İstanbul Barosu Başkan adayı Kılıç: Kamuoyunda yanlış bir algı var
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu'nun adayı Hasan Kılıç, İstanbul Barosu Başkanlığı için yarışacak 10 isimden biri. Kılıç, avukatların kamuoyunda yanlış tanındıklarına dikkat çekerek, "Avukatlar temsil ettikleri müvekkilleri üzerinden şahsileştiriliyor" dedi.
DUVAR - İstanbul Barosu’nun hafta sonu yapılacak Genel Kurulu’nda başkanlık için yarışan isimlerden biri Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu'nun adayı Hasan Kılıç. Dört dönemdir İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olan Kılıç, stajyer ve mesleğe yeni başlayan avukatlar için projelerini anlattı. Kılıç, "Maalesef kamuoyunda yanlış bir algı var. Avukatlar görevlerini yaptıkları sırada çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar ve temsil ettikleri müvekkilleri üzerinden şahsileştiriliyor" dedi.
İstanbul Barosu başkan adayları ile görüşmelerimiz Hasan Kılıç ile devam ediyor...
'ETKİN BİR MÜCADELE GELİŞTİRECEĞİZ'
İstanbul Barosu’na neden başkan adayı oldunuz, seçilirseniz en çok üzerinde duracağınız konular hangileri olacak?
Biz 15 yıldır baronun her kademesinde görev alıyoruz. Dört dönemdir de kesintisiz bir şekilde İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesiyim. Dolayısıyla gelinen süreçte daha güçlü daha aktif ve daha güçlü bir baro yapılanması için aday oldum. Meslektaşların özellikle son dönemdeki serzenişlerini göz önüne aldığımızda yeni bir mücadele alanı yaratmamız gerektiğini gördük ve bu eksiklikleri mutlaka gidereceğiz. Avukatlara yönelik engelleyici her şeyin karşısında olacağız. Engellemelere karşı aktif bir etkin bir mücadele geliştireceğiz. Yapıcı görüşlerimizi de ortaya koyacağız. Çünkü İstanbul Barosu ülkenin pusulası.
'TAVRIMIZI NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYDUK'
Kendinizi anlatırken diğer adaylarla farklarınızı nasıl açıklarsınız?
Diğer adaylar da çok kıymetli. Bizdeki ilkeler cumhuriyetin değerleri aynı zamanda avukatlık mesleğinin varoluş ilke ve değerleri. Bunları yeniden güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Böyle bir bakış açımız var. Biz 15 yıldır sahada meslektaşımızın yanında yer aldık. Dünyanın öbür ucunda Arap Emirlikleri'nde şeriat mahkemelerinde yargılanmış meslektaşlarımızın yanında yer aldık. Biz avukatın rolünü çok önemsiyoruz ve avukatın yalnızlaştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Avukatların hak ve yetkilerinin artırılması gerektiği düşünüyoruz. Bu konuda umutlarımız, mücadelemiz ve enerji gücümüz var. Yargının ele geçirildiği süreçlerde yargının haksız, hukuksuz süreçlerine karşı dik durduk. Bu süreçlerde tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Cumhuriyet değerleri, Atatürk devrimleri tabii ki bizim yolumuzu aydınlatan değerler.
İstanbul Barosu Başkan adayı Karatün: Barolar Birliği avukatların yanında durmadı
'TABİİ Kİ AVUKATLAR YARGILANACAK AMA...'
OHAL dönemi ve sonrasında birçok avukat üstlendikleri davalarla ilgili ‘örgüt’ suçlaması ile karşılaşarak gözaltına alındı, tutuklandı. Türkiye’de savunmanın engellendiğini düşünüyor musunuz?
Maalesef kamuoyunda yanlış bir algı var. Avukatlar görevlerini yaptıkları sırada çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar ve temsil ettikleri müvekkilleri üzerinden şahsileştiriliyor. Bunlar hep olmuştur. Herkesin bir avukatı var, avukatlar savunma görevini üstlenir. Olaya bu çerçevede bakmak gerekiyor. Toplumun gerçek ve tek temsilci avukatlar. Bu algıyı ortaya koymamız lazım. Olağanüstü hal çok tahrip edici oldu. O süreçte kamuoyunda görüşlerim netti. Biz avukatlara hak ve yetkilerinin her ne olursa olsun geriye gitmesini asla kabul etmeyiz. Avukat varlığının ne kadar önemli olduğunu anlatmak zorundayız. Avukat yoksa yargı, hukuk devleti yoktur. Tabii ki avukatlar da yargılanacak ama bunun doğru şekilde yürütülmesi gerekir.
