecek kadar mümkünatı olmayan iddialarla kendi etik dışı tutumunu meşrulaştırma gayreti içine girdi. (Nasıl yani, çıkıp tecrübesiz eleman bulun, bu elemanı basın kartsız ve sigortasız toplumsal olayların ve çatışmaların olduğu bölgelere götürün, elemana bir şey olunca fırsat bu fırsat deyip kendinize malzeme çıkarıp dönemin koşullarını da iyicene kullanarak yaygara yapın. Böylece hem olayı manipüle edip hem de duyarlı bir insan imajı çizin diyecek halleri yok herhalde.)
Gazetecilik yaptığı istismarı dönemin koşullarını iyicene kullanarak çok farklı bir şeymiş gibi sunmak değil. (Tutuklanabilirdim de) İnsanların vicdanlarını manipüle etmek hiç değil. Ferat Bey, yanında çalışan birini çok düşünmüş olsaydı basın kartsız ve sigortasız eleman çalıştırmazdı. Kaldı ki bir TV kanalının açılışı ile ilgisi olmamasına rağmen bu olaydan ısrarla eksik, doğru olmayan bilgilerle ve abartılarak bahsedilmesi gerçek niyeti ortaya koyuyor. Sömürülmemi onaylayan ödülü de kınadığımı bildirmek isterim. Sigortasız eleman çalıştırmaya, istismara ve manipülasyona taraf olmuş bir ödülün gazetecilik kaygısıyla verilmediğini vurgulamak isterim.
Söz konusu olaydan maddi ve manevi (Örneğin hastalandım. Astım tedavisi görüyorum. Sürekli ilaç kullanıyorum. Kendimi kullanılmış hissediyorum.) ciddi zarar gören biri olarak söz konusu olaydan bu haberdeki gibi (gerçek dışı – eksik bilgi) bahsedilmesini doğru bulmamakla birlikte yaşadığım talihsiz olayın hala dile getirilerek istismar edilmesinden ailecek rahatsız olduğumuzu belirtmek isterim. Her şeyden önce ben; beni bu yaşa kadar getiren, okutan, yetmedi yargılama sürecinde maddi ve manevi destekleri ile yanımda duran ailem ile, yargılandığım süre boyunca sabah akşam benimle birlikte endişelenen, her saniye her dakika Ya Hızır! Sen yardım et! diyen, bu tarz haberlerden dolayı üzüldüğümü görünce Hacı Bektaş-ı Veli gibi velilerden yardım isteyen anam ile, çok sevdiğim ülkem Türkiye ile, Gazetecilik ABD Yüksek Lisans öğrencisi olarak yapacağım bilimsel araştırmalar ile, kuşlarla, böceklerle, kedilerle, doğa ve insan sevgisi, emmiler ve teyzeler ile, sevdiğim kadın ile, toplumsal duyarlılığı olan ve toprak gibi mütevazı olan şeylerle; yapacağım haberlerle anılmak istiyorum. Böyle basit, absürt, çatışmacı, gerçeği saklayan, eksik bilgi içeren, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı, biz-siz eksenli, benmerkezci, kahraman ve mağdur yaratan, ülkeye, topluma hiçbir faydası olmayan birilerinin çıkarına olan şeylerle anılmak istemiyorum. Ben kimsenin maskotu değilim. Bu ülkenin bağımsız ve özgür bir evladıyım.
Dolayısıyla söz konusu habercilik anlayışının şahsımın ve ailemin daha fazla mağdur olmasına katkıdan başka bir işe yaradığını düşünmemekle birlikte haberi yapanın amacının mağdur etmek olmadığını ve istemeden istismara alet olduğunuzu düşünüyorum. Ve söz konusu yazımın da yayımlanmasını talep ediyorum. Umarım düşüncem doğrudur. Kaynağı doğru olan haberlere alet olunuz, Allaha ısmarladık.
Tarafımdan hazırlanan bu tekzip kapsamında şahsım, Ferat Mehmetoğlu tarafından istismar edilmiş ve bu istismar sebebiyle kimliğimin terör ve şiddetle ilişkilendirilmesine, kimliğime yönelik olumsuz algıya neden olduğunu ifade ettikten sonra, kamuoyunu yanlış bilgilendiren, benim kişilik haklarımı hedef alan, istismarı meşrulaştıran, olumsuz algıyı pekiştiren gerçek dışı haberlerle ilgili sorumluları kınadığımızı bildirerek, işbu açıklamanın 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu’n 9’uncu maddesine istinaden internet sitenizde, ana sayfanızdan kullanıcıların doğrudan ulaşabileceği şekilde ve tekzip başlığı altında bir hafta süreyle yayımlanmasını ve bu haber içeriğinin ilgili siteden kaldırılmasını talep ediyorum. Aksi takdirde avukatım aracılığıyla hukuki yollara başvuracağım kamuoyuna saygıyla duyurulur.