'KORUYUCU ÖNLEMLERİN ALINMASI GEREKİR'
En son geçen hafta yaşadığımız olayda avukatlık kanununa aykırı bir şekilde kanun uygulanmadan, gerekli izinler alınmadan meslektaşımızla ilgili haksız, hukuksuz bir süreç dayatıldı. Burada da en sert şekilde tepkimizi dile getirdik. Avukatlarla ilgili özellikle Havana kurallarında (Avukatların rolüne dair temel prensipler) yazan süreçlerin Türkiye'de daha fazla oluşması ve avukatlara koruyucu önlemlerin alınması gerekir. Burada çok ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili çok ciddi projelerimiz olacak. Haksızlıkları ne kadar yok edersek o kadar güçlü bir ülke oluruz. Bunu sadece bir avukat, dışarıdan bir kişi, bir meslek olarak görmemek lazım. Avukatın temsil ettiği şey toplumu oluşturan bireylerin hak arama hürriyetinin savunulmasıyla ilgili bir durum.
'HUKUK GÜVENLİĞİ YOK'
Sizce Türkiye'de yargının en büyük sorunu şu an nedir?
Hukuk güvenliği yok. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla ilgili maalesef çok tahrip edici kararlar alınıyor. Bu konuda sadece eleştirmemiz olmaz çünkü bu süreçlerin içerisinde olan yapılarız. Bir an önce bir araya gelip hukuk reformunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Çok çelişkili kararlar veriliyor. Bu toplumda çok büyük kaygılara yol açıyor ve kaygı veriyor. Topluma bir hukuk devleti algısını yerleştirmeliyiz. Bunların çözümü için ne yapacağızı konuşmamız lazım.
'ONLAR GELECEĞİN ADALET SAVAŞÇILARI'
Stajyer ve mesleğe yeni başlayan avukatlarla ilgili projeleriniz var mı?
Stajyer ve genç avukatları çok önemsiyoruz. Çünkü bu bizim için olmazsa olmaz. Onlar geleceğin adalet savaşçıları. Genç avukatlar maalesef yalnızlaştırılmış durumda. Biz onları geleceğin kadrolarını bu genç arkadaşlarımız arasından sağlayacağız. Bu yüzden mutlaka katılım sağlamamız gerekiyor. Meslektaşlarımız her birimde görev alacak. Bu konuda her meslektaşım bana ulaşabilir. Bunun dışında onların bu alanlarda katılımlarının, kendilerini geliştirmelerinin sağlamasının yanında özellikle eğitimle ilgili çok önemli çalışmalarımız var. Sürekli eğitim çalışması merkezi yapacağız. Meslektaşlarımızın özellikle ilk büro açtıklarında güç kaybı yaşıyor. Biz buralara da eğileceğiz. Uygun koşulların sağlanması için girişimlerde bulunacağız.
Ortak toplantı alanları oluşturmaya çalışacağız. Tüketici hakem heyetlerinde görev almaları, iş imkanlarının geliştirilerek bu alanlara kaynak sağlanması gibi süreçleri değerlendireceğiz. Genç avukat arkadaşlarımızı avukat destek dayanışma ağına dahil edeceğiz. Bu sorunların çözümünde de arkadaşlarımız aktif rol oynayacak. CMK avukatları da daha çok genç arkadaşlarımızın çalışma yaptığı bir alan. CMK ile ilgili de bir çözüm kurulu oluşturduk. Bu alanlardaki sorunlarını çözecek bir kurul. Davaların uzamasıyla ek ücretler talebi mutlaka ortaya konulmalı. Biz buna da yer verdik. Kamu hizmeti olduğu nedeniyle burada bir vergi yükünden kurtulmak gerekiyor. Vergi sistemine ilişkin de çalışmalarımız olacak.
'CİDDİ DURUŞ SERGİLEYECEĞİZ'
Avukatların adliyelerde tartaklandığını, duruşma salonlarından çıkartıldıklarını gördüğümüz bir adli yılı geride bıraktık. Bu konuda sizin görüşleriniz nedir?
Bu süreçlerle ilgili müdahalemiz oldu. Biz avukatlara dönük saldırıları, baskıları kabul etmiyoruz. Avukatı salondan çıkardıklarında aslında oradaki yargılamayı yok etmiş sayılırlar. Avukat yoksa yargı yoktur. Burada gerekli adımları atacağız. Meslektaşlarımız bizi tanır. Onları yalnız bırakmayacaklarımızı bilir. Hep beraber daha iyi süreçler yaratacağız. Bunları kabul etmiyoruz. Hiçbir avukat böyle bir muameleyi tabi tutulmamalı. Bu konuda çok ciddi duruş sergileyeceğiz.
İstanbul Barosu başkan adayları
Mehmet Durakoğlu (İstanbul Barosu Başkanı, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu), Kaptan Yılmaz (Milliyetçi Avukatlar Grubu), Başar Yaltı (Avukat Harekatı), Fikret İlkiz (Bağımsız), Hasan Kılıç (Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu) Çiğdem Koç (Bağımsız), Gökhan Ahi (Avukat Hakları Grubu), Talat Canbolat (Baroda Değişim ve Gelişim Harekatı), Eren Keskin (Özgürlükçü Demokrat Avukatlar), Cem Kaya Karatün (Ortak Hedef Platformu).